Asansör Faciasında Hayatını Kaybeden Eşini Gözyaşları İçinde Uğurladı

Asansör Faciasında Hayatını Kaybeden Eşini Gözyaşları İçinde Uğurladı

Mecidiyeköy’de rezidans inşaatında yaşanan kazada hayatını kaybeden İsmail Sarıtaş, gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze töreninde güçlükle ayakta duran Sarıtaş’ın eşi Nezahat Sarıtaş, eşinin tabutuna dokunarak ağladı.
Mecidiyeköy’deki rezidans inşaatında meydana gelen asansör kazasında hayatını kaybeden 10 işçiden 45 yaşındaki bir çocuk babası İsmail Sarıtaş son yolculuğuna uğurlandı. Sarıgazi Cemevi’nde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazına İsmail Sarıtaş’ın eşi Nezahat, 11 yaşındaki kızı Irmak, babası Haydar Sarıtaş, kardeşleri Gülay, Tülay, Haydar, Ferit, Barış Sarıtaş’ın yanı sıra çok sayıda yakını ve çalışma arkadaşları katıldı. Tören öncesi Sarıtaş’ın ailesi cemevi bahçesinde taziyeleri kabul etti. Baba Haydar Sarıtaş, cenaze namazı sırasında gözyaşlarını tutamadı. Yakınlarının yardımıyla güçlükle ayakta durabilen İsmail Sarıtaş’ın eşi Nezahat Sarıtaş ise, eşinin tabutuna dokunarak gözyaşlarına boğuldu.
“ONUNLA GURUR DUYUYORUM”
Oğlunu kaybeden acılı baba Hüseyin Sarıtaş, yaşadığı üzüntüyü dile getirerek, “Oğlumun tüm bedellerini ödemeleri gerekiyor. Benim oğlum, nazlım, dürüst, çalışkan, işyerine hainliği olmayan bir insandı. Onun için hakkının talep edilmesini istiyorum. Bu kadar dost edinen bir evlat yetiştirdiğim için de gurur duyuyorum” diye konuştu.
Sarıtaş’ın kardeşi Haydar Sarıtaş ise, “Şimdi konuşma yanlış olur. Zamana bırakmak gerekiyor. Zaman her şeyin ilacıdır. Ben şu anda bir şey söyleyemem fazla” dedi.
REZİDANS İŞÇİSİNDEN “ASANSÖR” İDDİASI
İsmail Sarıtaş’ın çalışma arkadaşlarından Serkan Göktaş, “Asansör daha önce birkaç defa daha düştü. Söylüyorduk ama ilgilenen olmuyordu. Her defasında bize, ‘Halledeceğiz, sıkıntı yok’ diyorlardı. Alçak katlardan düştüğü için ciddi bir yaralanma ya da ölüm olayı yaşanmıyordu. Bir defasında içerisinde 7-8 kişi varken düştü” şeklinde konuştu.
Göktaş, basın mensuplarının asansörlerin gece-gündüz sürekli kullanılmasının bir sıkıntı doğurup doğurmadığını sorması üzerine ise, “Hemen hemen her sabah işe geldiğimizde en az bir asansör arızalı oluyordu. Öğlen saati bir bakıyorduk ki tamir edilmiş bile. Bu şekilde onarım olmaz ki. Bir vida sıkmakla o iş halledilmez ki. Sonuçta 20-25 kişiyi taşıyan bir asansör bu. Geçtiğimiz günlerde ben gece mesaisinde mahsur kaldım. Malzeme taşıyordum, asansör aniden durdu. Yardım çağırdım, geldiler. Tek yaptıkları bir vida sıkmak oldu. Sonra çalışmaya devam edin dediler” dedi.
“BİR DAHA ORADA ÇALIŞMAYIZ”
İnşaattaki iş güvenliği hakkında konuşan işçi Dursun Akdağ ve beraberindeki arkadaşları, “İnşaatta iş güvenliği yok. Kesinlikle sıfır güvenlik var” diye konuştular. İşçiler, “Bir daha aynı inşaatta çalışacak mısınız?” sorusuna, “Birlikte çalıştığımız, aynı yerde birlikte yediğimiz içtiğimiz 10 arkadaşımızı kaybettik. Bir daha orada çalışmayız” yanıtını verdiler.
Cenazeye katılan bir kadın ise yaşanan olaya tepki göstererek, “Garibanlar hep böyle tek tek ölecek mi. Türkiye’de yaşamadığım için rahat konuşuyorum. Biz gavurun memleketinde bile bu rezaleti görmedik. Biz kendi hakkımızı arıyoruz. Hani bu insanların hakkı. Ne zamana kadar bu insanlar ölecek” şeklinde konuştu.
Kılınan cenaze namazının ardından Sarıtaş’ın cenazesi Sancaktepe Yenidoğan Mezarlığı’nda toprağa verildi.