Uzman Diyetisyen Nilay Keçeci, yoğun iş temposu yaşayan annelere beslenme önerilerinde bulundu.
Keçeci yaptığı açıklamada, “Yoğun iş temponuz ve ev temizliği oldukça zamanınızı alıyor. Üste üstlük bir de annesiniz ve eşiniz, çocuklarınız onlara daha çok zaman ayırmanızı istiyor. Bu rollerin hepsini en iyi şekilde yürütmek için ise bitmek bilmeyen bir enerjiye ihtiyacınız var. Bunun için önce kendinize zaman ayırmalı ve beslenmenize dikkat etmeniz gerekmektedir” dedi.
"Stres varsa yorgunluk da olur" diyen Keçeci, şöyle devam etti: "Anneler yorgun ve stresliyken vücut depolarındaki vitamin ve minerallerin emilim oranı yüzde 35 oranında azalmaktadır. Annenin kan şekeri düşer ve hızlı yemek yerse, açlık süresi uzarsa tatlıya ve yemeğe düşkünlüğü artarsa, annede kilo alım oranı artar bu da kişide yorgunluk faktörünün dolaylı olarak kilo alımını nasıl etkilediğine bir örnek olarak gösterilebilir. Anneler için yorgunluk önleyici gıdalar arasında muz, avokado, ananas, kivi, kayısı, elma, üzüm, nar gibi meyveler ile maydanoz, lahana, kereviz, bezelye, havuç, patates, turp, enginar, mantar, soğan, kırmızı pancar, sarımsak gibi sebzeler ve ay çekirdeği, karaciğer, yeşil çayın yorgunluğu giderici besinler arasındadır. Yeşil yapraklı sebzelerden özellikle ıspanak, yeşil sivri biber, roka ve tereden faydalanabilirler. Posa içeriği yüksek baklagiller tüketilebilir. Posa içeriği yüksek olan kuru baklagillerden yararlanabilirler; ancak yeni doğum yapmış annelerin ilk bir, bir buçuk aylık süreçte gaz yapıcı gıdalardan kuru baklagiller gibi uzak durmaları gerekmektedir. Kepekli makarna, kepekli pirinç, bulgur, ekmek gibi işlenmiş tahıl ürünleri de işlenmemiş olanlara göre yorgunluk azaltmakta bize yardımcı olabilir. Haftada en az bir defa tüketilmek koşulu ile mercimek nohut barbunya kuru fasulye kuru börülce ve soya fasulyesinden faydalanabilirler. Ara öğünde bir porsiyon meyve size enerji verebilir. Süt ve süt ürünleri de bu konuda etkili gıdalar arasındadır, Bir kase yoğurtla yenebilecek bir porsiyon meyve, çilekli süt ya da çilekli bir yoğurdu bir ara öğünde almamız yorgunlukla baş etmemize yardımcı olacaktır."
Annelerin bu süreçte şerbetli tatlı, çok yoğun zeytinyağlı sebze yemekleri ya da yağda kızartmalar ve kavurmalardan, katı yağ, kuyruk yağı ve iç yağlardan, beyaz unla yapılmış hamur işleri ve poğaça böreklerden uzak durmaları gerektiğini söyleyen Keçeci, "Kuruyemişleri de bir avuçtan fazla tüketmemeleri öneriyoruz. Tatlı isteğini baskılamak adına sütlü tatlı ya da meyve tatlısından yararlanmaları daha doğru olacaktır. Aşırı kafein tüketmeyin. Çay, kahve, kafein ve alkolden uzak durmalısınız. Hazır gıdaları fazla tüketmemeye özen gösterin. Ev dışında beslenmekten kaçının. Eğer demir eksikliği nedeniyle yorgunluk ve halsizlik yaşayan anneler varsa öncelikle doktor kontrolünde demir takviyesi buna gerek görülmemişse hem demir hem C vitamini açısından zengin olan yeşil yapraklı sebze ve meyvelerin tüketilmesine özen gösterilmesi gereklidir. C vitamini vücutta demir emilimini arttırdığı için oldukça önemlidir. Yorgunluğun ilacı yemek değil hareket. Stresin en iyi ilacı yemek değil hareket etmektir. Çikolata, patates ve muz, çilek gibi besinler kişide mutluluk hissi uyandırır. Buna karşılık spor ile birlikte endorfin ve seratonin gibi hormonlar salgılanır, çok daha uzun süre mutluluk verir. Yorgunluk hissettiğimizde uyumak yerine biraz yürüyüş vb. aktivite yaptığımızda dolaşım hızlanacağı için kendimizi daha iyi hissederiz. Günlük 7 bin-10 bin adım atmanız sizin için ideal olandır. Bu 7 binlere yakın bir adım sayımını hafif tempolu yürüyüş 45-60 dakika sağlayabilirsiniz. Evde yapacağınız en az yarım saatlik kol ve bacak egzersizleri ile de hareket sağlayabilirsiniz. Ev hanımı iseniz ev süpürmek sizin için güzel bir spor olabilir. Yorgunlukla savaş için su için. Enerji kazanmak ve yorgunluğunuzu önlemek adına daha çok yemek yemek var olan porsiyonlarınızı arttırmanız size kilo aldırmaktan başka hiçbir fayda sağlamaz. Tam tersine annelerin porsiyonlarını küçültmesi ve bol bol sıvı tüketmesi yorgunlukla savaşmak konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli noktadır. Günlük sıvı tüketimi 2 ya da 2,5 lt olmalıdır. Bitki çaylarından rahatlamak adına yararlanılabilir. Rezene çayı, papatya ve melisa çayı rahatlatıcı etkisi ile yorgunluk önleyici olacaktır. Tarçın, fesleğen ve karanfil gibi baharatlarda hem tat hem de stres faktörü açısından yararlanılacak önemli baharatlardır. Tarçınlı bir çay ya da süt, tuz yerine fesleğen kullanılarak elde yapılmış bir hafif sebze yemeği tüketmek yorgunluk açısından etkili olacaktır. Önce kendinizi sonra bebeğinizi besleyin. Her anne fedakardır ve önce çocuğunu beslemeyi düşünür. Ancak doğru olan önce yemeğinizi yiyip daha sonra bebeğinizi beslemenizdir. Bebeğinizin sizi yemek yerken uğraştıracağını düşünürseniz bir süre sonra enerji eksikliği yaşayacak ve bebeğinizi beslerken zorlanacaksınız. Düzenli bir uyku yorgunlukla mücadele etmenizi kolaylaştırır. Düzenli bir uykunun da bu konudaki önemi unutulmamalıdır. Kişiden kişiye değişse de genel olarak günlük en az 6 - 7 saatlik bir uyku sizin için uygun olacaktır. Uykusuz kalmanız erkenden yorulmanıza sebep olabilir" ifadelerini kullandı.