Chp’den İsmet İnönü’yü Anma Ve 2015 Türkiye’si Paneli
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İsmet İnönü’yü Anma ve 2015 Türkiye’si konulu panel düzenledi. CHP Malatya İl Teşkilatı tarafından Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele konuşması olarak CHP Genel Başkan Yardımcıları Veli Ağbaba, Selin Sayek Böke ve Burhan Şenatalar katıldı. Konya’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanan ve daha sonra serbest bırakılan 16 yaşındaki lise öğrencisi M.E.A. da telefonla panele katıldı.
Panelde konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İnönü’nün Malatya, Malatya’nın da İnönü olduğunu ifade ederek, "Bu memlekette yetişen Turgut Özal’ın da Malatyalı olduğunu biliyoruz. Ne kadar siyasi görüşlerine katılmasak da aynı parti de yer almasak da Turgut Özal’ın Malatyalı olduğunu biliyoruz ve onunla da onur duyuyoruz. Bunu buradan söylüyorum ve birilerinin de duymasını diliyorum. Malatya’da siyaset yapan, milletvekilliğini sadece genel başkanına yalakalık sanan ve her fırsatta İsmet İnönü’ye küfredenlere de buradan gönderiyorum. Ona bugün hakaret ve küfredenler, şimdi Osmanlı’ya dönmeye çalışıyorlar. Padişah olmaya çalışıyorlar. Yaşamın her alanına müdahale ediyorlar" dedi.
Türkçenin yok edilip, Arapçanın dayatılmaya çalışıldığını iddia eden Ağbaba, "Türkiye’ye Osmanlıca diye bir tartışma getirildi. Bilin ki bu Osmanlıca, Osmanlı döneminde de Malatya’da, Kayseri’de, Kırşehir’de, Edirne’de, Van’da konuşulan bir dil değil. Bu sadece sarayda konuşulan bir dil. Bu Osmanlıca tartışması boşuna getirilmedi, temel amacı var. Birinci amacı resmi dil olan Türkçeyi yok edip, Arapçayı bize dayatmak. Türkiye’de yaşayan insanlar ve AK Parti’ye oy verenler bunu kabul eder mi bilmem ama CHP’ye oy veren, Atatürk’e, İsmet İnönü’ye inanan insanlar, Recep Tayyip Erdoğan’a teslim olmaz" şeklinde konuştu.
BÖKE: "KAPSAMLI BİR KALKINMA PROGRAMIYLA GELECEĞİZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke ise 2015’te pusulalarının CHP’yi iktidara getirmek olduğunu kaydederek, "2015’te pusulamız, güler yüzlü, yarına umutla bakan, mutsuzlukları umuda çevirebilecek olan CHP iktidarını getirmek olmalıdır. Ben bütün mutsuzlukları bizzat bir anne olarak yaşıyorum. Her sabah çocuklarımın gözünün içerisine bakarak, Türkiye kaygısını onların özelinde yaşıyorum. Ama bu mutsuzlukları umuda çevirebilmek için, sizlerle beraber yola çıkmış olmaktan da çok heyecan duyuyorum" ifadelerini kullandı.
Böke, "Beni ilk 10 ekonomi olmak ilgilendirmiyor. Beni özgürce, refah içerisinde, hakça paylaştığım bir ülkede yaşamak ilgilendiriyor" ifadesini kullanarak, "Şimdi bize bir Türkiye anlatıyorlar. ’2023’te ilk 10’a gireceğiz’ diyorlar. Biz de isteriz ilk 10’a girmeyi. Doğrudur, Türkiye ilk 20’dedir. Evet, her zaman öyleydi zaten. Ama nedense başka gerçekleri hiç konuşmuyoruz. Türkiye ekonomik özgürlükler diye baktığınızda, dünyada 64’üncü sırada. Basın özgürlüğüne baktığınızda, 154’üncü sırada yer alıyor" dedi.
CHP’nin hedefleri hakkında da bilgiler veren Böke, şunları söyledi:
"Bölgesini okuyabilen, halkını dinleyen, küresel gelişmeleri doğru okuyan, kendini yangınlara atmayan kapsamlı bir kalkınma programıyla geleceğiz. Talep tabanlı değil, sadece kamunun harcamasıyla değil, biz ürettiğimiz için büyüyen ve potansiyeline yatırım yapan bir Türkiye hayaliyle geleceğiz. Bizim hedefimiz istihdam oluşturmak. Bizim hedefimiz istihdamı oluşturacak o fabrikaların kurulmasını sağlamak. O fabrikalara teknolojinin gelmesini sağlamak. Ama en önemlisi bizim hedefimiz burada yaşayan Türkiyeliye, insan yatırımını yapmak."
ŞENATALAR: "OSMANLICA DİYE BİR DİL YOK"
CHP Genel Başkanı Burhan Şenatalar, "Yassıada davaları, eğri oturup doğru konuşalım, aslında hukuken yüzde 100 uygun davalar değildi. 3 kişinin, başbakan ve 2 bakanın asılmaları da yanlış olmuştur. Ondan 10 sene sonra 3 tane fidan gibi gencin ’rövanş’ diye asılması daha da kötü olmuştur" dedi.
Şenatalar, 4 eski bakanın Yüce Divan’a gitmesi gerektiğini belirterek, "Bugünkü tablo şu, 4 kişiden 3’ü rüşvetle suçlanıyor, 1’i nüfuzunu kötüye kullanmakla suçlanıyor. Eğer bu ülkede hukukun ’h’si varsa bu kişilerin Yüce Divan’a gitmesi gerekir. Bu kişilerin kendilerine saygıları varsa, çocuklarına ve torunlarına saygıları varsa, kendilerinin ’Ben Yüce Divana gitmek istiyorum’ demeleri gerekir" şeklinde konuştu.
Yeni bir zihniyetle, yeni bir Türkiye kuracaklarını dile getiren Şenatalar, şunları söyledi:
"Yeni bir zihniyetle, yeni bir Türkiye kuracağız ama AK Parti’nin yeni Türkiye’si değil. Osmanlıca hikayeleri anlatıyor. Osmanlıca diye bir dil yok aslında. Osmanlıca ayrı bir dil değil. Arapça ve Farsça kelimelerin çok olduğu, sarayda aydınlar arasında kullanılan bir dil. Halk şairlerinin kullandığı bir dil değil. Bununla verilmek istenen mesaj şu, ’Biz burada bir İslam devleti kurmak istiyoruz.’ Bir Başbakan aynı zamanda baş imam gibi konuşamaz. Böyle bir şey olamaz."