Cumhurbaşkanlığı Seçimleri Öncesi Chp Ve 'çatı Aday' İhsanoğlu'na Yüklenen Kurtulmuş:
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, CHP'nin Cumhurbaşkanlığı seçim sürecindeki söylemelerini eleştirerek, “Şimdi CHP diyor ki, ‘bizim adayımız da dindardır, muhafazakardır’ ama şunu da unutuyorlar, millet aslı varken faslına niye oy versin?” dedi.
Kurtulmuş, partisinin Afyonkarahisar’da gerçekleştirdiği ‘Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’ konulu konferansa katıldı. Afyonkarahisar Ticaret Borsası (ATB) toplantı salonunda gerçekleştirilen toplantıya Kurtulmuş’un yanı sıra Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ürün, Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel ve çok sayıda partili katıldı. Gerçekleştirilen konferansta konuşan ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemine değinen Kurtulmuş, CHP ve 'çatı aday' Ekmeleddin İhsanoğlu’na yüklendi. Kurtulmuş, “Bu milletin çarşısıyla-pazarıyla, şarkısıyla-türküsüyle, tarihiyle-kültürüyle, camisiyle-mescidiyle ilgisi olmayan hiç kimse bu ülkede Cumhurbaşkanı seçilemeyecek. Her gittiğimiz yerde söyledim sanki CHP’nin nasıl bir aday göstereceğini bilmiş gibi. Şimdi CHP diyor ki, ‘bizim adayımız da dindardır, muhafazakardır’ ama şunu da unutuyorlar,millet aslı varken faslına niye oy versin? Eski Türkiye’de vesayet odakları dilediklerini dilediği gibi yapıyor. Gücü yetmediği taktirde askeri vesayet odaklarını devreye sokuyor, güçleri yetmediği zamanlarda da yine birtakım uluslararası vesayet odaklarıyla da Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalışıyorlar. Çünkü eski Türkiye’de millet, sadece ayıp olmasın diye oyuna müracaat edilen bir sürüden ibaretti. Şimdi bu devirler geride kaldı” dedi.
“ŞU CUMHURİYET HALK PARTİSİ ZİHNİYETİNE BAKAR MISINIZ”
Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Eski Türkiye’nin alışkanlıklarını sürdürmek isteyenler, yine aynı şeyleri yaparız zannettiler. Gezi olaylarında yine sokaklarda eski olayları icra etmeye çalıştılar. 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarında devletin içerisine odaklanmış birtakım çetelerle hükümeti indirebiliriz zannettiler. Çok sular aktı. Artık Türkiye eski Türkiye değil. Artık Türkiye’de siyaset eski Türkiye’nin siyaseti değil. Artık Türkiye’de millet eski millet değil. Köprünün altından çok sular aktı. Bu millet 150 yıllık derin uykusundan uyandı. 10 Ağustos seçimleri Türkiye’nin eski defterlerinin dürüldüğü bir seçim olacaktır. Babası İhsan efendi olan bir zat. İslam İşbirliği Teşkilatı Genel Sekreterliği yapmış bir zat ve her fırsatta, ‘ben de muhafazakarım, bende dindarım’ diyen bir zat. Dindar çevreleri tanıyan bir zat. Şu CHP’ye bakar mısınız, Ali Fuad Başgil’in aday olmasına dahi müsaade etmeyen bir CHP zihniyetinden ‘Vallahi, billahi bizim adayımız da dindardır’ diyen bir CHP’ye geldi Türkiye. Bunu şunun için söylüyorum, bu işin bu seçimin, sadece 10 Ağustos seçiminin değil Türkiye’de siyasi mücadelenin galibi, bu işin zaferinin sahibi bizzat sizsiniz, bu milletin kendisidir. Sizin babalarınız, atalarınızdır ve bugün de sizsinizdir.”
“SON VİRAJIMIZ YENİ ANAYASA”
Konuşmasında yeni anayasa konusuna da değinen Kurtulmuş, yeni anayasanın milletin AK Parti'ye vereceği yetkiyle yapılacağını vurguladı. 10 Ağustos'taki seçimden sonra Türkiye’nin 3’üncü ve son viraja gireceğini kaydeden Kurtulmuş, “Ne orası gene seçimler. Genel seçimlerde Allah’ın izni ile anayasayı değiştirecek çoğunlukta bu millet AK Parti'yi iktidara getirecek ve size verdiği bu ihya, inşa sürecini verdiği ödevin sona erip ermediğini kontrol edecek. Allah’ın izniyle önümüzdeki süreç Türkiye’nin 2023 kadar olan süreci çok bir süre kalmıyor, 9 sene. Bu 9 sene Türkiye’de geçtiğimiz 12 senede yapılan reformların, değişim süreçlerini şahıslardan uzak, hatta AK Parti'nin kendisinden de uzak kalıcı halde sistematik olarak kurumsallaşacağı bir süreç olacaktır. Bu çerçevede önümüzdeki temel meselelerin başında yeni anayasa geliyor” dedi.
KAMUDA YENİ SİSTEM GELİYOR
Türkiye’nin diğer önemli meselelerden birisinin de ‘Kamu Reformu’ tasarısı olacağını ifade eden Kurtulmuş, getirilmesi düşünülen sistemin özellikle batı ülkelerinde çok kullanılan bir sistem olduğunu belirtti. Kurtulmuş açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Yani bu aslında batınında, bugün birçok ülkenin de kullandığı bir şey bu, diyelim ki Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu bakan olarak geldi, Veysel hoca bakan olarak geldi ama kiminle çalışacaksa üst yönetimini atayacak. Müsteşarını, müsteşar yardımcısını belli seviyeye kadar. Bir iktidar ile birlikte gelen bakanlar ve üst düzey yöneticiler iktidar ile birlikte gidecek. Hep birlikte çalışıyorlar, hesabını hep birlikte verecekler, Osmanlı sistemidir bu ve bugün birçok batı ülkesi de bunu yapıyor. Ondan sonra ya diyorsun şunu ben atayacağım, atayamıyorsun gidiyor mahkemeden geliyor. Bu son günlerde daha çok görüyorsunuz. Adamı atayıp yerine oturtana kadar gerisi, geriye geliyor. Böyle devlet denetimi olmaz. Devlete milli seçtiği, seçmiş olduğu milli iradeyi yönet diye vermiş olduğu kadrolar kiminle aşağıya kadar değil, belli üst düzey kadroları kast ediyorum bunları gelecekler atayacaklar, giderken onlarda istifa edecek tekrar memurluğuna devam edecek.”
Konferansın sonunda günün anısına Kurtulmuş’a hediye takdiminde bulunuldu.