Bahçeli, Mersin'de Halka Seslendi

Bahçeli, Mersin'de Halka Seslendi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’ın kara propaganda yaptığını öne sürerek, “Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı’na ‘sen Alevi’sin’ diyor. Kendisine de ‘ben Sünni’yim’ diyor. Yani şu tablo şu an Suriye’de ve Irak’ta kardeş kardeşi boğan bir tablodur. Böyle şey olabilir mi? Bunu kabul etmek mümkün değil” dedi.
MHP Lideri Bahçeli, 10 Ağustos Pazar günü yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimi kapsamında, CHP ile birlikte çatı adayları olan Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek istemek üzere geldiği Mersin’de halka seslendi. Partisi tarafından Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen toplantıda, bir yanına MHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz’ı, diğer yanına da MHP İl Başkanı Sebahattin Kılıç’ı alarak konuşan Bahçeli, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ni MHP’ye kazandıran Mersinlilere teşekkür etti.
2014 yılına girildiği andan itibaren kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin gündeminde 3 önemli olay olacağı değerlendirmelerinin yapıldığını dile getiren Bahçeli, bunlardan mahalli idareler seçiminin gerçekleştirildiğini, ikinci önemli olayın cumhurbaşkanlığı seçimi olduğunu ve sürecin devam ettiğini, üçüncüsünün ise ya erken ya da zamanında ihtimallerini de dikkate alarak en geç 7 Haziran 2015’te yapılacak 25. dönem milletvekilliği seçimi olduğunu kaydetti. Bu 3 siyasi olayın Türkiye’nin geleceğinin belirlenmesinde önemli roller üstleneceğini ve Türkiye’nin bugün sürdürülen kötü yönetimine bir karşılık verebilecek bir sonucu da milleti ulaştıracağını söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçiminin çok önemli olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Cumhurbaşkanlığı seçimi, yalnızca milletimizi ilgilendirmez. Uluslararası platformda Türkiye’nin geleceği üzerinde hesabı, emelleri olanları da bu cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgilenirler ve seçim sonuçları üzerinde etkili olmaya gayret gösterirler” diye konuştu.
Pazar günü yapılacak 12. cumhurbaşkanlığı seçiminin halk tarafından ilk defa gerçekleştirileceğine dikkat çeken Bahçeli, geçmişte yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerine ve Türkiye’ye etkilerine, yaşanan krizlere, siyasi ve sosyal çözülmelere değinerek, “Şimdi milletimizin bizatihi kendi tarafından yapılan bir seçimle karşı karşıyayız. Bu seçimi önemsemenizi istiyorum. Bu seçim bir ilktir, inşallah gelişerek böyle devam etmelidir. Millet iradesi, her konuda iradenizi ortaya koyabilecek bir fırsatı demokrasiyle bütünleşerek hayata geçirmek için önemli bir fırsat olarak görmelisiniz. MHP olarak, bu seçimleri önemsiyoruz. Bu seçimlerde milletimizin iradesinin çok net tercih berraklığında ortaya konmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“MHP, DEMOKRASİNİN ÖNÜNDEKİ TIKACI ÇEKMİŞTİR”
DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde bir uzlaşmayla cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Necdet Sezer’in görev süresinin sona ermesinin ardından yeniden gündeme gelen cumhurbaşkanlığı seçimini anımsatan Bahçeli, iktidardaki AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Abdullah Gül’ü aday gösterdiği seçimde yaşanan ’367 krizi’nin, 2007 yılındaki erken seçimin ardından MHP’nin 71 milletvekiliyle cumhurbaşkanlığı seçimi oylamalarına katılma kararı almasıyla aşıldığını savundu. Bahçeli, “Bütün bunların hepsi, Türkiye’nin kilitlenmesine yönelik yanlışlıklar bütünüydü. Demokrasinin önüne bir 367 tıkacının konulması meselesiydi. Milliyetçi Hareket Partisi, demokrasinin önündeki tıkacı çekmiştir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanını halkın seçeceği yasanın çok acele ve sığ hazırlandığını, boşluklar olduğunu belirten Bahçeli, bu boşlukların Erdoğan’ın devlet imkanlarını kullanılarak doldurulacağının belli olduğunu iddia etti. Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adayı olmasının en demokratik hakkı olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları söyledi: “Adalet ve Kalkınma Partisi’nde kim varsa aday olabilir ama hepsi fedakarlık yapıp Recep Tayyip Erdoğan diyorsa da bu aday olsun. Bizce mahsuru var mı? Böyle bir durum karşısında Recep Tayyip Erdoğan’ın adaylığı tartışılıyor. Daha kesinleşmeden, ismi ortaya konmadan, imzalar toplanmadan her platformda Recep Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olacak mı olmayacak mı? Abdullah Gül buna fırsat verecek mi, vermeyecek mi? Türkiye’de siyasi parti kalmadı, bu iki şahıstan başka da vatan evladı kalmadı ya Abdullah olacak ya Recep olacak. Böyle bir mantıkla işi bizim sac kavurması gibi sacın üstüne koydular.”
“MHP OYLARI CUMHURBAŞKANLIĞINI KAZANMAYA YETMEZ”
MHP’nin kendi adayını çıkarması fikrini değerlendiren Bahçeli, MHP’nin yerel seçimlerde oyunu en çok artıran parti olarak yüzde 13’ten yüzde 17’ye çıktığının, ancak bu oranın cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmaya yetmeyeceğinin altını çizdi. Başbakan ve Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan’a yüklenen Bahçeli, şöyle devam etti: “Yerel seçimde yüzde 17,76 oranında oy aldık. Bu rakam sizi tatmin edebilir ama adayınızın da kazanma şansını da mümkün kılmaz. Gerçekçi olmak lazım. Bu Recep ağanın bizimle olan münasebetleri var, ‘orada ak kurtlar var, şunlar var, bunlar var, gelin bir başkasına oy vermeyin, bize oy verin’ dediği takdirde çukurdaki Recep Tayyip Erdoğan’ı yavaş yavaş çıkartma imkanı doğmaz mı? Bu oyuna MHP nasıl düşer? Peki Recep Tayyip Erdoğan’dan cumhurbaşkanı olur mu? Andı ortadan kaldıran, T.C.’yi silen, 17-25 ile yolsuzluğun içine batan, Bilal oğlanı zengin eden, ayakkabı kutularının değeri artan bir ortamda etnik temelli bölücülüğü körükleyen, mezhep temelli ayrımcılığı yapan, saysam sabaha kadar Recep’ten aday olmaz.”
“KARA PROPAGANDA YAPIYOR”
MHP’nin, bir aday üzerinde toplumun önemli bir kesimini kucaklatabilecek bir çatı ve ortak bir akılla ortak bir aday çıkartarak, Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı gösterdiğini aktaran Bahçeli, Erdoğan’ın kara propaganda yaptığını öne sürerek, “Recep Tayyip Erdoğan sıkışmış, her türlü yalanı, dolanı söylüyor, iftiraları yapıyor. Neymiş efendim, Ekmeleddin Bey Kahire’de doğmuş. Türk evladı sayılmazmış. Burada kara propaganda yapıyor. Bu aklı ona kim veriyorsa onu yere çarpmak için veriyor demektir. Eğer cesaretin var, bir bildiğin var ve bunun için bunu söylüyorsan bunu açıkla söyle. De ki, ‘Ben cumhuriyetin bütün değerlerine karşı bir adamım, cumhuriyeti kurandan tutun cumhuriyetin kazanımlarına varana kadar karşıyım.’ Cumhuriyeti kuran ise Selanik doğumlu Mustafa Kemal Atatürk’tür. Ona karşı olduğuna yüreği yok söylemeye. Son günlerde ‘Babam söyledi, biz de Türkmüşüz’ diyor. Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinden Kıbrıs’a giden güzide bir vatan evladının mensubu olan ve orada doğan Alparslan Türkeş, Lefkoşe’de doğdu diye memleket evladı sayılır mı, sayılmaz mı? Bakın, lafı nereden vuruyor. Şimdi de kalkmış, dün kol kola gelmişler, ‘sen Zaza’sın’ diyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı’na ‘sen Alevi’sin’ diyor. Kendisine de ‘ben Sünni’yim’ diyor. Yani şu tablo şu an Suriye’de ve Irak’ta kardeş kardeşi boğan bir tablodur. Böyle şey olabilir mi? Bunu kabul etmek mümkün değil. Şimdi buradan söylüyorum, Sayın Recep Tayyip Erdoğan, senin etnik temelin karışık, kaynağın da bulaşık. Senden cumhurbaşkanı olmaz, olamaz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı oy pusulalarının fotoğraflı olmasını da eleştiren Bahçeli, “Bu resim hikayesi de yanlış. Amerika’nın kovboy filmlerinden özenmişler, ‘wanted’ diye yazıyor ya altında, bu Recep Tayyip Erdoğan için geçerli de Ekmeleddin Bey için geçersiz olan bir sözdür” diyerek, Mersinlilerden pazar günü sandığa giderek, Ekmeleddin İhsanoğlu’na oy vermelerini istedi.