Türk Eğitim-sen Bilecik Şubesi Genişletilmiş İstişare Toplantısı

Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanlığı Genişletilmiş İstişare Toplantısı yapıldı.
Bir düğün salonunda yapılan toplantı, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Toplantıya Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanı Ömer Yel, Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi Genel Eğitim ve Sosyal İşler Sekreteri Cengiz Kocakaplan, Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi Genel Mali İşler Sekreteri Seyit Ali Kaplan, Söğüt Belediye Başkanı Halil Aydoğdu ve çok sayıda eğitmen katıldı. Toplantıda konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Altınkaynak, "Bir yere gönül verip orada üyeliğiyle gönlüyle bulunan arkadaşlarımızı hepinizi yürekten kutluyorum. Bugün burada bulunmam farklı geldi bazı arkadaşlarımıza ama inanın ben Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başladığım andan itibaren sayın başkanımız ve ekibi ziyarete geldiğinde de ifade etmiştim. Sendikacı kimliğimi Eskişehir’de bıraktım. Burada İl Milli Eğitim Müdürü olarak çalıştığımın farkındayım. Başkanıma ifade ettim ve siz değerli üyelere de buradan ifade etmek istiyorum. Benimle birlikte çalışan şef ve memur arkadaşlarımız gayet iyi bilirler asla orada yaptığım görevi buraya yansıtmayacağıma söz vermiştim. Sayın Başkanım konuşmalarında ifade ettiler. Hepimiz devlet memuruyuz. Bizde burada bakanlığımızın en üst düzey temsilcisiyiz. Sizler de gayet iyi bilirsiniz ki, bizim vazifemiz bizim amirlerimizin almış olduğu kararları yerelde uygulamaktır. Dolayısıyla bizde bakanlığımızın bize vermiş olduğu görevleri yerine getirirken haktan, adaletten, eşitlikten ayrılmamaya büyük özen gösterdik. Yine bundan sonra yapacağımız her çalışmada da bu değerler bizim en büyük şiarımız olacak" dedi.
"İDARECİLİĞİN EN ÖNEMLİ VAZİFELERİNDEN BİRİ DE HESAP VERİLEBİLİNİR OLMAK"
İdareciliğin en önemli vazifelerinden birisinin de hesap verilebilir olmak olduğunu belirten Altınkaynak, "Başladığım günden beri söylüyorum. Yaptığım her şeyin hesabını vermeye hazırım ve nitekim bakanlığımızın müfettişleri tarafından iki defa inceleme geçirmiş olmama rağmen çok şükür yaptığımız işleri doğru yaptığımız onlar tarafından da belgelendi. Yine ben sizlerle bir araya gelme fırsatı bulamıyoruz ama başkanla sık sık bir araya gelip gündemi birlikte değerlendiriyoruz. Orada da söylüyorum beni her türlü eleştirebilirsiniz, çünkü eleştiri bizi geliştirir. Sizlerden bir beklentim de şudur; hepimiz eğitimin en ücra köşelerinde görev yapan arkadaşlarız. Kastettiğim sadece öğretmen arkadaşlarımız değil. Şefimizden, memurumuzdan, hizmetli arkadaşımız, teknisyenimize kadar tamamınız eğitimin sorunlarını en ince ayrıntısına kadar bilen arkadaşlarımızsınız. Dolayısıyla sizlerden bir beklentimiz de sadece sorunları gündeme getirmek değil, o sorunları hep birlikte çözeceğimiz için çözüm önerilerinizle bizlere iletmeniz. Bu vesileyle yarınki Öğretmenler Günü’nün ve bütün eğitim çalışanları arkadaşlarımızın Öğretmenler Günü’nü şimdiden kutluyorum. Görevi başında şehit olan öğretmenlerimizi de rahmetle anıyorum. Hepinize hayırlı akşamlar diliyorum" diye konuştu.
Yarın Öğretmenler Günü olduğunu hatırlatan Türk Eğitim-Sen Bilecik Şube Başkanı Ömer Yel ise, eğitim çalışanlarının Öğretmenler Günü’nü kutlayarak şunları söyledi:
“Başöğretmen Atatürk başta olmak üzere bu toprakları gönülleriyle, fikirleriyle ve idealleriyle ilmek ilmek dokuyarak vatan yapan, hiç ölmemek üzere sonsuzluk şerbetini içerek ebediyete uçan şehit öğretmenlerimizi minnet, şükran ve dualarla yad ediyorum. Bildiğiniz gibi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen Milli Eğitim Bakanlığı yasası gereği Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı eğitim kurumlarında önce 4 yılını doldurmuş olan müdürler değerlendirmeye alınmıştır. Kurum müdürlerinin büyük bir çoğunluğu haksız bir şekilde görevden uzaklaştırılmış, daha sonra yapılan sözlü sınavda da büyük haksızlıklar yapılmıştır. Bu arada müdür başyardımcısı ve müdür yardımcıları içinde aynı senaryo sahneye konulmuştur. Görevden alınan yöneticiler maalesef şimdi de çalıştığı ilçelerden başka ilçelere tayin edilmekte, bir kez daha mağdur edilmektedir. Ben şimdi sizlere bir kıssadan hisse anlatmak istiyorum. Mekke’nin fethinden önce Kabe’nin anahtarı Osman Bin Talha’dadır. Kendisi Kabe’nin temizliğini, bakımını yapardı. Mekke’nin fethinden sonra Peygamberimiz Kabe’den içeri girmek istediğinde Hz. Ali anahtarı ondan alır ve içeri girerler. O esnada Peygamberimizin amcası Hz. Abbas, Kabe’nin anahtarının kendisine verilmesini rica eder. Peygamberimiz de anahtarı amcasına verir. O esnada Nisa Suresi’nin 58. ayeti iner. Ayette şöyle buyrulur; ‘Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi ve insanlar arasında hakemlik yaptığınız zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Muhakkak ki Allah, onunla (bununla) size ne güzel öğüt veriyor. Ve muhakkak ki Allah, en iyi işiten ve en iyi görendir.’ Bunun üzerine Peygamberimiz anahtarı Osman Bin Talha’ya verir. Peygamberimiz ‘Ey Osman. İşte Kabe’nin anahtarı. Bugün iyilik ve vefa günüdür. Sen cahiliye zamanında bu vazifeyi layıkıyla yaptın, inanıyorum ki şimdi daha güzel şekilde yaparsın’ buyurdular ve anahtarı herkesin huzurunda ona teslim ettiler. Emanetin yerine getirilmesi, ehline verilmesi ve insanlar arasında adaletle hükmedilmesi yönündeki emirlerin muhatapları genel olarak bütün insanlar, özel olarak müminler ve daha özel olarak da yöneticiler gibi emanet ve adaletten kamu adına sorumlu olan şahıslar ve kurumlardır. Eğer Memnun-Sen 15 Mayıs 2015 tarihi itibariyle yine yetkili konfederasyon olursa bütün arkadaşlarımız bilsin ki 2016 ve 2017 yıllarını da kaybedeceğiz. Bunun gerçekleşmemesi için yapmamız gereken tek şey hemen yarından itibaren daha çok çalışmak, daha çok çalışmak ve daha çok çalışmaktır."
Konuşmaların ardından Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi’nden gelen misafirlere hediye takdimi yapıldı. Yenilen yemek sonrası toplantı sona erdi.

Haberleri