Aydın’ın Köylerinde Muhtarlar ‘züğürt Ağa’ Dönemi Yaşamaya Başladı
30 Mart yerel seçimleri ile birlikte büyükşehir olan Aydın’ın köylerini yöneten muhtarlar adeta ‘Züğürt Ağa’ dönemi yaşamaya başladı. Köy tüzel kişiliğine ait olup köy muhtarlıklarının elinden alınan arazilerdeki ürünler ihalesi yapılmadığı toplanamazken tüm gelirlerine el konulan muhtarlar muhtarlığın elektrik paralarını bile ödeyemez hale geldi.
Aydın’ın büyükşehir olması ile birlikte köy tüzel kişiliğine ait 104 adet tapulu taşınmazını devreden Eğrikavak Köyü Mahallesi’nin muhtarı Muhsin Kıyar, adeta ‘Elleri hamur karınları aç’ durumuna düştüklerini belirterek “Köyümüze ait tonlarca kestane, incir toplanmadan akıp gitti, şimdi muhtarlığın 40 liralık elektrik borcunu ödeyemez duruma geldik. Dedelerimiz tarafından köyün ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bağışlanan bu arazilerimizin elimizden alınmasına mı yanalım yoksa elimizden alınan bu arazilerin ürünlerin işlenmeden çürütülmesine mi? Ürünleri toplarsak suç işlemiş olacağız, toplanmadığında da vicdan azabı yaşıyoruz. Yetkililerin içine düştüğümüz bu ilginç sorundan bizi kurtarmasını bekliyoruz” dedi.
Aydın’ın en büyük dağ köylerinden biri olan ve tarihi asırlar öncesine dayana Eğrikavak Köyü’nde yıllar önce köyün ileri gelenleri tarafından, köyün su ihtiyacının karşılanması, bozulması haline su yollarının onarılması, caminin temizlik ve bakım giderleri, halı ve kilim ihtiyacının karşılanması ve eskiden elektrik olmadığı için aydınlatmada kullanılan kandil giderlerinin karşılanması amacıyla dönemin yaşlıları tarafından köy tüzel kişiliğine irili ufaklı 104 parça gelir getiren arazi bağışı yapılmış. Köyün kuruluşundan 2014 yılı 30 Mart’ına kadar köyün tüm ihtiyaçlarının Köy tüzel kişiliğine ait bu arazilerin gelirleri ile karşılandığını belirten Eğirkavak Köyü Mahallesi’nin muhtarı Muhsin Kıyar, “Eskiden dedelerimizin bağışladığı arazilerin gelirleri ile hiç kimseye muhtaç olmadan köyün ihtiyaçlarını karşılıyorduk. 30 mart seçimlerinden sonra büyükşehir olduk, sorun ve dertler de büyüdü. Bir yanda tonlarca zeytin ve kestane toplanması yasak olduğu için çürüyor, diğer yanda köy muhtarlığı hiç parası olmadığı için 40 liralık elektrik borcunu ödeyemediği için elektriksiz bir binada hizmet vermeye çalışıyor” diyerek yaşadıklarına isyan etti.
“TONLARCA ZEYTİN ÇÜRÜMEYE TERK EDİLDİ”
Yaşadıkları olayları “Dedelerimiz mezardan kalkıp gelse bizi bu köyden kovar” diye değerlendiren Köy Muhtarı Muhsin Kıyar, “Mallarımızın elimizden alınmasından daha çok bu şekilde ürünlerin ziyan edilmesine dayanamıyoruz. Bu ağaçları Atalarımız kendi elleri ile dikip büyüterek köyümüze vakfetmiş. Kestane mevsiminde gittim, kestaneler çürüyor ne yapılacak diye sordum. ‘İhalesini yetiştirmeye çalışıyoruz’ dediler. Ama ihale edilmedi tonlarca kestane yere dökülüp çürüdü. Biz muhtarlık olarak toplatıp masrafları düşüp geri kalan geliri teslim etmek istedik. ‘Yasak suç işlersiniz’ dediler. Şimdi zeytinlerimiz çürümeye başladı. Kimse ilgilenmiyor. Kısacası elimiz hamur karnımız aç bekliyoruz. Ne ürünleri topluyorlar ne de toplatılmasına izin veriyorlar. Milli servet yok olup gidiyor” diye konuştu.