ÇOCUKLARDA VİCDAN GELİŞİMİNE DİKKAT

ÇOCUKLARDA VİCDAN GELİŞİMİNE DİKKAT

Uzman Klinik Psikoloğu Yekta Korkmaz, çocuklarda vicdan gelişiminin önemine değinerek, “Her çocuk içinde vicdan tohumuyla doğar. Anne-babalar ve öğretmenlere düşen bu tohumun çiçek açmasını sağlamaktır. Bir çocuğa bırakılacak en büyük miras budur" dedi.
Uzman Klinik Psikologu Yekta Korkmaz, çocuklarda vicdan gelişimi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Korkmaz, vicdanın, kişinin kendi niyeti veya davranışları hakkında kendi ahlaki değerlerini temel alarak yaptıklarını veya yapacaklarını ölçüp biçtiği bir kişilik özelliği olduğunu söyledi. Vicdanın her bireyde doğuştan var olduğunu belirten Korkmaz, vicdanın toplumsal yaşam içerisinde geliştirilen ya da köreltilen temel yaşam mekanizmalarından biri olduğunu söyledi. Her çocuğun içinde vicdan tohumuyla doğduğunu aktaran Korkmaz, anne-babalar ve öğretmenlere düşen bu tohumun çiçek açmasını sağlamanın bir çocuğa bırakılacak en büyük miras olduğunu dile getirdi.
“ÇOCUĞU GÜVENDE HİSSETTİRMEK ÖNEMLİ”
Anne babanın ilk olarak çocuğun sevgi ve güven ihtiyacını tam anlamıyla karşılaması gerektiğini anlatan Korkmaz, “Çünkü sevgiyi ve güveni hissetmeyen, kalbinde sevgi tohumlarının yeşermediği bir bireyden sorumlu, vicdanlı olmasını beklemek son derece hayalidir. Gelişimin ilk evrede, gelişimin temel unsuru olarak sevgi karşımıza çıkar. Yenidoğan çocuk, annesinin kendisini hep seveceğinden, isteyeceğinden ve terk etmeyeceğinden emin olma duygusu geliştirebilirse, çocukta temel güven duygusunun çekirdeği oluşur. Vicdan gelişiminde de sevgi temel unsurdur. Çocuk yanlış davranışlardan sahip olduğu sevgiyi korumak için kaçar. Çocukların gelişiminde koşulsuz sevgi çok önemlidir. Çocuğa yalnız bizi mutlu edeceği şeyler yaptığında değil her zaman ve her koşulda sevgi duyacağımızı hissettirmemiz gerekir. Bu sevgiyi hisseden çocuk kendini daha güvende hisseder” dedi.
“ÇOCUKLAR HER ŞEYİ GÖRÜP DENEYEREK ÖĞRENİR”
Çocukların her şeyi görerek, deneyerek öğrendiğine değinen Korkmaz, “Bu öğrenme gerçekleşirken hatalar yapmaları çok doğaldır. Çocukların yaptıkları yanlış davranış karşısında ebeveynlerin fiziksel veya psikolojik cezalar değil telafi edici cezalar vermesi gerekmektedir. Yapılan eylemin neden yanlış veya suç olduğunun çocuğa, onun anlayabileceği basitlikte açıklanmalı. Yapılan eylemin sonuçlarının, yol açtığı hasar veya zararların, özellikle ‘ben dili’ kullanılarak diğer kişi/kişilerde oluşturduğu duygu ve düşünceler belirtilmeli. Eylemin yol açtığı durumların nasıl düzeltileceği, telafi edileceği ile ilgili seçenekler sunulmalı. Daha sonraki uygulamalarda, bu seçeneklerin neler olabileceğinin çocuğa sorulup onun bulmasına yardımcı olunmalı. Çocuğun, ortaya konulan seçeneklerden birisini tercih etmesine yardımcı olunması ve verilen kararın sonuna kadar uygulanmasının sağlanmalı. Bu ceza yöntemi çocuğun muhakeme yetisinin oluşmasına olanak sağlayacaktır. Bu yöntemi kullanan kişilerin sabırlı ve bilinçli olması her zaman aynı yaklaşımı göstermesi çok önemlidir” diye konuştu.
VİCDAN GELİŞİMİNİ DESTEKLEMEK İÇİN HİKAYELERDEN YARARLANILMALIDIR”
Vicdan gelişimi desteklemek için yapılabileceklerden bir başkası da hikayelerden, filmlerden yararlanmak olduğunu ifade eden Korkmaz, “İyi ile kötünün çarpışmasını ve sonunda iyinin kazandığını göstermek çocuk için ’iyiliği’, ’kötülüğü’ somutlaştıracaktır. İyinin kazandığını görerek iyiliği öğrenmesi kolaylaşacaktır. İyi ve güçlü masal kahramanlarıyla çocuklar kendilerini özdeşleştirecekler, model alma yoluyla öğreneceklerdir. Çocuklar yetişkinlerden duyduklarını ve gördüklerini öğrenirler. Dolayısıyla çocuklarımızın nasıl davranmasını istiyorsak biz de öyle davranmalı, iyi davranışlarını fark edip ödüllendirmeli ve onlara sevgi ve güvende hissettikleri bir aile ortamı sunmalıyız” şeklinde konuştu.