Bakan Eroğlu: “kuraklığa Rağmen Su Sıkıntısı Yaşanmayacak”
Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, son dönemde yaşanan kuraklık ve şehirlerin içme suyu durumlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede, yaşanan kuraklığa rağmen hiçbir şehirde su sıkıntısının yaşanmayacağını ifade etti.
Bakan Eroğlu, İstanbul Afet Koordinasyon Merkezi’nde (AKOM) düzenlediği basın toplantısında, son dönemlerde yaşanan kuraklık ve barajlardaki son durum hakkında bilgi aktardı. Türkiye’nin 81 ilindeki içme ve kullanma sularının durumunu değerlendiren Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu “Herkesin bildiği gibi Türkiye yarı kurak bir iklim bölgesinde yer alıyor. Bizim yaptığımız tesisler olmasa ne içme suyu ne sulama suyu temin edilebilirdi” dedi.
KURAKLIK YÖNETİM PLANI…
Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi konum nedeniyle bazı yılların kurak, bazı yılların yağışlı geçtiğini aktaran Eroğlu “Türkiye’de yağış rejimi düzenli değil ve bölgelere göre farklılık gösteriyor. Bu sebeple suya en fazla ihtiyaç duyulan yaz aylarında, ihtiyacı karşılayabilmek için baraj ve göletler inşa ediyoruz. Sularımızı tek elden ve havza bazında yönetmek gerekir. Biz bunun çabası içindeyiz. Hazırladığımız kuraklık yönetim planları ile kurak dönemden önce, kuraklık esnasında ve sonrasında bütün su kullanım alanları için alınacak tedbirler ve hayata geçirilecek uygulamalar üzerinde çalışıyoruz” şeklinde açıklama yaptı.
1971 ila 2014 yılları arasında su yılı içerisinde yapılan analizlere göre Türkiye genelinde 44 yıllık dönemde 12 kez kuraklıkla karşı karşıya kalındı. Bunların 6’sı şiddetli kuraklık olup; 1973, 1989, 1994, 2001, 2007 ve 2014 yıllarında gerçekleşti.
“EN AZ 30 YILIN İHTİYACINA GÖRE HAREKET EDİYORUZ”
Su sorunun kökten çözümüne yönelik olarak 81 vilayet için İçme suyu Eylem Planı hazırlandığını kaydeden Bakan Veysel Eroğlu, “Büyük düşündük, uzun vadeli planlar yaptık. Özellikle içme suyu ile alakalı çok önemli çalışmalar gerçekleştirdik. İllerimizin 2040 ve 2050 yıllarına kadar içme suyu ihtiyacını, gelecek nüfuslarını ve su kaynaklarını dikkate alarak planladık. İçme suyu ihtiyacı acil olan illerimizden başlayarak, şehirlerimizin içme suyu ihtiyacını karşıladık. Planlarımızı en az 30 yılın ihtiyaçlarını dikkate alarak yapıyoruz. İşletmeye aldığımız 76 adet içme suyu tesisi ile takriben 41 milyon kişiye içme suyu sağladık. İnşaatları devam eden 39 adet projeyi de tamamladığımızda 18 milyon kişiye daha içme suyu sağlamış olacağız” dedi.
BARAJLARIN DURUMU
2013-2014 yılları arasında Afyonkarahisar’da Düzağaç Akdeğirmen Barajı, Ağrı’da Yazıcı Barajı, Aydın’da İkizdere Barajı, Bursa’da Nilüfer Barajı, Çankırı’da Güldürcek Barajı, Erzurum’da Palandöken Barajı, Kahramanmaraş’ta Ayvalı Barajı, Karaman’da İbrala Barajı, Kars’ta Selim Barajı, Kilis’te Seve Barajı, Sinop’ta Erfelek Barajı, Sivas’ta 4 Eylül Barajı, Tekirdağ’a Naipköy Barajı, Trabzon’da Atasu Barajı, Yozgat’a Musabeyli Cemil Çiçek Barajı ve Çanakkale Gelibolu’da Çokal Barajı ile içmesuyu meselesi çözülmüştür.
İnşaatları devam eden Hamzabey Barajı ile Elazığ’a, Çetintepe Barajı ile Gaziantep’e, Akbaş Barajı ile Denizli’ye, Büyükkaraçay Barajı ile Hatay’a, Pamukluk Barajı ile Mersin’e, Ballıkaya Barajı ile Sakarya’ya, Silopi Barajı ile Şırnak’ın içmesuyu temin edilecektir.
“İSTANBUL’U SUSUZ BIRAKMADIK”
Nüfus bakımından pek çok ülkeden daha büyük olan İstanbul’un günlük su tüketiminin ortalama 2 milyon 500 bin m3 olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Takriben 14 milyon nüfusu olan İstanbul’u susuz bırakmadık. İstanbul’un su ihtiyacını karşılamak maksadıyla iyi bir planlama yaptık. İstanbul’a 2005 yılında yaklaşık 697 m3, 2013 yılında ise 909 milyon m3 su sağladık. Anadolu ve Avrupa yakaları arasında nüfus ve su kaynakları açısından ters bir orantı var. Su kaynaklarının yüzde 60’ına sahip olan Anadolu yakası İstanbul’un toplam nüfusunun yüzde 35’ini oluşturuyor. Avrupa yakası ise yüzde 65’lik nüfusu ile su kaynaklarının yüzde 40’ına sahip. Avrupa yakısındaki bu yoğun nüfusun su ihtiyacını karşılayabilmek için Cumhuriyet tarihimizin en büyük içme suyu projesi olan Melen’i hayata geçirdik.”
Melen Sistemi ile İstanbul’a 2071 yılına kadar 1 milyar 77 milyon m3 su temin edileceğinin altını çizen Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “12 Aralık 2012 tarihinde temelini attığımız Melen sisteminin
1. safhasını tamamladık. Melen suyunu, Kağıthane Arıtma Tesisine iletilerek Avrupa yakasına verdik” dedi.
İstanbul’un mevcut su kaynakları yıllık yaklaşık 1 milyar 367 milyon m3 olup 2035 yılına kademeli olarak devreye alınacak Büyük Melen II ve III, Osmangazi ve Sungurlu Barajları ile de kadar yaklaşık 1 milyar 772 milyon m3 ilave su sağlanacak. Toplam 3 milyar 139 milyon metreküp su ile 35 milyon nüfusun su ihtiyacı karşılanacak.
Başkent Ankara’ya ise Gerede Sistemi ile içme suyu sağlanacağını belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 31,6 km uzunluğunda ve 4,5 metre çapında Türkiye’nin en uzun iletim tüneli vasıtasıyla Gerede Havzası’ndan yılda 226 milyon m3 su Çamlıdere Barajı’na aktarılacağını söyledi.
İzmir’e Dev İsale Hattı Gördes Barajı’ndan Su Temin Ettik
Gördes Barajı ve İsale Hattı’nın tamamlanarak, İzmir’in 2040 yılına kadar olan içme suyu probleminin çözüldüğünü ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu: “Gördes Barajı ve 106,5 km’lik isale hattıyla İzmir’in içme suyu problemi kökünden çözdük.”
ASRIN PROJESİ İLE KKTC’YE CANSUYU
Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 81 ilimizin dışında yıllardır su sıkıntısı çeken KKTC’nin su ihtiyacının karşılanması maksadıyla Dünya’da bir ilk olan proje muhtevasındaki toplam 107 km uzunluğundaki deniz geçişi boru hattı ile yılda 75 milyon m3 suyun adaya iletileceğini ifade etti.
KKTC Su Temini Proje çerçevesinde Türkiye tarafında Alaköprü Barajı, KKTC tarafında Geçitköy Barajı söz verilen tarihte tamamlandı. Deniz Geçişi İsale Hattının açık deniz kısmındaki çalışmalar hızla devam ediyor. Boru montaj işine önümüzdeki hafta başlanarak 75 günde tamamlanacak.
“KONYA KAPALI HAVZASI’NA 700 MİLYON METREKÜP İLAVE SU SAĞLIYORUZ”
Son günlerde Konya Kapalı Havzası’nda yaşanan kuraklık ile alakalı değerlendirmelerde bulunan Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu açıklamalarına şu sözlerle devam etti: “Konya Kapalı Havzası yağışlardan başka beslenimi olmayan, su kaynaklarının kısıtlı, suya olan talebin ise en yoğun olduğu alanlardan biri. En geniş yüzölçümüne sahip olan Konya ilimizin su yılları yağış miktarlarını Türkiye ortalaması ile mukayese ettiğimizde yaklaşık yüzde 50 daha az. Biz bunun için önlemlerimizi aldık Konya Kapalı Havzası’na yıllık yaklaşık 700 milyon m3 ilave su sağlıyoruz. Çiftçilerimizin ihtiyaç duyduğu sulama suyunu da problemsiz olarak temin ediyoruz. Ayrıca bu bölgede bulunan Konya, Niğde, Aksaray ve Karaman illerinde içme-kullanma suyunun temininde de bir sıkıntı söz konusu değil” diye konuştu.
“SAPANCA VE MEKE GÖLLERİNDE ENDİŞELENECEK BİR DURUM SÖZKONUSU DEĞİL”
2013 yılında Sapanca Gölü Havza Koruma Eylem Planı hazırladıklarını ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu, Sapanca Gölü’nün mevcut su kotunun 29,57 m seviyesinde olduğunu ve bu seviyede gölde 1 milyar 237 milyon m3 su bulunduğunu belirtti. Sapanca Gölü’ndeki su seviyesinin geçmişte de bu seviyelere düştüğü yıllar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, “Bugüne kadar 22 su kalitesi parametresinde hiçbir olumsuz değişiklik olmadı. Kimse merak etmesin Sapanca Gölünde mevcut kullanılabilir su miktarı Kocaeli ve Sakarya’ya yıl sonuna kadar yetecek miktardadır” dedi.
Meke Gölü’nün ise Türkiye’de yağışın en az ve buharlaşmanın en fazla olduğu bölgede yer aldığını ifade eden Prof. Dr. Veysel Eroğlu “Bölgedeki volkanik kütlenin yapısı, en şiddetli yağmuru bile hızla emecek çok geçirimli bir yapıya sahip. Göl çevresi birçok kuş türünün üreme bölgesi olmasına rağmen su içerisinde mikrobiyolojik aktivite dışında canlı hayatı bulunmuyor. Kuraklık sebebiyle göl içerisinde yer alan bazı mikroorganizmaların kalıntıları belirli dönemde yoğunlaştığı için bazı dönemlerde göl tamamen kırmızıya boyanmış gibi görünüyor” diye açıklama yaptı.