Yazın Dışarıda Fazla Kalmak Risk Oluşturuyor

Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte vaktinin büyük bölümünü dışarıda geçiren kişilerin risk altında bulunduğu belirtildi.
Yaz aylarında havanın sıcaklığı nedeniyle zamanın büyük bölümünün ev dışında ve açık havada geçirildiğini ifade eden Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Ş. Barçın Öztürk, bu yüzden yaz aylarında sıklığı artan bazı sağlık sorunları doğrudan doğruya açık havada bulunmakla ilgili olduğunu söyledi. Böcek ısırması, yılan sokması, güneş veya sıcak çarpması gibi rahatsızlıkların sıkça görülen yaz hastalıkların başında geldiğini belirten Öztürk, “Yaz aylarında sıcaklık artışı nedeniyle insan, gerek buharlaşma gerek terleme şeklinde çok miktarda sıvı kaybeder. Bu kaybedilen sıvıyı yerine koymak, susuzluğu gidermek için alınan sıvılar, yaz hastalıklarının bir diğer nedenidir. Özellikle kaynağı bilinmeyen, açıkta satılan veya dağıtılan, denetimsiz içme suları ve bu sularla yıkanmış sebze ve meyveler, ‘yaz hastalığı’ deyince aklımıza ilk gelen hastalıkların başlıca sebebidir. Bu hastalıklar arasında ilk sırayı besin zehirlenmeleri alır. Tifo, paratifo, viral hepatit ve yaz ishalleri de bu şekilde bulaşırlar” dedi.
Barsak enfeksiyonlarının yaz aylarında daha sık görülmesinin çeşitli nedenleri olduğunun altını çizen Dr. Öztürk, “Barsak infeksiyonlarının yaz aylarında daha sık görülmesinin bir nedeni, su kaybının artmasına bağlı olarak susama hissinin artması ve bu gereksinimi karşılamak için de temiz olup olmadığına aldırmadan her türlü içeceğin daha fazla tüketilmesidir. Bir diğer nedeni de artan sıcaklık nedeniyle yiyeceklerin daha çabuk bozulmasıdır. Yaz aylarında kırda piknik yapanlar, çoğunlukla yörede bulunan pınar veya çeşme sularını içme suyu olarak kullanmayı tercih ederler. Oysa bu sulara insan veya hayvan dışkısının ya da atıklarının karışmış olması, suyu kirletir. Bu kir gözle görülen bir şey değildir. Suda bulunan ve barsak infeksiyonları gibi hastalıklara sebep olan mikroplar gözle görülmez. İçme suyu olarak kullanılmasa bile, kirli su ile yıkanmış meyvelere da mikrop bulaşır. Özellikle çiğ olarak ve kabuğu soyulmadan yenilen yiyecekler daha çok risk taşır. Bu suları kullanarak hazırlanan ve içeceklerin içine atılan buz, daha da tehlikelidir” diye konuştu.
Yaz aylarında yiyeceklerin pişirilmiş olsalar bile, mutlaka buzdolabında saklanması gerektiğine dikkat çeken Dr. Öztürk, şu uyarılarda bulundu: “ Sıcakta kalan ve özellikle açıkta satılan yiyecekler, üzerlerine konan sineklerin mikrop taşıması yanında, mikropların proteinli gıdalar üzerinde daha kolay üremesi yüzünden adeta zehirli hale gelir. Bu durumda yemeğin kokması aslında o yiyecek üzerinde mikropların aşırı şekilde çoğalmasından başka bir şey değildir. Sütlü ve mayonezli yiyecekler, et, krema bu açıdan oldukça fazla risk taşır. Bu şekilde kirlenmiş suların ve bu sularla hazırlanmış içeceklerin içilmesi; bu sularla yıkanmış salata gibi yiyeceklerin çiğ olarak yenmesi, açıkta satılan veya otel-tatil köyü gibi yerlerde “açık büfe”lerde sergilenen uzun süre açıkta bekletilmiş yiyeceklerin yenmesi bu besinler üzerindeki mikropların barsaklara geçerek hastalık yapmasına neden olur. Aslında, midenin asit yapısı bu mikroplara karşı önleyici bir engel oluşturur. Ama mide hastası olduğu için mide asidini azaltıcı ilaç kullananlarda bu koruyucu engel ortadan kalkar ve onlar barsak infeksiyonlarına daha kolay yakalanırlar”

Haberleri