Van Ticaret ve Sanayi Odası (VAN TSO) Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halit Yakut, “2011 yılında yaşanan 2 yıkıcı deprem sonucunda ilimizde devam eden ekonomik krize olağan zamanlarda uygulanan yöntemler etkili olamamıştır” dedi.
Van Ticaret ve Sanayi Odası (VAN TSO) toplantı salonunda 15 STK temsilcisi tarafından ortaklaşa yapılan ortak basın açıklamasını Halit Yakut, okudu. Yakut, “İlimizde yaşanan ve son zamanlarda artarak devam eden ekonomik sıkıntılarımız artık olağan yaşamımızı durma noktasına getirmiştir. Bizler ilimizin ekonomik sivil toplum kuruluşları olarak daha önce ilgili makamlar nezdinde yapmış olduğumuz girişimlerde ne yazık ki herhangi bir sonuç alamadık. Bu vesile ile bir araya gelerek tüccar ve esnafımızın sorunlarını gerek kamuoyumuza gerekse ilgili mercilere sizlerin aracılığıyla duyurma ihtiyacı duyduk. Umudumuz ve beklentimiz hafta sonu ilimizi ziyaret edecek olan Sayın Başbakanımızın bu sorunlarımıza çözüm bulmaları yönündedir. 2011 yılında yaşanan 2 yıkıcı deprem sonucunda ilimizde devam eden ekonomik krize olağan zamanlarda uygulanan yöntemler etkili olamamıştır. Depremler üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen kent ekonomisi ayağa kalkamamış, aksine çöküş sinyali vermektedir. Son 1 yıl içinde protesto edilen çek, senet sayısı ile kredi kullanım oranlarında büyük artış meydana gelmiştir. Bütün tüccar ve esnafımız yok olmaya mahkûm edilmiştir. Şüphesiz ki kentimizin çok sayıda ekonomik ve sosyal sorunu bulunmaktadır. Ancak burada acil önem arz eden birkaç konuya değinmek istiyoruz. Deprem sonrası mücbir sebep ilan edilmesi nedeniyle ötelenen vergilerin ödemelerinin başlayacak olması tüccar ve esnaflarımızı ayrıca kara kara düşündürmektedir. 3 yıldan buyana her platformda dile getirdiğimiz vergi terkini, 1999 Kocaeli Depremi’nde uygulanmasına rağmen ne yazık ki ilimizde karşılık bulamamıştır. Terkin talebimizin kabul edilmemesi buna karşılık sürekli erteleme yapılması kısa vadede nefes aldırsa da kent ekonomisine ve esnafa hiçbir katkı sağlamamaktadır. Ekonomik sıkıntılarımızın en önemli sebeplerinden bir tanesi de inşaat sektörünün son 3 yıldır durma noktasına gelmesidir. Deprem sonrası ilimiz imar planının geç uygulamaya sokulması kent ekonomisi için önem arz eden inşaat sektörünü durma noktasına getirmiştir. Bugün bile uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. İlimizin deprem bölgesinde olması ve yakın zamanda depremi yaşamış olması da fırsat bilinerek kentsel dönüşümün ilimizde kamu eliyle hayata geçirilmesi elzem bir konu haline gelmiştir. Deprem sonrası ağır hasarlı olan ve yıkımı mülk sahipleri tarafından gerçekleştirilen konutların Kentsel Dönüşüm Yasa kapsamına dahil edilmemesi de ayrı bir muammadır. Kentsel Dönüşüm Yasası, uygulanması halinde vatandaşlara ruhsat harçlarında muafiyet, 10 yıla tekabül eden ve faiz yükünün bir kısmının devlet tarafından karşılandığı kredi olanakları sağlamaktadır. Bu uygulamanın hayata geçirilmesi halinde özellikle ekonomik durumu yetersiz vatandaşlarımızın yeniden konut sahibi olabilecekleri gibi kentimizde önemli bir ekonomik getiriye sahip olacaktır. Değinmek istediğimiz bir diğer konumuz da, ilimizin imarının yeniden şekillenmesinde ve dolayısı ile inşaat sektörünün gelişmesine katkı sunacak Çevre Yolu Projesi’dir. Çevre Yolu Projesi’nde kamulaştırma şart. Uzun zamandır gündemde yerini koruyan Çevre Yolu Projesi’nde yaşanan aksaklıklardır. Bölgenin yöneten ve yönlendiren kenti konumunda bulunan ilimizin gelişmesi ve kalkınmasında önem arz eden çevre yolunun önündeki en büyük engel 18. Madde uygulamasıdır. 41.1 kilometrelik çevre yolunun 18. Madde uygulamasına takılıp kalması, Van’a reva görülen en büyük kötülüktür. Bu anlaşılmaz handikap Van için olumsuz bir durum teşkil etmektedir. Çevre yolunun tamamlanması kentin imarına ve buna bağlı olarak inşaat sektörüne olumlu katkı sunacaktır. Çevre yolunun yapılması için kamulaştırma yapılarak hemen çalışmalara başlanmalıdır. Ekonominin can çekiştiği ilimizde kısa vadede somut adım atılmaması halinde etkisi yıllar sürecek çöküntüler yaşanacak ve bundan herkes sorumlu olacaktır. Kısaca özetlememiz gerekirse vakit kaybedilmeden çözüm üretilmesi gereken sorunlarımızdan bazıları şunlardır. İlimizde deprem sonrası tahakkuk eden vergilerin terkin edilmesi, deprem sonrası ağır hasar alan ve yıkımı mülk sahipleri tarafından gerçekleştirilen konutların Kentsel Dönüşüm Yasası’na dahil edilmesi, Çevre Yolu Projesi’nin kamulaştırma yapılarak tamamlanması için yaşanan sorunların ortadan kaldırılması, kamu kurumları tarafından bekletilen ödeneklerin yüklenici firmalara ödemelerin yapılması, deprem sonrası bankalara olan kredi borçları, çek ve senetlerini ödemeyen tüccar ve esnafımıza sicil affı getirilmesi, tüccar ve esnafımıza faizsiz kredi olanaklarının sağlanması. Unutulmamalıdır ki Van’daki ekonomik hareketlilik veya durgunluk çevresindeki illeri de doğrudan etkilemektedir. Dolayısı ile sorun sadece ilimizi değil yaklaşık 2,5 milyon nüfusa sahip bir bölgeyi etkilemektedir. Konuşmamızın başında ifade ettiğimiz gibi Sayın Başbakanımızın bu çağrılarımızı duyacaklarını ve çözüm üreteceklerine dair gerek bizler gerekse Van kamuoyu büyük bir beklenti içindedir” dedi.