51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde, heyecanla beklenen Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda Altın Portakal ödülü için yarışacak filmler belli oldu.
10-18 Ekim 2014 tarihleri arasında gelenekten geleceğe mottosu ile perdelerini açacak festivalin Uluslararası Yarışma bölümündeki tematik zenginliğin Altın Portakal’ın sadece Türkiye için değil, bölgesi ve dünya için de eşsiz bir buluşma noktası olduğu, Antalya’nın kültürel anlamda da uluslararası alandaki marka-kent kimliğinin gücünü bir kez daha kanıtladığı belirtildi.
VENEDİK’TE "GELECEĞİN ASLANI" ÖDÜLÜ KAZANAN “COURT” ALTIN PORTAKAL’DA
51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Yarışma bölümü, dünya festivallerinde ödül kazanan filmlerle dolu programında, Hintli genç sinemacı Chaitanya Tamhane’nin 71. Venedik Film Festivali’nden "Geleceğin Aslanı" ödülüyle dönen filmi COURT/MAHKEME’yi sıcağı sıcağına sinemaseverlerle buluşturuyor. 6 Eylül akşamı gerçekleştirilen 71. Venedik Film Festivali’nin ödül gecesinde “Geleceğin Aslanı - Luigi de Laurentiis” ödülünü kazanan Court /Mahkeme, Bombay’da bir çukurda cansız bedeni bulunan kanalizasyon işçisinin ölümünün ardından, işçiyi şarkı söyleyerek intihara teşvik etmekle suçlanan bir folk şarkıcısının davası ve davaya bakan hakim ile avukatların yaşamları etrafında gelişen sıra dışı öyküsüyle dikkat çekiyor.
“MICHAEL JACKSON ANITI” DARKO LUNGULOV’DAN EŞSİZ BİR KARA KOMEDİ
Galasını 51. Karlovy Vary Film Festivali’nde yapan ve Karlovy Vary’de East of West ödülü için yarışan Sırp yönetmen Darko Lungulov imzalı Monument To Michael Jackson / Michael Jackson Anıtı, Uluslararası Yarışma programındaki bir diğer yapıt. Doğu Avrupa mizah geleneğiyle toplumsal eleştiri türünün tonlarını buluşturan Michael Jackson Anıtı, Sırbistan’da kimsenin uğramadığı kasabasını popüler turistik bir merkez haline getirmek için komünist dönem heykelleri yerine Michael Jackson anıtı dikmek isteyen Marko’nun öyküsünü anlatıyor. Yönetmen Darko Lungulov 2009 yılında Here And There ile Tribeca Film Festivali’nde “En iyi New York Öyküsü” ödülünü kazanmıştı.
CANNES “BELİRLİ BİR BAKIŞ” ÖDÜLLÜ “BEYAZ TANRI”
51. Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Yarışma bölümünde, sinemanın çehresini değiştiren ve her yapıtı ses getiren genç yönetmenlerin yeni filmleri de yer alıyor. Bu filmler arasında Macar yönetmen Kornél Mundruczó’nun bu yıl Cannes’da çok ses getiren son filmi White God / Beyaz Tanrı da var. 2014 Cannes Film Festivali’nin "Belirli Bir Bakış / Un Certain Regard" ödülünün yanı sıra iki köpek oyuncu Luke ve Body’ye “En İyi Köpek Oyuncu Altın Palmiye / Palme Dog" ödüllerini kazandıran Beyaz Tanrı, Macaristan’da köpek sahiplerine yönelik çıkartılan yeni bir yasal düzenlemeye karşı köpeği Hagen’i kurtarmak için mücadele veren 13 yaşındaki Lili’nin öyküsünü anlatırken, Macar toplumundaki ayrımcı uygulamaları da eleştiriyor.
NÜKLEER YÜZYILIN GÖLGESİNDE BİR AŞK ÖYKÜSÜ: "TEST"
Rus yönetmen Alexandr Kott imzalı Test, Kazakistan bozkırlarında babasıyla birlikte monoton bir hayat süren ve iki aşk arasında kalmış Dina’nın hayatının ufuk çizgisinde beliren alev topuyla kökten değişimini konu alıyor. Öyküsünü, "soğuk savaşı başlatan" denilen Rus nükleer denemelerinin küçük yaşamlar üzerindeki trajik etkisi etrafında kuran Test, Sochi’de düzenlenen Kinovatr Film Festivali’nde "Büyük Ödül", "En İyi Görüntü" ve "Film Eleştirmenleri ile Film Araştırmacıları Birliği" ödülünü kazandı.
“MAVİ EN SICAK RENKTİR”İN YILDIZI SIRADIŞI FİLM "ÇEKİNGEN"DE
Fransız sinemacı Marienne Tardieu’nun imzasını taşıyan ve seyircilerin karşısına ilk defa 2014 Cannes Film Festivali’nde ACID programında çıkan Insecure / Çekingen, Altın Palmiye Ödüllü Mavi En Sıcak Renktir’in yıldızı Adele Exarchopoulos’a yer veriyor. Genç bir adamın hayatına odaklanan Çekingen, bir yandan erkek hemşire olmak için sınavlara hazırlanırken bir yandan da çalıştığı mağazaya dadanan serserilerle mücadele eden Charif’in öyküsünü anlatıyor.
"TURİST" RUBEN ÖSTLUND’DAN MİZAHİ BİR AİLE ELEŞTİRİSİ
2014 Cannes Film Festivali’nde "Belirli Bir Bakış / Un Certain Regard" "Jüri Özel" ödülünü kazanan Force Majeure / Turist, İsveçli yönetmen Ruben Östlund imzasını taşıyor. Reklamlara yakışacak cinsten “mükemmel” bir ailenin temellerinin birkaç günde nasıl sarsıldığını konu alan Turist, Fransa Alpleri’nde kayak tatiline giden iki çocuklu İsveçli bir ailenin öğle yemeğindeyken çığ felaketiyle karşı karşıya gelmeleri ve aile babası Tomas’ın bu sınav karşısındaki kötü performansı etrafında gelişiyor.
AVRUPA’NIN GÖRÜNMEYEN YÜZÜ SUDABEH MORTEZAI İMZALI "MACONDO"DA
Seyirciyi ilk defa Berlin Film Festivali’nde selamlayan, Berlin’de "İlk Uzun Metraj" ve "Altın Ayı" ödülleri için yarışan, Hong Kong Uluslararası Film Festivali’nde "Genç Sinema" ödülünü kazanan Macondo, Eski Kıta’nın kültür başkenti Viyana’nın görünmeyen yüzüne, banliyölerine uzanıyor ve babasının yüzünü sadece fotoğraflarından bilen Çeçenistan göçmeni 11 yaşındaki Ramasan’ın öyküsünü anlatıyor. Ailesinin erkeği olarak göçmen statüsünün ve aynı zamanda ailesine bakmanın tüm yükünü omuzlarında hisseden Ramasan’ın sorumlulukları, babasının ordudan arkadaşı İsa’nın çıkagelmesiyle daha da artıyor.
FİLİSTİN, ÜÇ KIZ KARDEŞ VE SAVAŞLA DEĞİŞEN YAŞAMLAR: "VILLA TOUMA"
Yönettiği “Hamas’ın Kadınları” belgeseliyle uluslararası festivallerden 13 ödülle dönen, yazdığı senaryolarla "Asia Pacific Screen Awards" ve Venedik’te ses getiren Filistinli kadın yönetmen Suha Arraf’ın ilk uzun metraj filmi Vılla Touma, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren savaşın gölgesinde seçkin statülerinin yanı sıra, sosyal çevrelerini de kaybeden ve kendilerini dört duvar arasına hapseden üç kız kardeşin öyküsünü anlatıyor.
ASYA STİLİ SUÇ VE VAROLUŞÇU DRAMA "DAĞDAKİ TABUT"
51. Antalya Altın Portakal Film Festivali Uluslararası Yarışma bölümü, sinema sanatına yeni bir soluk getiren genç yönetmenlerin filmlerine yer verdiği programında Asya’ya da uzanmayı ihmal etmiyor. Çinli genç yetenek Xin Yukun’un ilk filmi Bınguan / Dağdaki Tabut, üç farklı bölümden oluşuyor. Yalın fakat merak uyandıran anlatımıyla öne çıkan Dağdaki Tabut’ta sevgilisi hamile kalan genç bir adamın, evde şiddet gören genç bir kadının ve kadının gizli aşığı ile bir şerifi buluşturan suç öyküsünü işliyor. Çin sinemasının son dönem bağımsızlarından olan yapıt Venedik Film Festivali’nin Eleştirmenler Haftası kapsamında izleyiciyle buluştu.
AZİM DOLU BİR HAYAT HİKAYESİ “HER ŞEYE RAĞMEN”
Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan Life Feels Good / Her Şeye Rağmen Polonyalı yönetmen Maciej Pieprzyca imzasını taşıyor. Her Şeye Rağmen, çocukluğunda beyin felci teşhisi konulan Mateusz’un yaşam, ölüm, inanç, azim ve aşk kavramlarıyla örülü hayatını konu ediyor. Uzun yıllar boyu engellere yenilmeden, kimse fark etmese de çevresiyle iletişim kurmayı başaran Mateusz’un hikayesini anlatan film, dünya prömiyerini Montreal Film Festivali’nde yaptı.