Çomü’de Rektör Seçimleri

Çomü’de Rektör Seçimleri

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde Şubat ayında yapılacak rektör seçimleri öncesinde, rektör adayı Prof. Dr. Yücel Acer, projelerini ve yol haritasını açıkladı.
KALİTE ODAKLI BAKIŞ AÇISI GEREKİYOR
Türkiye’nin gelişimi ve ilerlemesi için, üniversitelerin bilim ve teknoloji üreten kurumlar haline gelmesi gerektiğini söyleyen Rektör adayı Prof. Dr. Yücel Acer, “Türkiye’de 170’in üzerinde üniversite var. Üniversitelerin 2 temel fonksiyonu var. Bunlardan ilki, genç nüfusun eğitim öğretimi. Bununu yanı sıra üniversitelerin bir de bilimsel araştırma faaliyetleri var. Bilimsel araştırmalar özellikle hem sosyal bilimlerde hem de fen bilimlerinde yeni bilgi ve düşünce üreterek bilimin ve teknolojinin gelişmesine katkı sağlamak. Bu iki fonksiyon üniversitelerin birlikte yürüttüğü faaliyet alanı. Cumhuriyet tarihi boyunca biz üniversiteleri daha çok eğitim öğretim veren kurumlar olarak değerlendirdik. Bu açıdan bakıldığında üniversiteleri sadece eğitimle sınırlarsak, üniversitelerin gelişiminin önünü tıkamış oluyoruz. Eğitim öğretim ile bilimsel çalışmalar birbirlerinden ayrılan faaliyet alanları değil. Çağdaş bilgi ve donanıma sahip bireyler yetiştirmek istiyorsak, aynı zamanda çağdaş bilgiyi, en son teknolojiyi üretebilen bir kurum da olmalıyız. İkisini birbirinden ayırmak mümkün değil” dedi. Bu ikisini verimli şekilde devam ettirebilmek için bazı önemli unsurların üniversitelerin bünyesinde oluşması gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Acer, “Bunların ilki, üniversite yönetimlerinin geniş bir vizyona sahip olması gerekir. Kastettiğimiz şey, üniversitenin ülkenin gelişiminde, bilimin gelişimine katabileceği değerleri iyi özümseyip geniş bir bakış açısı oluşturabilen bir üniversite yönetimi anlamına geliyor. Öte yandan her iki faaliyet gerçekten yüksek bir kalite anlayışını gerektiriyor. Üniversite yönetiminin kalite odaklı bir bakış açısına sahip olması gerekiyor. Sıradan bir anlayış, hem eğitim öğretim hem de bilimsel çalışmalar açısından arzu edilen noktanın sağlanması için yeterli değil. Mevcut düzeyin ötesine geçebilmeye ilişkin bir kalite anlayışı, üniversite yönetimlerinin sahip olması gereken temel niteliklerden bir tanesi” diye konuştu.
HUZUR VE GÜVEN ORTAMI OLUŞTURULMALI
İnsanları organize edebilmenin de son derece önemli olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Acer, “Organizasyon yeteneği çok önemli. Bireyler, Üniversitelerin temel unsurudur. Hem öğrenciler hem akademisyenler açısından bakıldığında, üniversite, insan unsurunun temel olduğu bir kurumdur. Bu kurumun etkili bir şekilde verimli bir şekilde faaliyet gösterebiliyor olması iyi bir organizasyon yeteneğini de gerektirir. İnsanı değerlere sonuna kadar saygı duyan, insanlara, temel haklarına farklılıklarına özlük haklarına saygı duyan bir yönetimin olması, belki de bu ana kadar saydıklarımızdan daha önemli bir şey. Çünkü huzurlu ve güvenli bir ortam oluşturmadıktan sonra verimli bir çalışma ortamı oluşturamazsınız. Huzur ve güven ortamı ise, insanlara, insani değerlere saygıdan geçer. Bu bizim hem kültürümüzün hem de dinimizin bir gereğidir. Dolayısıyla bizim kurumlarda huzur ve güveni sağlayabilmemizin temel unsuru insani değerlere saygıdan geçmektedir” dedi.
BİLİME YATIRIM DEMEK ÜNİVERSİTELERE YATIRIM DEMEKTİR
Ülkenin ilerlemesi için bilim ve teknolojiye yatırım yapılması gerektiğini de belirten Acer, “Türkiye’de üniversitelere bakış açımızı yeniden sorgulamamız gerekiyor. Türkiye, son 15 yıl içerisinde, özellikle 2002’den beri ciddi bir ekonomik ve sosyal atılım içerisine girdi. Milli gelir arttı. Ülkenin sahip olduğu imkanlar büyük oranda gelişti. Üniversite sayısı artış gösterdi. Türkiye’nin ileri gidebilmesi için bilim ve teknoloji üretmek daha kilit bir nokta haline geldi. Gelişmiş düzeyimizi daha da ileriye götürmek istiyorsak, bunu bilim teknolojinin gelişmesiyle sağlayabiliriz. Bilim ve teknolojiye yatırım, aslında üniversiteye yatırım demektir. Üniversitelerden daha başka kurumlar yoktur ki, bilim ve teknoloji alanındaki gelişmeleri bu derecede organize ediyor olsun” diye konuştu.
ÇOMÜ’DE AKADEMİSYENLER MOTİVASYON VE VERİMLİLİĞİNİ KAYBETTİ
ÇOMÜ’deki seçim sürecini de değerlendiren rektör adayı Prof. Dr. Yücel Acer, şunları söyledi; “ÇOMÜ bir seçim sürecine girdi. Geçmiş yıllardaki bazı olumsuzlukların değerlendirilmesi, geleceğe dair planların yapılacağı bir dönemdeyiz. Geçmiş yıllardaki aksaklıkların neler olduğunu, ileride neler yapılması gerektiğini ortaya koymalıyız. Baktığımız zaman, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, bu güne kadar sayısal olarak ciddi bir büyüme gösterdi. 40 binin üzerinden öğrencisi var. Bir çok köklü üniversitelerden bile daha fazla öğrenciye sahip olduğumuzu gösteriyor. Çok sayıda da birimi var. Ancak bu sayısal artışı aynı zamanda kalite odaklı bir yükselişle taçlandıramadık. O nedenle üniversite bilimsel sıralamalarda geride kaldı. TÜBİTAK’ın yaptığı 2014 yenilikçi ve girişimci üniversite listesinde 50 üniversite arasına da girmedik. Bu da bizim sayısal olarak büyüdüğümüz ama kalite olarak büyüyemediğimiz anlamına geliyor. Son dönemki yönetim kalite odaklı bir yönetim anlayışı getiremedi. Bu başka bazı olumsuzluklarla birleşince, üniversite hem motivasyon açısından hem akademik verimlilik açısından hem de insani değerler açısından geriye gitti. Özellikle son dönemde, üniversite yönetimi belirli bir grubun tahakkümü altına girmiş durumda. Bu tahakküm, üniversitede adalet ve liyakatin tamamen bir kenara itilmesine neden oldu. Kalite ve liyakat açısından değerlendirilip üniversitede yükselmesi gereken, üniversitede bulunması gereken bir çok akademisyen, hak ettikleri kadroları alamadılar, hak ettikleri yükselişleri yapamadılar. Bu üniversiteye büyük oranda bir kalitesizlik ve motivasyonsuzluk getirdi. Almamız gereken en büyük derslerden bir tanesi, adalet ve liyakati bir kenara bırakıp da belirli bir kurumun kadrolaştığı bir kurum haline getirilirse, o kurumun yerine getirmesi gereken fonksiyonları yerine getiremez hale geldiğini açık ve net bir şekilde görüyoruz. O verimliliği sağlayacak kişilerin sahip olması gereken niteliklerden ziyade başka bazı faktörler temelinde kişilerin istihdam edildiğini görüyoruz. Sonuç; verimsiz bir çalışma ve geriye gidiş oluyor. Bu derslerden hareketle ÇOMÜ’nün geleceğine ilişkin bir vizyon çizmek gerekirse, her halde yapılması gereken şeylerden bir tanesi, üniversitenin nicelikten ziyade niteliksel olarak yükselmesi için yapılması gereken şeylerin yapılması gerekiyor. Bunların başında bilgi teknolojilerin üst safhaya çıkarılması, öğretim görevlilerinin bilimsel çalışmalarının açık ve güçlü bir şekilde desteklenmesi başarının ödüllendirilmesi, adalet ve liyakatin temel alınması gibi önemli bir misyon duruyor karşımızda. Bunu gerçekleştirmek yeni yönetimin temel amaçlarından birisi olmalı. ÇOMÜ son dönemde yaşadığı sıkıntılarla, bazı haksızlıklar gören motivasyonunu ve verimliliğini kaybetmiş bir akademisyenler kitlesi haline geldi. Dolayısıyla bu haksızlıkların, gerçekten haksızlık yapılmadan giderilmesi, insanların huzurlu verimli bir şekilde çalışacağı bir ortam oluşturulması, yeni yönetimin yapacağı ikinci şey olmak zorunda. Bunun için yapılması gereken vizyonu geniş, organizasyon yeteneği geniş, insani değerlere, adalet ve liyakate sonuna kadar saygılı bir yönetim oluşturmalıyız. Biz bu iki amaçla yola çıktık. ÇOMÜ’yü kalite olarak yükselen bir üniversite yapmak ve yapılmış bazı haksızlıkların sonuna kadar takipçisi olup bu haksızlıkların giderilmesi gibi bir amaçla yola çıktık. Bu amaçlarla çalışmaya devam ediyoruz.”
2015 ÇALIŞMALARI
Çanakkale savaşlarının 100’ncü yılına yönelik çalışmalar yapılmasının önemine de değinen Acer, “Çanakkale, Türkiye için çok önemli. O nedenle üniversite olarak Çanakkale’nin değerlerini, Türkiye’nin değerlerini sahiplenmek zorundayız. Ama bu sahiplenme bilimsel bir sahiplenme olmak zorunda. Örneğin 2015 Çanakkale Zaferinin 100. Yılı için gördüğümüz kadarıyla üniversite bilimsel olarak bu başarıyı ön plana çıkaracak çalışmalar yapmış gözükmüyor. Bu bilimsel olarak sahip çıkma misyonunun yerine getiremediği anlamına geliyor. Şehir ve üniversite ilişkisinde, üniversitenin Çanakkale’ye bilimsel olarak sahip çıkması önemli yer tutuyor. Bunun da gelişmesi gereken bir alan olarak görüyoruz. İnşallah bu konuda da çalışmalar yapacağız” dedi.