Çözüm Süreci
Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Malatya İl Başkanı Veysel Fırat, çözüm sürecinin Türkiye için asrın fırsatı olduğunu bildirdi.
Veysel Fırat, yaptığı yazılı açıklamada, “Çözüm sürecinin başlaması için irade gösteren siyasi iradeye teşekkür ediyor ve kararlılığını takdir ediyoruz. Bu süreci başlatmak ve devam ettirmek başlı başına bir risk oluşturmakta ve siyasi iradenin geleceği konusunda belirleyici olacaktır. Bu süreç eğer başarı ile sonuçlanırsa hem siyasi irade kazanacak hem de devletimiz ve milletimiz kazanacaktır ki en önemli kazanç da devlet ve milletimizin kazancıdır. Siyasi irade kazanmış ya da kaybetmiş fazla da önemli değildir. Ama süreç olumsuz sonuçlanırsa sadece siyasi irade kaybedecek ve ülke eskiden olduğu gibi çatışma ortamına geri dönecektir. Yani çözüm sürecinden önceki duruma geri dönülecektir. Çatışma ortamına geri dönmek istemiyoruz. Onun için sürecin başarı ile sonuçlanması için hem vatandaş olarak hem de sivil toplum kuruluşları olarak elimizden geleni yapmalı ayrımcılık yapanları Türk - Kürt demeden dışlamalıyız” ifadelerini kullandı.
"KÜRTLER NE İSTANBUL’DAN NE DE KARADENİZ’DEN VAZGEÇMEK İSTER"
“Bu ülke bir bütün olarak güzeldir ve biz bu bütünlük içinde bu ülkeyi seviyor ve huzur içinde yaşıyoruz. Hiçbir Kürt ne İstanbul’dan, Antalya’dan, Konya’dan ne de Rize’den vazgeçmek ister. Ne de hiçbir Türk ne Ağrı’dan Diyarbakır’dan Van’dan, ne de Batman’dan, Hakkari’den vazgeçmek ister. Bölünmeyi istemek ve PKK’yı desteklemek bütün bunlardan vazgeçmek demektir. Bu ülkenin aklı başında olan Türk’ü de Kürt’ü de birlik beraberliğin verdiği huzuru gücü fark etmeli ve çözüm sürecini desteklemelidir. Farklılığımızın zenginlik olduğunu bilerek, başkasının farklı olması aslında kimliğimizin göstergesidir. "İyi ki farklısın" diyerek yaşamayı hayat felsefesi haline getirmeliyiz. Herkesin isminin Ahmet olması ne kadar yanlışsa herkesin yapısının aynı olmasını istemek de o kadar yanlıştır” diyen Fırat, “Avrupa ülkeleri ve ABD’ye bakınca farklı etnik ve kültürel yapıları birlikte yaşayarak ekonomik ve sosyal refaha ulaşmışlarken, bizler küçük gruplara bölünme peşindeyiz. O ülkeler ki kendileri için birleşme hatta sınırları kaldırma çalışmaları yaparken, Ortadoğu coğrafyası için de kandan ve betondan imal edilen, bir daha kaldırılmamak üzere kalıcı sınırlar çizme çalışmaları yapıyorlar. Maalesef bizler de bunlara alet oluyoruz. PKK terör örgütü de bu çalışmaların sadece bir tanesidir” şeklinde konuştu.
"KOBANİ GÖSTERİLERİ TURNOSOL KAĞIDI GÖREVİ YAPTI"
Kobani Eylemleri’nin asıl amacının çözüm sürecini sekteye uğratmak, ülkede iç karışıklığa ve iç savaşa zemin hazırlamak, Kürtler ve Türkler arasında çatışma ortamı oluşturmaya çalışmak olduğunu bildiren Fırat, “6-7 Ekim olaylarını özellikle Kürtler’in iyi okumasını istiyorum. Bu olabileceklerin küçük bir örneğidir. Bazı yayın kuruluşlarında, 3-5 gün önce olmuş çirkin eylemler her gün haber yapılarak, farklı haberler aynı görüntülerle sunularak, ülkede kaosun hakim olduğu algısı oluşturulmaya çalışılırken, bir yandan da Kürtler için Türkler’in zihninde kötü imaj oluşturulmaktadır. Aksi haberlerle de Kürtler’in zihninde Türkler için kötü imaj oluşturulmaktadır. Bu yayın kuruluşları ki küçük hesaplar peşinden koşarken gaflet içinde olduklarını farkında bile olamıyorlar. Yani oyun büyük. Millet olarak akıllı davranmalı çözüm süreci ile ayağımızdaki prangalardan kurtulmalı ve dünya devleti olma yolunda önümüze bakmalıyız” dedi.