Aydın’da Toprak, Su Ve Ormanların Önemi Anlatıldı

Aydın’da Toprak, Su Ve Ormanların Önemi Anlatıldı

Aydın’da, Erozyonla Mücadele Haftası kapsamında TEMA İl Temsilciliği tarafından “Kuraklık ve Su” temalı bir etkinlik düzenledi.
TEMA Aydın İl Temsilciliği ve gönüllü üyeler, Gençlik Caddesi üzerinde açtıkları stant ile tüm canlı hayatının bağlı olduğu toprak, su ve ormanın önemine dikkat çekmek amacıyla broşürler dağıtıldı.
TEMA Aydın İl Temsilcisi Mehmet Özdemir yaptığı açıklamada, her yıl kasım ayı içinde “Erozyonla Mücadele Haftası” düzenlendiğini belirterek, 2014 yılında da kamuoyunu aydınlatmak amacıyla “Kuraklık ve Su” teması ile tüm canlı hayatının bağlı olduğu toprak, su ve ormanın önemine dikkat çekmek istediklerini söyledi. Özdemir, “Dünyamız ana karalarında her yıl kaybedilen 24 milyar ton verimli üst tabaka toprağının 743 milyon tonu Türkiye’den kaybedilmektedir. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 2013 yılı verilerine göre yıllık toprak kaybımız 814.599.670 M3/yıldır. Toprak kaybı, orman ve su kaybıyla doğru orantılıdır. Orman kaybedildikçe, toprak ve su da kaybedilmekte, toprak erozyonu artmakta, barajlar, göletler toprakla dolmakta, yağış rejimi bozulmakta, ‘kuraklık ve susuzluk’ artmaktadır. Türkiye’nin coğrafi yapısı çok engebelidir. Engebeli araziler ülke yüz ölçümünün yüzde 65’ini oluşturmakta, orman, bitki örtüsü olmayınca topraklarımızın yüzde 90’nın da erozyon yaşanmaktadır. Türkiye Ormanlarının yüzde 49’u bozuk ormanlar olarak nitelendirilmekte toprağın yüzde 10’nu kadarını örtebilmektedir. Eğimli arazilere sıkışmış, bütünlüğü bozulmuş ormanlarımızın yüzde 54’ünde, tarım alanlarımızın yüzde 59’unda erozyon görülmektedir. Unutmayalım ki, gezegenimizdeki karada yaşayan tüm canlılarla birlikte insanlığın geleceği toprağa, suya, ormana ve temiz havaya bağlıdır. Bu temel varlıklardan birinin kaybı diğerlerinin de kaybına sebep olmaktadır” dedi
Sürdürülebilir bir yaşam için toprak, su ve orman varlıkların korunması gerektiğini ifade eden Özdemir, “ Topraklarımızın tarımsal üretimde kalmasını, Büyük Menderes çanağındaki ovalarımızı ‘Büyük Ova’ statüsüne kavuşmasını sağlamalıyız. Baraj, göl ve göletlerimizin ekonomik ömrünü uzatmak, çamur, toprak deposu haline gelmesini önlemek için etrafını, havzasını ağaçlandırmalıyız. Bozuk orman alanlarını iyileştirerek, ormanlık alanları genişletmeliyiz. Topraklarımızı, çaylarımızı, derelerimizi, ırmaklarımızı temiz tutarak, kirlenmesini önleyici tedbirler almalıyız” diye konuştu.