Araştırmacı Vahap Begeç:
Malatya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Araştırmacısı Vahap Begeç, “Ermeni sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı Devletini yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır” dedi.
Vahap Begeç, “Osmanlı-Rus Savaşı ve Ermeniler” konulu bir konferans verdi. Begeç, Malatya Kongre ve Kültür Merkezi Kemal Sunal Salonunda lise ve dengi okullar öğrenci ve öğretmenlerine yönelik verdiği konferansta, “Osmanlı Devleti zayıflamaya başlayıp, hemen her konuda Avrupa’nın müdahalesine maruz kalınca, Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başlamıştır. Batılı ülkeler Osmanlı Devletini bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek için Ermenileri Türk toplumundan koparmayı hedeflemişlerdir. Özellikle Avrupa’nın bazı büyük devletleri ‘Islahat’ adı altında bir yandan Osmanlı Devletinin içişlerine karışırken bir yandan da Ermenileri, Osmanlı Devletine karşı teşkilatlandırmışlardır. Böylece ülke içinde ve dışında teşkilatlanan ve silahlanan Ermeni komiteleri ile Ermeni kiliselerinin kışkırtıcı faaliyetleri sonucunda, Ermeni toplumu yavaş yavaş Türklerden uzaklaşmaya başlamıştır” ifadelerini kullandı.
“Türklerin iyi tutumuna karşın, yabancı devletlerle ittifak etmek suretiyle Türklerle mücadeleye başlayan Ermeniler, Batının desteğini alabilmek için kendilerini ezilen bir toplum olarak göstermeye ve Anadolu üzerindeki egemenlik haklarını Türklerin gasp ettiği iddiasını dile getirmeye başlamışlardır.
Anlaşmanın bu hükmü, esas itibarıyla bağımsızlık kazanmak isteyen Ermenileri tam anlamıyla tatmin etmemiş olsa dahi Ermeni Sorununun tarihte ilk kez bir uluslararası belgeye yansıması ve “Ermenistan” diye bir bölgenin varlığından söz edilmesi yönünden büyük önem taşımaktadır” diyen begeç, daha sonra özetle şunları söyledi:
“1878 yılında toplanan Berlin Kongresi sonucunda imzalanan Berlin Antlaşmasının 61. Maddesi de Ayastefanos Anlaşmasının 16. maddesi yerine şu hükmü getirmiştir:
“Osmanlı Hükümeti, halkı Ermeni olan eyaletlerde mahalli ihtiyaçların gerektirdiği ıslahatı yapmayı ve Ermenilerin Çerkez ve Kürtlere karşı huzur ve güvenliklerini garanti etmeyi taahhüt eder ve bu konuda alınacak tedbirleri devletlere bildireceğinden, bu devletler söz konusu tedbirlerin uygulanmasını gözeteceklerdir”.
Berlin Antlaşmasının bu hükmü ile Türk-Ermeni ilişkilerine yabancı güçlerin müdahale edebilmesi hakkı tanınmış olmaktadır.
Böylece Ermeniler, Ruslar ve İngilizler tarafından kullanılmaya başlanmış ve İngiltere’nin elinde Rus yayılmacılığına karşı bir ileri karakol vazifesi görmüşlerdir. İngiltere ve Rusya tarafından tarh sahnesine sunulan Ermeni Sorunu, aslında emperyalizmin Osmanlı Devletini yıkma ve paylaşma politikasının bir uzantısıdır.”