Vasiyetname Hazırlatıp Morfinle Zehirlediler İddiasi

Mersin’de yaşarken internet üzerinden tanıştığı Bursa’daki bir kadınla dini nikah kıyan, ardından da kadının yeğeniyle resmi nikahla evlenen 70 yaşındaki Ahmet Yeşildağ, evlendikten bir gün sonra evinde ölü bulundu. Oğlunun müracaatı ile mezarı açılarak otopsisi yapılan Yeşildağ’ın, ’morfin ve kodein ile zehirlenerek öldürüldüğü’ belirlendi. Şikayet üzerine 3 kadın, ‘tasarlayarak kasten adam öldürmek’ suçundan tutukladı.
İddiaya göre, Mersin’de yaşayan işçi emeklisi 70 yaşındaki Ahmet Yeşildağ, 2013 yılında bir sosyal paylaşım sitesinde okey oynarken S.S. adlı kadınla tanıştı. Bir süre sonra Mersin’deki evini satan Ahmet Yeşildağ, çocuklarının karşı çıkmasına rağmen dini nikah kıyarak kadının yaşadığı Bursa’nın Mudanya ilçesine yerleşti. Yeşildağ, Urfa Halfeti’deki arazisinin de aralarında bulunduğu tüm mal varlığını S.S.’ye bıraktığını belirten bir de vasiyet hazırladı. Vasiyetnamenin hazırlanmasından kısa süre sonra S.S., Yeşildağ’ı ablasının kızı olan 42 yaşındaki D. ile resmi nikah kıydırarak evlendirdi. Nikahın üzerinden 24 saat bile geçmeden yaşlı adam 24 Mayıs 2013 tarihinde sabaha karşı evinde ölü bulundu.
S.S., Yeşildağ’ın çocuklarını arayarak, ‘babalarının öldüğünü ve resmi nikah olmadığı için defin işlemi yapamadığını’ söyledi. Bunun üzerine çocukları babalarının cenazesini alıp Şanlıurfa’ya götürdü. Olaydan bir süre sonra veraset intikal işlemlerini yapmak isteyen Yeşildağ’ın oğlu Ali
Yeşildağ, babasının ölmeden 1 gün önce evlendiğini öğrendi ve cinayet şüphesiyle Savcılığa başvurdu. Mezar açılıp otopsi yapıldı. Yeşildağ’ın otopsisinde, morfin ve kodein ile zehirlenerek öldürüldüğü ortaya çıktı.
Gelişmeler üzerine Bursa Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, önceki gün S.S. ile ölen Yeşildağ’ın resmi nikahlı eşi D.Y’yi ve onlara yardım ettiğinden şüphelendiği D.Y’nin annesi B.M.yi gözaltına aldı. İddiaları reddeden 3 zanlı, ‘tasarlayarak kasten adam öldürmek’ suçundan tutuklanarak cezaevine konuldu.
"CENAZEDE ÖNCE OTOPSİ YAPILMADI"
Olayla ilgili İHA muhabirine konuşan Ahmet Yeşildağ’ın oğlu Ali Yeşildağ, en son babasıyla Ocak 2013’de konuştuklarını söyledi. Babasının o dönem internet üzerinden tanıştığı bayanı kendilerine söylediğini ifade eden Yeşildağ, "2 senelik bir mevzusu olduğunu, 2 senedir görüştüğünü, telefon ortamında da görüştüğünü söylemişti. Biz tabi buna ilk başta karşı durduk. Böyle bir şey olmayacağını, internet ortamında tanışılan bir bayanla ne kadar gelecek olabileceğini biz kendisine söyledik. Ancak o anki durumuyla, psikoloji ile bize karşı durdu. Zaten bizden küs olarak ayrıldı gitti. Buradaki evini satarak bayanın yanına Bursa Mudanya’ya gitti. 5 ay boyunca zaten biz hiç görüşemedik. Çünkü küs ayrıldık biz onunla. 5 ayın sonunda Mayıs ayında bize bir haber geldi. Sabah 05.40 sıralarında babamın vefat ettiğini öğrendik. Bayanların bize dediği şuydu, "Bizim hiçbir hükmümüz olmadığı için, nikahımız olmadığı için cenazeyi alamıyoruz. Cenazeyi alamadığımız için çocuklarının gelmesi lazım, varislerinin gelmesi lazım." Ben de Ankara daha yakın diye kardeşimi oradan gönderdim. Oda bana sordu ’ağabey otopsi yapalım mı?’ diye. Bende gerek yok, nikahları da yokmuş, giden bir ev parası olsun, önemli değil. Biz babamızı alalım, şanımızla gömelim, bu konu burada kapansın dedim. Oradan getirdik babamın cenazesini Şanlıurfa’ya. Orada gömdük" dedi.
HERŞEY NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜNDE ORTAYA ÇIKTI
Cumartesi ve pazar günü taziyelerini yaptıklarını, pazartesi günü ise kardeşiyle birlikte veraset işlemleri için nüfus müdürlüğüne gittiklerini anlatan Ali Yeşildağ, "Orada bir aile nüfus kayıt örneği çıkartmamız gerekiyordu. Aile nüfus kaydığını çıkardık, normalde ben ve kardeşim tek varisim. Ama Derya Yeşildağ diye bir kişi gördük varis olarak. Hatta biz yanlışlık oldu mu diye nüfus müdürünün yanına gittik. O bize evlenme olarak gözüktüğünü söyledi. Evlenme tarihine baktığımızda 23 Mayıs. Babamın ölümü de 24 Mayıs. Bundan dolayı tereddütte kaldık. Daha sonra aşağıdaki açıklamaları da okuduğumuzda, 22 Mayıs’ta da babamın bir vasiyetname yazdığını gördük. Kafamız bunun üzerine çok karıştı. Kayın babamla hemen Bursa’ya gittik, Mudanya’ya olayın olduğu yere. Oradaki Savcı Bey bize yardımcı oldu. Konuyu açtık ve suç duyurusunda bulunduk. Orada emniyette gerekli ifadelerimizi verdik. Kabrin tekrar açılması için de dilekçemizi verdik. Biz Şanlıurfa’ya gelmeden yazı gelmişti. Hemen bir hafta içinde kabir açıldı ve Adana’ya otopsiye gitti. Adana’daki ilk otopside morfin ve kodein maddesine ulaşıldı ama aşırı çürümeden dolayı ölüm sebebi saptanamadı. Ölüm sebebi saptanamadığı için İstanbul’a sevki uygundur diye bir yazı geldi. Yeniden otopsi için İstanbul’a gidildi. Otopsi sonucu geldiğinde tam anlamıyla morfin ve kodein maddesinin aşırı dozda olduğu görüldü. Yani zehirlenerek öldürüldü. Biz 2 gün önce İstanbul’dayken haber aldık, kadınlar tutuklanmış. Bundan sonra artık adli süreç başlayacak" diye konuştu.
"İYİLEŞTİRECEĞİZ DİYE BABAMA SÜREKLİ MORFİN YÜKLEMESİ YAPILMIŞ"
Miras için avukatların ilgilendiğini kaydeden Yeşildağ, "Babam buradaki evi 100 bin liraya satıyor. Direk kadının hesabına gönderiyor. Hatta evi alan kişinin adından yolluyor. Alıcı bu kadar parayı nasıl güveniyorsun dediğinde benim ’eşim’ diye tanıtıyor. Direk para hesabına gidiyor bayanın. Zaten kendisi de göremiyor. Gittikten 15 gün sonra hastaneye düşmüş. Biz babamın hastane de aldığı ilaçları da araştırdık normal ağrı kesici, antibiyotik tarzı ilaçlar. ’İğne vuruyoruz sana, seni iyileştireceğiz’ diye babama sürekli morfin yüklemesi yapılmış. Çünkü o dozaja bir günde, iki günde ulaşılabilecek doz değil. Bu konuda babamın vasiyeti çok önemli değil zaten. Önemli olan bu olayın çözülmesiydi. Mal mülk çok önemli değil, o sonraki süreçler. Şu anda biz sonuca vardığımızı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Haberleri