BÖBREK TAŞI KABUS OLMAKTAN ÇIKIYOR
Böbrek taşı rahatsızlığının bir hayli fazla olduğu Kastamonu’da, Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri tarafından uygulamaya konulan lazer tedavisi ile artık böbrek taşı hastaların kabusu olmaktan çıkıyor. Böbrek taşı hastaları, lazerle yaklaşık 1 saatte sancısız ve ağrısız kolayca tedavi edilerek, aynı gün içerisinde taburcu olabiliyor.
Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri, Kastamonu’da çok fazla karşılaşılan böbrek taşı hastalığının tedavisinde kullanılan son teknoloji Flexibl Üreterorenoskop lazer uygulamasına geçti. Özel Kastamonu Anadolu Hastaneleri Üroloji Uzmanları Op. Dr. Sadi Turkan, Op. Dr. Ozan Ekmekçioğlu ve Op. Dr. Emin Kemal Küçük, Türkiye’de uygulanan kapalı böbrek taşı ameliyatıyla ilgili bilgiler verdi. Yeni yöntemle böbrek taşı rahatsızlığı olan hastalarda yaşam boyunca birden fazla ameliyat söz konusu olabildiğinden böbreklerde hasar oluşmaması, böbrek gelişiminin olumsuz etkilenmemesi ve böbrekte kanama riskinin söz konusu olmaması gibi önemli avantajlar taşıdığını ifade eden uzmanlar, ayrıca bu yöntemin kilolu hastalarda ve böbrek kanaması olan hastalarda da uygulanabileceğini söylediler.
“BÖBREK TAŞI OLAN HASTA TEK SEANSTA TAŞTAN KURTULUYOR”
Flexibl Üreterorenoskop lazer sistemiyle kapalı böbrek taşı ameliyatı olan hastanın tek seansta böbrek taşından kurtulduğu gibi ağrısının da olmadığını belirten uzmanlar, “Ülkemizde uzun zamandır uygulanan bu yöntemde hasta yüzüstü değil sırtüstü olarak ameliyat ediliyor. Lazer cihazı sayesinde vücuda delik açmadan idrar kanalında üreter ve böbrek içine giriliyor. Ayrıca bu sistemle ameliyat olan hastalarda kalbin attığı kan miktarındaki düşme, pıhtı atma ve akciğerlerin zor havalanması, hastanın ameliyat için pozisyon için çevrilmesi gibi dezavantajlar görülmüyor. Lazer sistemi sayesinde hastanın böbrek içindeki ve üst kanalındaki taşlara dahi ulaşılabiliyor. Flexibl Üreterorenoskop lazer, kıvrılabilen çok ince bir teleskop aracılığıyla vücuda hiçbir delik açmadan, idrar kanalından üreter ve böbrek içine girilmesi ve buradaki taş ya da tümörün lazer yoluyla kırılması ya da alınmasını sağlayan bir cihaz. İdrar yollarını, böbreğin içi ve idrar kanallarının endoskopik olarak muayene etmeye yarayan, hem teşhis koydurucu hem de tedavi edici bir alet. Bununla böbrek ve idrar yolları taşlarının tedavisi yapılabiliyor. Yapılan işlemde taşların sertliği önemli değil. Çünkü lazerle ulaşılan taşlar toz haline getiriliyor. Hasta açısından da, cerrah açısından da büyük bir konfor. Hasta ameliyat olduktan en geç bir gün sonra taburcu oluyor ve ağrısı ya da kanaması olmuyor. Çünkü dışarıdan bir müdahale olmadan, dışarıdan böbreği delmeden, kesmeden, tamamen doğal boşluklardan çalışarak bu tedavi yapılabiliyor” dediler.
AMELİYATTA YÜZDE 100 BAŞARI SAĞLANDI
Özel Kastamonu Anadolu Hastanesi’nde uygulamaya konulan lazer yöntemiyle böbrek taşı tedavisinde yüzde 100 başarı elde edildi. Lazer uygulamasıyla bir hastayı tedavi eden Op. Dr. Emin Kemal Küçük, “Yaptığımız ameliyatta idrar kanalının en uç kısmından giriş yaptık. Mesane içerisinden böbreği giden kanalcığın ağız kısmından böbrek kanalına giriyoruz. Üreter dediğimiz böbrek ile mesane arasındaki kanalda ilerliyoruz. Daha sonra böbrek içerisine giriyoruz. Böbrek içerisindeki ana havuzda, diğer odacıkların birleştiği ana havuzda veya küçük odacıklarda bulunan taşları lazerle eritiyoruz. Bu yöntem, doğal yolla yapılıyor. Özellikle doğal yolla böbreğe kadar gelip, böbrekte biriken taşları lazer yardımıyla eritiyoruz. Bu yöntemle böbreğe herhangi bir hasar veya zarar uygulanmamış oluyor. Lazer enerjisi taşa odaklandığı için taş adeta un ufak ediliyor. Aynı zamanda bu yöntemde böbrek ile mesane arasındaki kanaldaki biriken taşlara da müdahale etme imkanımız oluyor. Yani hem kanal taşlarına hem de böbrek taşlarına aynı anda müdahale edebilme imkanı sağlıyor. Aynı anda tedavi edebiliyoruz” diye konuştu.
Dışarıdan yaptıkları taş kırmada sadece böbrektekilere müdahale edebildiklerine dikkat çeken Op. Dr. Küçük, “Bu yöntemle böbrek darbe görmediği için ileride olabilecek hipertansiyon gibi hastalıklardan da hasta korunmuş oluyor. Lazer yöntemiyle böbreğin hasarı minimum oluyor. Yani böbreğe hiçbir müdahale yapılmamış oluyor. Hasta, kapalı yöntemle ameliyat olduğu için aynı gün veya bir gün sonra taburcu olabiliyor” şeklinde konuştu.
Lazer enerjisi kullanıldığı için taşın sertliğinin bir önem taşımadığını vurgulayan Küçük, “Yani dışarıdan böbrekteki taşı kırmada kullanılan yöntemde taşın sertliği büyük önem taşıyor. Bazen taş kırılamıyor. Fakat lazer enerjisiyle taş çok rahat bir şekilde ne kadar sert olursa olsun adeta un ufak edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
Dışarıdan yaptıkları taş kırma işlemlerinde tedavinin 3-4 hafta sürdüğüne işaret eden Op. Dr. Küçük, şöyle konuştu:
“Haftada bir seans uygulanabiliyor. Fakat lazer yöntemiyle yapılan taş kırmada, yaklaşık 1 saat içerisinde taşlar rahatlıkla kırılabiliyor. Birde kapalı ameliyatta kullanılan yöntemlerde taşın büyüklüğü de önem taşıyor. Yaklaşık 2,5 santimetre altındaki taşlar, çok rahat bir şekilde aynı seansta tedavi edilebiliyor. Bazen çift taraflı olan taşları da aynı seansta tedavi edebiliyoruz”
Op. Dr. Emin Kemal Küçük, şöyle devam etti:
“Bugün lezar yöntemiyle 6’ıncı vakamızı tedavi ettik ama bundan önce ben,lazer yöntemiyle binin üzerinde taş hastasını tedavi ettim. Başarılı sonuçlar aldık, şimdiye kadar olumsuz bir durum Allah’a şükür yaşamadık. Birde özellikle lazer yönteminin kullanılmasında böbrekte fonksiyon ve doku kaybı olmaması, böbrek hasarının minimum seviyede olması, lazer yönteminde böbreğin darbe almaması özellikle taşa odaklanılması bu yöntemin en büyük avantajlarıdır. Taş böbrekte yer etmiş ve pıtılaşma olmuş. Yani böbrekte şu anda kanama oluyor. Böbrekte yer edinmiş olan taşta çok sert. Buna rağmen kısa sürede taşı parçaladık ve ameliyatımızı kapalı bir şekilde kısa sürede bitirdik.”
Küçük, kendilerine Karabük, Çankırı, Sinop, Çorum ve Bartın başta olmak üzere çok sayıda il dışından hastanın geldiğini ve ameliyatlarda son teknoloji cihazları kullandıklarını sözlerine ekledi.