Bakan Fikri Işik’tan Kılıçdaroğlu’na Yorumcu Benzetmesi

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, naklen yayınlanan maçlardaki televizyon yorumcularına benzeterek: “Ne söylediğinin farkında değil. Ben onu naklen maç yayınında yorum yapan yorumculara benzetiyorum. Her pozisyona atlıyor ve yorum yapıyor” dedi.
Bakan Işık, Nevşehir’de partisinin İl Başkanlığı tarafından düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısına katıldı. AK Parti Kayseri Milletvekili Yaşar Karayel, Nevşehir Milletvekilleri Murat Göktürk ve Ebubekir Gizligider, Belediye Başkanı Hasan Ünver ve partililerin yoğun ilgi gösterdiği toplantıda konuşan Bakan Işık, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi. Kılıçdaroğlu’na yorumcu benzetmesi yapan Bakan Işık: “Her rejimde iktidar olur ama demokrasi muhalefetin olduğu rejimdir. Ama muhalefet demek her aklına geleni söylemek demek değildir. Şu anda sayın Kılıçdaroğlu’nun ağzından çıkanı kulağı duymuyor. Ne söylediğinin farkında değil. Ben onu naklen maç yayınında yorum yapan yorumculara benzetiyorum. Her pozisyona atlıyor ve yorum yapıyor. Son üç pozisyon önceki yorumu ile çelişiyor bu söylenince de ‘Benim hocam dün dündür bugün bugündür demişti’ diyor. Böyle bir muhalefet olur mu?” diye konuştu.
‘PARALELCİLER BİLE PARTİ KURUYOR’
Türkiye’nin şu anda en önemli meselesinin muhalefet boşluğu olduğunu kaydeden Bakan Işık, son dönemde yeni parti kurma çalışmalarının da bundan kaynaklandığını ifade etti. Bakan Işık sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rejimleri güçlendiren, demokrasileri güçlendiren muhalefetin sorumluluk anlayışıdır. Muhalefet ülkenin milli çıkarlarında iktidar ile bir araya gelemiyorsa o muhalefet halkın gözünde de itibar görmüyor. Bu gün ‘Türkiye’nin en önemli meselesi nedir?’ derseniz bugün Türkiye’nin en önemli meselesi muhalefet boşluğudur. Çünkü güçlü muhalefetin olduğu rejimlerde iktidarlar daha da zinde olur. Ama maalesef bu gün Türkiye’de bir ana muhalefet boşluğu ile karşı karşıyayız. Ümit ederiz ki CHP kendi iç değerlendirmesini yapar ve gerçekten ülke çıkarları için, milli çıkarlar için siyaseti ikinci plana atan bir yaklaşımı benimseyen kadroları iş başına getirir. Ülkesi için proje üreten, iktidara alternatif bir yapılanmayı kendi içerisinde oluşturur. Yoksa görüyorsunuz muhalefet yok dite her gün bir muhalefet partisi kurulmaya çalışılıyor. Paralelciler bile parti kurmaya kalkıyor.”