Trabzon’un Sürmene ilçesinde tarihi çok eskilere dayanan bıçak imalatı günümüze kadar sürerken ismini ilçeden alan “Sürmene Bıçağı” Kurban Bayramı’nın da yaklaştığı bugünlerde korsan imalatçılar yüzünden zor günler yaşıyor.
İlçede 4 kuşak Sürmene Bıçağı imalatı yapan Bayram Balcı, mesleklerinin bugüne kadar ayakta kalmasının nedenini kaliteli ustalara bağlarken, tek sıkıntılarının korsan bıçaklar ve bıçakçılar olduğunu belirtiyor.
Sürmene’deki bıçakçılık aslında çok çok eskilere uzandığın ifade eden Balcı "Bir rivayete göre tarihten önce 1000 yıllarına kadar uzanıyor. Evliya Çelebi (1611-1682) Seyahatnamesi’nde gemilerini Sürmene Yeniay Limanı’nda tamir ettirdiklerini, kesici aletlerini de Sürmene’de tamir ettiklerini belirtmiş. Ayrıca bıçağa su verme işi öncelerden yunus yağı kullanılarak yapılırken (o dönemlerde yunus avcılığı serbestmiş) özellikle Rum bıçak ustaları yunus yağını kullanarak muhteşem bıçaklar üretmişler. Yakın tarihte ise Sürmene bıçağının gelişmesinde İstiklal harbinden önce Sürmene’yi işgal eden Ruslar, Sürmene içine iskeleye gelen gemilerin mallarını içerlere taşımak için raylı vagon sistemi kurmuşlar. Ruslar’ın bölgeden çekilmesi ile birlikte Raylı sistem bir müddet daha kullanıldıktan sonra rayların ve vagonların demirleri bıçakçı ustalar tarafından satın alınmış ve bu tarihlerde bıçakçılık çok gelişmiş" dedi.
Çakısından ekmek bıçağına, dekor bıçağından satırına, fileto bıçağına kadar bir çok Sürmene bıçağının Sürmene’de üretildiğini kaydeden Balcı, Bursa’dan Denizli’den hatta Çin’den gelen taklit korsan bıçakların piyasaya girmesiyle Sürmene Bıçağı’nın ismine leke vurulduğunu belirtti. Balcı, “Tek bir sıkıntımız var o da piyasaya giren korsan bıçaklar. Bursa’dan Denizli’den hatta Çin’den sürmene bıçaklarının piyasaya girmesi bizi müşterilere karşı mahçup ediyor. Taklit bıçaklar güvensizlik ortamı oluşturuyor” dedi.
Sürmene bıçağının çok eski tarihlerden geldiğini kaydeden Balcı, “Biz dördüncü kuşağız. Bıçak imalatında en son kuşak biziz. Son dönemlerde dışardan gelen sahte bıçaklarla rekabet oranımız düştü. Sürmene bıçağının bugüne kadar özelliğini yitirmeden isminin devam etmesi ustalarımız kaliteli oluşunu ve sanata verdiği değerdendir. En önemlisi de paradan ziyade sanata verdiği değerdendir. Bizler bugüne kadar böyle geldik, bundan sonra da inşallah böyle devam edecek” diye konuştu.
Satışlarının genellikle il dışından gelenler ve turistler olduğunu ifade eden Balcı, “Satışlarımız dışarıya endeksli, gelen turistler ve dışarıya sattığımız bıçaklar bizi ayakta tutuyor. Sürmene’de yani iç piyasada satış oranımız düşük, dışarıda memnun edici bir talep var. Bıçaklarımız tamamen el yapımı, ağaç sapına kadar her şeyi elde imal ediliyor. Eski ustalar, imalat yönünden sanayiye yenik düştüğünden bazıları bu mesleği terk etmek zorunda kaldı. Dolayısıyla sayımız azaldı. Sürmene’de 3-5 tane ustayız zaten. Bu meslek gittikçe köreliyor, sanayiye yenik düşüyoruz. Yine de ilerisi için karamsar düşünmüyorum, işlerin daha parlak olacağını düşünüyorum. Daha güzide ustaların yetişeceğine inanıyorum“ şeklinde konuştu.