Çocuklarda Ağız Ve Diş Sağlığı

Çocuklarda Ağız Ve Diş Sağlığı

Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Emre Harbalioğlu “çocuklarda ağız ve diş sağlığı” hakkında bilgi verdi.
Dt. Emre Harbalioğlu, “Çocuklarda ağız bakımı ilk dişler ağızda görünür görünmez başlanmalıdır. Temiz bir tülbent ya da gazlı bez kullanılarak; sabah kahvaltı sonrası ve gece yatmadan önce dişlerin silinerek temizlenmesi gerekmektedir. Diş fırçası kullanımı arka dişlerin çıkmasından sonra başlanabilir. Süt dişleri daimi dişlere oranla daha çok organik madde içermesi nedeniyle çürümeye daha yatkındırlar. Bu nedenle ağız bakımı çocukluk döneminde hem alışkanlık kazandırmak hem de çürüklerden korunmak için önemlidir” dedi.
Okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmanın zor olduğunu vurgulayan Dt. Harbalioğlu, “Okul öncesi çocuklarda önemli olan çocuğa diş fırçalama alışkanlığını kazandırmaktır. Çocuklar diş fırçalarken çoğu zaman dişlerin görünen yüzeylerini fırçalarlar oysa ki yemek artıkları dişlerin ara yüzeyleri ve çiğneyici yüzeylerde daha çok birikmekte ve bu yüzeylerde çürük oluşumu daha fazla olmaktadır. Bu nedenle diş fırçalamanın anne-baba kontrolünde olması önemlidir” diye konuştu.
Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Emre Harbalioğlu, “Okul çağındaki çocuklarda ise fırçanın diş-diş eti birleşim yerine 45 derecelik eğimle yerleştirilip dişlerin görünen yüzeylerini dairesel hareketlerle, daha sonra da çiğneyici yüzeyler, ileri geri hareketlerle fırçalaması önerilir.Fırça seçiminde ise çocuğun ağız boyutuna uygun,yumuşak diş fırçaları kullanılmalıdır.Sert fırçalar kullanıma bağlı olarak diş yüzeylerini aşındıracağı için kullanımı önerilmez. Fırça kılları aşınır aşınmaz fırça değiştirilmelidir. Ortalama 3 aylık periyotlarda fırçanın değiştirilmesi önerilir. Diş macunu konusunda ise bebeklik ve üç yaş öncesi dönemlerde macun kullanımı önerilmemektedir. Diş macunu miktarı ise mercimek tanesi kadar diş macunu fırçalama için yeterlidir. Süt dişlerinin daimi dişlere rehberlik ettiğini unutmamalı erken kayıpların alttan gelecek daimi dişleri etkileyeceği unutulmamalıdır” şeklinde konuştu.
En az 6 ayda bir çocukların diş hekimi kontrolüne getirilmesi gerektiğini söyleyen Dt. Harbalioğlu, "Diş hekimi ziyaretleri çocukluk çağında uzun vadede oluşabilecek sorunları erkenden çözümünü sağlayarak koruyucu tedavilerle daimi dişler çıkıncaya kadar sorunsuz dişlerin korunmasında faydalıdır. En az 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne gitmek çocuğun ortama alışmasını sağlar. Ve ileri ki yaşantısında rahatlıkla tedavilere gitmesine yardımcı olur. Unutulmaması gereken bir kaç nokta ise çocuklara gece boyunca içebileceği ballı süt veya meyve suyu şişesi bırakılmaması gerekir. Çünkü ağızda şişeyle uyumak dişlere zarar verebilir. Ayrıca gece diş yüzeyleri temizlenemediği için çürüğe zemin hazırlamaktadır. Meyve sularına onda bir oranda su karıştırarak dişlere değecek asit oranını azaltabiliriz” açıklamasında bulundu.
Her 3 ayda bir ve her hastalıktan sonra diş fırçasının değiştirilmesi gerektiğini söyleyen Dt. Emre Harbalioğlu şu bilgileri verdi: “Fırçalamanın her defasında mümkün olduğunca etkili olması sağlanmalı ve mikrop taşınmasını azaltmaktadır. Çocuk hastalarda karşılaşılan önemli bir durum da travma yani düşme ve çarpma sonrası dişlerin kırılması veya yerinden çıkması durumudur. Genellikle toplumda böyle bir durumda ne yapılacağı bilinmediğinden kalıcı hasarlar oluşmaktadır. Daimi dişlerin düşme sonrası yerinden çıkması halinde o bölgede dişsizlik ile karşı karşıya kalınmaktadır.”
Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Emre Harbalioğlu açıklamasını şöyle tamamladı: “Diş canlı bir doku olduğu için ağız ortamından uzak kaldığı süre ne kadar uzun olursa tedavinin başarı şansı azalmaktadır. Yarım saat içerisinde darbe ile yerinden çıkmış dişin tedavisinde başarı oranı yüzde 90 iken 120 dakikada bu oran yüzde 20’den az oranda olmaktadır. Böyle bir durumla karşılaşıldığında dişin kök bölgesinden tutulmadan temiz ve akan suda yıkanmalıdır. Düşen diş için en ideal ortam ağız ortamı olmasına rağmen çocukların yutma riski olduğundan bu yöntem önerilmemektedir. Düşen diş mümkünse süt içerisinde değilse temiz su içerisinde en kısa sürede hekime ulaştırılmalıdır.”