Aşut: “üretemeyen Bir Ülke Büyüyemez”

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Şerafettin Aşut, Türkiye’nin sanayi üretiminde Eylül ayı itibariyle aylık bazda beklentileri aştığını, ancak yıllık bazda geride kaldığını belirterek, “Üretemeyen bir ülke büyüyemez” dedi.
MTSO Başkanı Aşut, yaptığı yazılı açıklamada, 2014 Eylül ayı sanayi üretimi rakamlarını değerlendirerek, sanayi üretiminin önemli bir makro ekonomik gösterge olduğunu, ancak tek bir veri olarak buna bağlı aşırı iyimserlik veya gereksiz bir umutsuzluk ve karamsarlık tablosu pompalanmaması gerektiğini vurguladı. 2014’ün ikinci çeyreğinde kapasitenin ve üretimin zayıfladığını, karamsar bir tablo oluştuğunu ifade eden Aşut, üçüncü çeyrekte ise sanayi üretim endeksinin 2014 Eylül ayında beklentinin üstünde bir artışla yüzde 1,7 arttığını kaydetti.
Eylül ayında yıllık bazda beklenen büyüme yüzde 3,9 olmasına karşın artışın 2,2’de kaldığına dikkat çeken Aşut, şöyle konuştu: “Yani sanayi üretiminde aylık bazda beklentileri aştık ama yıllık bazda geride kaldık. Elbette Eylül verisi sadece tek bir veridir. Aşırı umut veya umutsuzluk pompalamayı doğru bulmuyoruz. Ekim, Kasım, Aralık ayları var. Bu aylara da bakmak gerekir. Yıllık anlamda baktığımızda, sanayi üretimi yüzde 6,4 büyümüş, madencilik 8,9 büyümüş, imalat -esas belki de reel sektör için önemli olan budur- sadece 1,1 artmış. Şunun iyi bilinmesi gerekir; kentler sanayisiz büyüyebilir ama ülkeler sanayisiz büyüyemez. Üretemeyen bir ülke büyüyemez, verimli ve katma değer yaratmadan üretiyormuş gibi yapan bir ülke büyüyemez. Hele hele bizim gibi nüfusunun yarısı 30 yaşın altında olan 75 milyonluk bir ülke üretmeden, sanayisiz bir ekonomi ile ne büyüyebilir ne işsizliğe çare bulabilir. Dünyanın en büyük ilk 15 ekonomisinde sanayisiz büyüyen bir ülke yok.”
“SANAYİCİ MÜTEAHHİT OLUYOR, RANTA YÖNELİYOR”
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın geçen günlerde sanayi sektöründeki olumsuz durumun sanayicileri müteahhit yaptığını, sanayi sektörünün yatırımcılar için cazip olmaktan çıktığını söylediğini anımsatan Aşut, bu tespite tamamen katıldıklarını dile getirdi. MTSO olarak bunu yıllardır ifade ettiklerini belirten Aşut, şunları söyledi: “Sayın Başbakanımızın açıkladığı reform paketinde bu sorunlara değinilmesi, sanayinin finansmanı, yüksek teknolojili üretim ve Ar-ge ve daha önemlisi sanayinin insan kaynağına yapılan vurgu reel sektöre umut vermiştir. Her şeye rağmen üçüncü çeyrekteki sektörel sanayi verileri artışları geleceğe dair bizlere umut veriyor. Küresel anlamda petrol fiyatları düşüyor. Bu düşüş maliyetlere yansıyacaktır, yansımalıdır. Ancak, Rusya 2015 yılı büyüme beklentisini yüzde sıfır olarak revize etti. Rusya pazarında etkili bir ülke olarak Rusya’nın büyümemesi bizi olumsuz etkiler. AB pazarı hâla sıkıntıda. AB’nin kemer sıkma politikaları devam edecek. Sonuçta AB bizim en büyük pazarımız. Çevre ülkelerde durum ortada; Tek güçlü pazarımız Asya görünüyor. Ancak yeni pazarlara yönelirken, eski pazarlarımızda olmak zorundayız.”
Avrupa Birliği (AB) üyeliği ve Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması’nın Türkiye ekonomisi için hayati konular olduğunun da altını çizen Aşut, sözlerini şöyle sürdürdü: “AB’ye katılım politikamız ve daha önemlisi ABD ve AB arasındaki Transatlantik Serbest Ticaret Anlaşması anlamında durumumuz sıkıntıda. Bize bunlar nasıl yansıyacak, bunların içine dahil olabilecek miyiz? Bunlar netleşmelidir. Yani, olaya bütüncül bakmadan, tek tek veri anlamlı olmuyor, yol haritası çizmeye yetmiyor. Ancak, her şeye rağmen sanayi verileri geleceğe dair olumlu görünüyor. Reform paketi bu umudu artırıyor. Yeter ki, biz içeride güçlü olalım, insan kaynağımızı doğru eğitelim, yenilikçi, yaratıcı, girişimci bir insan kaynağı yetiştirelim. Yeter ki, biz içeride yapısal reformlarımızı tamamlayalım, sanayi ve üretim sektörünü yatırımcılar için cazip hale getirelim. İş dünyası olarak 2015’i bu anlamda olumlu bir yıl olarak görüyoruz. Umudumuzu kaybetmeyelim diyoruz. Değil mi ki, bu ülke yokluklar içinde bu Cumhuriyeti kurdu. Bugünkü gücümüzle tüm sıkıntıları aşacak güçteyiz. Bu vesile ile Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk’ü vefatının yıldönümünde tekrar rahmetle anıyoruz.”