Bdp’li Eş Başkanlardan Sağduyu Çağrisi

Bdp’li Eş Başkanlardan Sağduyu Çağrisi

Mersin’in merkez ilçe Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Yüksel Mutlu ve Mehmet Fazıl Türk, IŞİD terör örgütünün Kobani saldırılarını protesto etmek amacıyla Türkiye’de gerçekleştirilen eylemlere provokatörlerin karıştığını öne sürerek, “Bu şiddet eylemlerine karşıyız, kesinlikle kabul etmiyoruz ve kınıyoruz. Bu tansiyonun düşmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır” dediler.
BDP’li Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Mutlu ve Türk, IŞİD terör örgütünün Kobani halkına yönelik saldırıları, AK Parti hükümetinin tutumu ve Türkiye’de yaşanan son gelişmelere ilişkin açıklama yaptılar. Akdeniz Belediyesi önünde yapılan açıklamaya, BDP ve HDP il başkanları, KESK yöneticileri, sivil toplum örgütü temsilcileri ile belediye meclis üyeleri de katıldı. Eş Başkan Türk, burada yaptığı konuşmada, son iki gündür Türkiye’nin birçok yerinde çıkan olayların çok can kaybına ve yaralanmalara neden olduğunu belirterek, ölenlere rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara da şifa diledi. Yaşanan olayların nedenini çözüm sürecindeki tıkanmaya bağlayan Türk, “Bunun nedeni, bir günlük, 6 aylık değil, 2 yıldan fazla süredir Kürtlerin ‘diyalog ve çözüm süreci’ söylemleriyle oyalanmasıdır. Bu ülkede eğer huzuru, barışı, halkların kardeşliğini istiyorsak birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz. Ülkemiz çok güzel. Bu ülkedeki herkes, burada yaşayan tüm kimliklerin kardeş olduğunu bilmeli ve herkesin inancına, kimliğine, kültürüne saygı göstermeli. Gelişmiş ülkeler bunu başarmıştır, bizim onlardan neyimiz eksik?” dedi.
“TANSİYONUN DÜŞMESİ İÇİN HERKES ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALIDIR”
Çok sayıda kentte yaşanan şiddet olaylarına da değinen Türk, yapılan eylemlerde kesinlikle şiddette karşı olduklarını vurgulayarak, “Bizim, anayasal haktan doğan demokratik tepkimizi koymak en doğal hakkımızdır. Ama şiddete, vatandaşa, esnafa, hiçbir yere zarar vermeye ne hakkımız var? Bu şiddet eylemlerine karşıyız. Bu şiddet eylemlerini kesinlikle kabul etmiyoruz. Bu tansiyonun düşmesi için herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Artık oyalama ve başka yollara başvurma zamanı geçti. Bu ülkede artık herkes kimin ne yaptığını çok iyi biliyor. Uluslararası olsun, buradaki vatandaşlar olsun, biz bu yanlışlarımızdan dönelim, halkların kardeşliğini savunalım. Mersin’de de herkesi sağduyuya davet ediyoruz. Bazı senaryolar, bazı oyunlar oynanmak isteniyor. Buradaki halklar kardeştir ve biz böyle bakıyoruz. Tüm inançlara da saygı duyuyoruz” diye konuştu.
“BU TÜR SALDIRILARI TASVİP ETMİYOR VE KINIYORUZ”
Türk’ün ardından hazırlanan ortak açıklamayı okuyan Eş Başkan Mutlu da Kobani’ye yönelik IŞİD saldırısını protesto eylemlerinde çıkan olaylarda 23 kişinin yaşamını yitirdiğini ifade ederek, “Her kim olursa olsun, yaşamını yitiren canları anıyor, ailelerine başsağlığı ve sabır, yüzlerce yaralı yurttaşımıza da acil şifalar diliyoruz” şeklinde konuştu.
IŞİD’i, “Irak ve Suriye’de etnik ve mezhebi soykırım yapan, insanların kafasını kesen, kadınları ve çocukları köle pazarlarında satan barbar, acımasız, vahşi ve gerici çeteciler” olarak niteleyen Mutlu, AK Parti hükümetinin IŞİD’in Kobani’de yaptıklarına karşı somut bir adım atmadığını öne sürdü. IŞİD’in protesto edildiği illerde çıkan olaylarda hizbul-kontracılar ve korucuların devreye sokulduğunu iddia eden Mutlu, "IŞİD’i protesto eden kitlelere silahla ateş açılarak insanlar öldürülmüştür. Kürt halkının ve dostlarının demokratik gösterilerinde provokatörler iş başındadır. Halklarımız birbirleriyle karşı karşıya getirilmek istenmektedir. Türk bayrağını ve Atatürk büstünü yakan, iş yerlerini, araçları ve binaları ateşe veren, marketleri yağmalayan bu kişilerin, demokratik bir tepkiyi haksız çıkarma ve küçük düşürme amacı taşıdığı açıktır. Bu tür saldırıları tasvip etmiyor ve kınıyoruz. Başta bölge illeri olmak üzere Mersin’de yaşayan halkımızdan isteğimiz, insanlara ve kamu mallarına zarar veren bu kişilere karşı dikkatli olmalarıdır. Kışkırtmalara ve halkları karşı karşıya getirmek isteyen odaklara karşı herkes duyarlı davranmalıdır" ifadelerini kullandı.
Demokrasi güçlerini, siyasi partileri, sendika ve sivil toplum örgütlerini kentteki gerilimi düşürme noktasında Kobani direnişine destek vermeye de çağıran Mutlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yapılması gereken, tampon bölge oluşturmak değil, Kobani halkının kendini savunabilmesi amacıyla yardımın geçebilmesi için derhal bir koridor açmaktır. Türkiye hükümeti, Kobani üzerinde uyguladığı abluka ve ambargoyu acilen kaldırmalıdır. Halkımız ve dostları, asla geri adım atmadan ve provokatif saldırı ve eylemlere mahal vermeden kararlı mücadelesini sürdürecektir.”