Başbakan Yardımcısı İşler'den Chp'li Aygün'e Sert Tepki

Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, bir televizyon kanalında gündeme dair önemli açıklamalar yaptı.
Fethullah Gülen’in cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yaptığı açıklamaların sorulması üzerine İşler, “Ekmeleddin Bey'e destek istiyor belli ki ve onu yaparken de bir defa bizim dinimizin kutsallarını alet ediyor, işin üzücü tarafı orası. Ve aynı zamanda Türkçeyi de tahrif ediyor. Diyor ki, imanı ekmel. Bakın ben bu yaşa geldim, 54 yaşındayım, imanı ekmel diye bir şey duymadım, kendim de Arapça hocasıyımdır, böyle bir kullanım Türkçe'de yoktur. Anadolu’da bizim büyüklerimizden duyduğumuz, imanı kamildir veya kamili iman diye dua eder büyüklerimiz, ama imanı ekmel, böyle bir kullanım yok”dedi.
İşler, “Rıza-ı ekmel, bakın biz rıza-ı ilahi deriz, bakın nerelere göndermeler var dikkat ederseniz. Sonra yakin-i ekmel, her şeye ekmek sıfatını koyuyor ve oraya izafette bulunuyor, böyle çok açık bir destek çağrısı var. Ve işin üzücü tarafı da, daha önce de Sayın Gülen yapmış olduğu bir röportajda ne demişti? Cebrail gelse, parti kursa ben yine destek vermem demişti. Şimdi peki bu ne oluyor o zaman? Gülen’in zaten konuşma tarzı, üslubu biraz bu üsluba yakın biliyorsunuz, her zamanki üslubu aşinalığıyla bu tarzda bir kullanımda bulunuyor, biraz daha ağdalı cümlelerle yapıyor, biraz da gizem oluşturuyor tabi ki, ama müntesipleri elbette ki o mesajları çok net bir şekilde alıyor.Fakat aslında oradaki haletiruhiyeye baktığınız zaman, çökmüş, bitmiş bir insanın edasıyla konuşuyor, daha önceki o celalliği, kendinden emin tavırlar orada o son video yok ve onu da çok net bir şekilde görüyoruz”diye konuştu.
"RANDEVU SİSTEMİ KALDIRILABİLİR"
Yurt dışında oy kullanan vatandaşlarını randevu sistemi nedeniyle oylarını rahat kullanamadıklarını hatırlatan İşler, randevu sisteminin kaldırılıp kaldırılmayacağı yönündeki soru üzerine “Gerekirse yasa üzerinde de ileride değişiklik yapılabilir. Aslında Yüksek Seçim Kurulu yani yasada zorlayıcı değil. Esnek bir ifade orayı uygulayıcı makam olarak Yüksek Seçim Kurulu burada karar alabilir. Yüksek Seçim Kurulu bu seçimler ilk defa yapıldı, ilk defa olması hasebiyle birtakım eksiklikler, aksaklıklar olabilir. Elbette ki bu seçimlerden Hükümet olarak bizim çıkaracağımız dersler olduğu gibi, Yüksek Seçim Kurulu’nun da çıkarması gerektiği dersler olduğunu düşünüyorum ki bundan sonra yurt dışında katılımın daha fazla olması için elimden gelen çabayı, gayreti göstermeli ve kolaylık sunması lazım vatandaşlarımıza”ifadesini kullandı.
460 BİNE ÇIKTI
İşler, şöyle devam etti:
“Yurt dışında kullanılan toplam sayı 232 bin, gümrüklerde ise her gün aşağı yukarı 20 bin artış söz konusu. Dün sabah 10:00 itibariyle 207 bin rakamını vermiştim, şimdi bana iletilen rakam 228 bin yani 21 bin bir artış söz konusu. Bunu baktığımız zaman toplam 460 bin vatandaşımız şu ana kadar oy kullanmış oldu, iki gün daha var bu sayı muhtemelen 500 bin rakamına ulaşacak."
CHP’Lİ AYGÜN’E SERT TEPKİ
Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, CHP’li Hüseyin Aygün’ün “Din uyuşturucudur” sözlerine sert tepki göstererek şunları kaydetti:
“Bu yakıştırmalarda son derece yanlış ve yakışıksız betimlemeler olarak düşünüyorum ve doğrusu yadırgadığımı itiraf ediyorum din Afyon değildir. Din sorgulamayla başlar esas itibarıyla, yani insan yapıp ettiklerinden dinen sorumludur, dolayısıyla elbette yaptıklarının hesabını vereceğini düşünerek hareket eder. Ve bizim dinimize baktığımız zaman, Kur'an-ı Kerim’e baktığımız zaman üç ayetten biri düşünmüyor musunuz, akıl etmiyor musunuz, tefekkür etmiyor musunuz’dur. Akıl olmadığı yerde zaten dini sorumlulukta olmaz, insan eğer akli melekesine sahip değilse sorumlulukta olmaz dolayısıyla dini açıdan baktığımız zaman böyle. Din afyondur ifadesi son derece yanlış ve yakışıksız bir ifade olarak düşünüyorum. Dinle alıp veremedikleri olan insanların maalesef dinle ilgili böyle zaman zaman çok yakışıksız yakıştırmaları da oluyor. Bunlardan birisi olarak ben değerlendiriyorum ve tabi ki kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Elbette ki bu bahsettiğiniz şahıs milletvekili olarak zaman zaman böyle çok aşırı çıkışlarda bulunuyor ve hoş olmayan yakıştırmalarda bulunuyor. Kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil ve ben kamuoyunun takdirine bırakıyorum.”