Başbakan Yardımcısı Babacan: "petrol Fiyatlarındaki Düşüşten Rehavete Kapılmayacağız"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, petrol fiyatlarındaki düşüşün etkisiyle rehavete kapılmayacaklarını ve ihtiyatlı duruşun devam edeceğini söyledi.
Babacan, Davos Zirvesi’nde, NTV/CNBC-e ortak yayınında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Babacan Avrupa Merkez Bankası’nın alacağı karara yönelik beklentilerini açıkladı. Başbakan Yardımcısı, "Hem Avrupa’da hem Japonya’da merkez bankalarından güçlerinin çok üstünde beklentiler var. Her iki gelişmiş ülkede de her şeyi merkez bankalarının çözmesi isteniyor ama her ikisinde de yapısal sorunlar var. Asıl sorun yapısal olduğundan çözüm de yapısal alandan gelecek. Merkez bankaları evet geçici çözümler bulabilir. Baskılar nedeniyle Avrupa Merkez Bankası yapmayacağı şeyler yaptı, şu anda Avrupa’da negatif faiz var. Avrupa’da temel sorun güven yok. Kredibilite, bütçe ve liderlik açığı var. Sorunları temelden çözmek istiyorsak, yapısal reformlar diyoruz" dedi.
’’BİR KISMI TÜRKİYE’YE DÜŞECEKTİR DİYE BEKLEYEBİLİRİZ’’
Babacan, "Avrupa’dan gelecek parasal genişlemedeki paranın bir kısmı Türkiye’ye düşecektir diye bekleyebiliriz. Fed sıkılaştırmaya başlarsa, bu dengeleyebilir. Ama buna da güvenmemek lazım. Piyasada bol, ucuz Euro var diye güvenirsek, yarın başka karar alınırsa o zaman açıkta kalabiliriz. Avrupa’daki parasal genişleme Türkiye’ye fayda sağlayacaktır" dedi.
Babacan, Fed’in faiz artırımına yönelik beklentilerini de açıkladı. Babacan, "Bugün itibariyle Fed’den gelecek faiz artırımının 2015’in ortalarından daha sonraki bir tarihe ertelenmiş gibi görünüyor. ABD’de istihdam istenen seviyeye gelmiş değil. ABD istihdam piyasasında nitelik sıkıntısı var. Enflasyon seviyesi de istenen seviyeye gelmedi. Biz farklı zamanlarda nasıl artar diye kendimizi hazırlıyoruz. Eğer bir gün bir faiz artışı başlarsa, bu normalleşmenin sonucudur, bu da problemlerin ortadan kalktığının işaretidir. Önemli olan ilgili kurumlarımızın günün şartını yerine getirmesidir" diye konuştu.
G20 DÖNEM BAŞKANLIĞI
Babacan, G20 dönem başkanlığında dünya KOBİ’lerinin sesini duyurmak için çalıştıklarını söyledi. Başbakan Yardımcısı, KOBİ’ler ve şirketler için risk yönetiminin çok önemli olduğunu söyledi ve "Ancak bu risk yönetiminde tamamen her şeyi devletin çözeceği bir sistem kurmak çok doğru değil" dedi.
’’MACERA PEŞİNDE OLMAMAK LAZIM’’
Babacan, "Her zaman dediğimiz gibi sanayimizi sapasağlam tutmamız gerekiyor. Uygun şartlarda ve bol kaynağa güvenip aşırı borçlanmaya gitmemek gerekiyor. Kamu artık tasarruflara çok destek veren bir yapıda. Şirketlerin, finans sektörünün ve hanehalkının borçlanmaya dikkat etmesi gerektiğine inanıyoruz. Macera peşinde olmamak lazım. Dikkatli olmamız gereken bir ortamdayız. Jeopolitik olarak çok gergin bir ortamdayız. Türkiye kendi için de dinamikleri olan bir ülke. Türkiye bunlara rağmen iyi haldeysek, dikkatli hareket etmemizden" değerlendirmesinde bulundu.
PETROL FİYATLARI
Babacan, petrol fiyatlarına yönelik de "Petrol fiyatlarındaki düşüş başlamadan hemen önce biz OVP’yi hazırladık. Orada petrol 102 dolardı bizim hesaplarımızda. Bizim için petroldeki düşüş ne kadar devam ederse, 102 doların ne kadar altında kalırsa bizim için o kadar iyi. Önem sırasında petrol, enflasyon ve büyümede net etkisi olacaktır. Biz politik alanda bir gevşeme yapmayacağız. Petrol fiyatları düşüyor diye makro ihtiyatı tedbirlerde bir gevşeme olmayacak. Petrol fiyatları olur da yükselirse, açığa düşmeyelim. Farklı atraksiyonlarla dünyanın en büyük 16’ncı ekonomisini yönetemeyiz. En sonunda kazanan ihtiyatlı ülkelerdir" dedi.
Babacan, petrol fiyatlarındaki düşüşün nedenlerine yönelik şöyle konuştu: "Nedenler konusunda farklı nedenler öne sürülüyor. Arz fazlası, jeopolitik nedenler diyenler var. Farklı yorumlar var. Teori çok. Sebebi ne olursa olsun biz sonuca bakacağız, her türlü sonuca göre hazırlıklı olacağız".
’’TÜRK VARLIKLARININ KIYMETİ ARTTI’’
Babacan, petrolde beklentilerin üzerinde düşmesiyle Türk varlıklarının değerinin arttığını söyledi ve şöyle devam etti: "Petroldeki düşüşün etkisiyle Türk varlıklarının, Türk hisselerinin ve Türkiye devlet tahvillerinin değerinin arttığını gördük. Fon girişinde de artış oldu ama bunlar kısa vadeli fonlar. Bu yüzden kısa vadeli fonlara güvenemeyiz. Sermayenin her türlüsü iyidir ama kısa vadeli değil uzun vadeli olmasını tercih ederiz tabiki de."