Başbakan Davutoğlu’dan “selamlama” Kampanyası
Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Bütün Türkiye’de bir hafta Selam Haftası ilan edilsin. Bu fitnebazlara karşı en etkili olacak şey budur" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Malatya programı kapsamında sivil toplum kuruluşları ve işadamlarıyla toplantı yaptı. Toplantıda konuşan Başbakan Davutoğlu, son dönemde yaşanan sorunların peşine gidileceğini belirterek, “Türkiye’nin her bir köşesinde yaşayan vatandaşlarımıza, kardeşlerime bir kez daha seslenmek istiyorum. Yarın, bu oyunları bozmak için herkes gördüğü komşusuna, karşılaştığı dostuna, arkadaşına, tanımıyorsa bile sokaktakine selam versin ve kucaklaşsın. Oyunu bozacak olan budur. Nerelisin diye sormasın. Etnik kimliği, mezhebi ne diye sormasın. Alevi, Sünni, Kürt, Türk karşılaştıkça ‘bu ülke bizim, Allahın Selami üzerine olsun’ desin ve kucaklaşsın, bağrına bassın. Oyunu bozacak olan budur. Burada bir kampanya, bir Selam Haftası ilan edelim. Selam hem barış demektir, hem karşılıklı selamlaşmaktır. Bütün Türkiye’de bir hafta Selam Haftası ilan edilsin. Bu fitnebazlara karşı en etkili olacak şey budur. Büyükşehirlerimiz de olanlar, özellikle İstanbul’da olanlar, mutlaka bir apartmanda bir Diyarbakırlı ile bir Edirneli, bir Iğdırlı ile bir İzmirli ile mutlaka aynı apartmandadır. Kapılarını açtıklarında, karşı kapıyı çalsınlar veya karşılaştıklarında ‘Selamün Aleyküm’ desinler. ‘Benden sana zarar gelmez, senden bana zarar gelmez.’ İslam budur, İslam selam dinidir. Biz gördüğümüzde selam verirken, aslında selamla birlikte karşı tarafa şunu da söyleriz, ‘Benden sana zarar gelmez, senin canın, malın benimkinden azizdir, benim canım malımda senin emniyetin altındadır.’ Bazı bizim toplumsal kültürü bilmeyen, yapancılaşmış bazı aydınlar, ‘Es Selamün Aleyküm’ demeyi biraz şey görürler, böyle basit, halkın verdiği selam diye görürler, yukarıdan bakarlar. Başka şeyler söylerler. Hayır, selam insanlık tarihinin en büyük, en güzel şifresidir. En insancıl şifresidir” dedi.
“TÜRKİYE’NİN HER YERİNDE SELAM VERME VAKTİDİR”
“Seneler önce Hindistan’da bir grup akademisyenle giderken, oradakilerin bir tepkisi söz konusu oldu, bizim akademisyenlerden birine. Bir selam vermem üzerine oradaki bu selamı alan birisi bütün olayı çözdü” diyen Davutoğlu, “Bütün dünyadaki insanlık birikimi arasındaki en yaygın şifre budur. ‘Benden sana zarar gelmez, selam olsun.’ Şimdi Diyarbakır’da selam verme vaktidir. Batman’da, Mardin’de, Şırnak’ta Van’da, Malatya’da, İstanbul’da, İzmir’de Türkiye’nin her yerinde selam verme vaktidir. Bu oyunları bozacak şey, gördüğümüz kardeşlerimize adını, memleketini, mezhebini sormadan, ‘Selam olsun size, Es Selamün Aleyküm’ demektir. Emin olun bunun şifası budur. Kim ne oyun kurarsa kursun, bu tuzağı bozacak olanda bu selamlamadır” ifadelerini kaydetti.
Malatya’nın nihai fethinin Malazgirt Savaşı’ndan 14 yıl önce gerçekleştiğini belirten Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
“Yine biraz el değiştirdi ama sonra öyle bir kültürel kimlik buraya nüfuz etti ki bir tarafta İslam inancının köklü birikimiyle hem tasavvufi, hem ilmi birikimi yan yana iç içe buradaki dini kültür ve medeniyet kimliğini dokudu. Sadrettin Konevi’den, Muhiddini İbn-i Arabi’den gelen bir çizgi, öbür tarafta köklü medrese geleneğinin içinde olduğu ilim geleneğinin Niyazi Mısri’den günümüze kadar gelen ve yakın dönemde de hiç şaşırtıcı bir şey değildir ki bu kimlik siyasette, bilim hayatında tamamıyla özne olma iradesine sahip olan iş hayatında Malatyalıları çıkardı. Ben şu tabire büyük önem veririm ve bizim şu anki mücadelemizi de bununla izah ederim, Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak ve milletimiz itibarıyla tarihte özne olmak, yani tarihi akış gidiyor bir yere doğru ’ben bunu seyredeyim’ dememek. Ya da tarihi akış giderken bir şekilde ’ona sürüklenip gideyim’ dememek, önüne çıkıp ’tarihi akış bu yönde değil de şu yönde gitmeli’ diye irade sergileyebilecek özgüvene sahip olmak. Bizim 12 yılda gerçekleştirmek istediğimiz temel şey, birçok devrim yaptık, birçok büyük dönüşümler gerçekleştirdik ama en önemli şey şu oldu, her bir vatandaşımıza şunu aşılamaya çalıştık, ’Biz tarihte özneydik, gelecekte de özne olacağız’. Bizi kimse edilgen kılamaz, bizi kimse pasif konumda tutamaz, eleştirebilir, mertçe mücadele edebilir ama dönüp de ’Sen benim oyunumun parçası olacaksın’ deme cüretini kimse gösteremez bize. Farklı oyunlar, farklı hedefler üzerinde tartışılabiliriz."
İlk sivil cumhurbaşkanının Malatya’dan çıktığını belirten Davutoğlu, “Aynı şekilde ilim hayatında da ’Sait Hocalar’ diye bizim yakından takip ettiğimiz üç Sait hocanın birbirleriyle olan ilişkisi Malatya kültüründeki o şeyleri hep hala tatlı bir tebessüm hem de güzel bir hatıra olarak anılır. Hamido nesne olabilir mi? Hamido, Hamido’ydu, bizim gençliğimizde Malatya derken Hamido diye bir yiğit akla gelirdi. Yani hiçbir şekilde bir şey empoze edilemeyecek kadar yürekli, ayakta, kararlı yaptığı, aldığı kararları yürütme iradesine sahip. Ya da Ahmet Kaya bir sanatçı olarak boyun eğdirilebildi mi, ya da edilgen kılınabildi mi?” dedi.
Başbakan Davutoğlu, Malatya’daki ilgi için teşekkür ederek, “Ben bugünü hiç unutmayacağım” şeklinde konuştu. Davutoğlu, daha sonra havaalanına geçerek Ankara’ya gitti.