Demirören Yeniden Aday Olacak
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Yıldırım Demirören, önümüzdeki seçimlerde yeniden aday olacağını söyledi.
TFF Başkanı Yıldırım Demirören, bir televizyon kanalında birçok konuda önemli çarpıcı açıklamalarda bulundu. NTV Spor’da Yüzde 100 Futbol programına katılan TFF Başkanı Yıldırım Demirören, ilk olarak MHK Başkanı Zekeriya Alp’in istifasıyla ilgili soruya cevap verdi. İstifasından haberi olmadığını ifade eden Demirören, “Sayın Alp’le bir araya gelirdik. İstifasından haberim yoktu. İstifasına üzüldüm ama bir yandan da yararlı oldu. Bu kadar değerli bir insanın futboldan koptuğunda birilerinin artık düşünmesi gerekir. Onun gibi namuslu ve dürüst bir kişiyi kaybettik. Tarafsızlığın sembolü Zekeriya Alp’in istifa etmesi beni çok üzdü. Avrupa’nın ya da dünyanın hangi ülkesinde hakem hatasından dolayı MHK’nın başkanı zan altında kalır da istifa eder. Bu bir tek Türkiye’de oldu. Türkiye’de hep hakemler tartışılıyor. Hakemlerin art niyetli davrandıklarını söylüyorlar. Duyum aldım yorumuyla hakemleri eleştiremezler. Hakemlerimiz onlardan daha karakterliler. Hakemlerimiz aynı anda beyni, kalbi ve düşüncesini çalıştırmak zorunda. Cesur karar vermek zorundalar. Hakemlerimize federasyon olarak en büyük yetkiyi verdik. Maç iptal etme yetkisi verdik onlara güvendiğimiz için. Bir maçta ortalama 50 tane düdük çalıyorlar. Tabii ki hata olmaması lazım. İngiltere ligini hepimiz seyrediyoruz. Art niyetli denen hakemlerden İngiltere’de daha çok hatalı karar veriyorlar. Herkes hakemi eleştiriyor. Trabzonspor - Rizespor maçında futbolcuların iyi niyetinden ne kadar güzel maç izledik. Keşke her maç öyle olsa" diye konuştu.
"ZEKERİYA HOCAYI SEMBOL OLARAK GÖSTERMEMİZ LAZIM"
Zekeriya hocayla dün akşam görüştüğünü ifade eden Demirören, "Zekeriya hocanın kırgınlığı veya arkasında durmuyoruz diye hiçbir şey yok. Hoca, namuslu ve kişiliğinden dolayı, kendi kişiliğine söz söylendiği için gitti. Aynı kulüp başkanları Kulüpler Birliği toplantısında Zekeriya hocay sonuna kadar inandıklarını söylediler. Zekeriya hocayı sembol olarak göstermemiz lazım" yanıtını verdi.
Hakemlere maddi açıdan önemli şeyler yaptıklarını vurgulayan TFF Başkanı, "MHK buz dağının içinde kalmış. MHK bilinmiyor. Öyle bir hava oluşturuluyor ki, sanki onlarla bir araya gelip konuşuyoruz. Hata yapan hakem de daha dikkatli olsun. Her insan hata yapar. Onlar da bunu kabul etmek zorunda. Dünyanın en iyi hakemi de hata yapacak" sözlerini sarf etti.
Cüneyt Çakır hakkında da açıklamalarda bulunan Demirören sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir kulüp başkanımız, ’Cüneyt Çakır şaibelidir’ dedi. Kimse bunu ispat et demedi. Federasyon olarak herkese cevap vermeye kalksam, zaten insanlar kaos ortamından besleniyor. Bunları artık kesmemiz gerekir. Spor programları sadece kaos oluşturuyor. Futbolu tartışalım. Futbolun başarısızlığına hepimiz üzülüyoruz. Çözüm getiren kimse yok."
"YUSUF NAMOĞLU’NU GETİRMEYE KARAR VERDİK"
Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl’ın PFDK’ya sevk edilmesinin Zekeriya hocanın istifasıyla ilgili olmadığını vurgulayan Yıldırım Demirören, "Bizde futbolla ilgili disiplin sevkleri pazartesi günü yapılır. Hoca ve yöneticilerle ilgili sevkler salı günü yapılır. Zekeriya hoca istifa etti diye sayın Kızıl’ı sevk etmedik. Yönetim kurulu başlarken haber geldi. Toplantı sırasında Yusuf Namoğlu ismi akla geldi. Oylama yaptık ve Namoğlu’nu getirmeye karar verdik. Yusuf Namoğlu’nun namusuna, dürüstlüğüne güvendik ve anında teklifimizi kabul etti. Listesinde bile kim olduğunu bilmiyordum, bugün öğrendim" ifadelerini kullandı.
“Türkiye’deki özerk federasyonun genel kurul yapısı, seçim sistemi neticede kulüplerin varlığına dayanıyor. Bu delegeler isterse federasyonu devirip seçebilir, bu yapı yaptırımlar uygulamak konusunda sizi zorluyor mu?” sorusuna Yıldırım Demirören, şöyle cevap verdi:
“Ellerindeki 7’şer oydan dolayı yapıyorlar. Bu, federasyonları zorlamıştır ama beni zorlamıyor. Biz futbol adına bir şeyler yapmaya geldik. Değiştirdiğimiz talimatlara bakarsanız, talimatları sertleştirdik diyebiliriz. Bu sene mali kriterler çıkaracağız. Bu işi kafamıza koyduk. Kriterleri tam oturtacağız. Bu bize büyük tepki doğurabilir. Kulüplerimizin yüzde 90’ı borç batağında. Biz bunlara destek vermeyeceğiz. Bu sistemin değişmesi gerekir. Ne yaparsanız yapın, elindeki gücünü tehdit olarak kullanma mantığını değiştiremezsiniz. Değişmesi gereken kulüplerin de dernekler yapısıdır. Senelerdir çıkmayan; ama Türk futbolu için önemli olan bu yasanın çıkması için çalışmalar devam ediyor. Mevcut kulüplerin mali yapısının da düzeltilmesi lazım. Burada da devlet ve hükümetin desteği lazım” yanıtını verdi.
UEFA’nın, mali kriterleri yerine getirmeyen kulüplere ceza vermesiyle ilgili soruya ise Demirören, “Biz bu sene ancak buna başlayacağız. Kulüpler Birliği’nde bunu konuştuk. Senelerce idare edilmişiz. Artık bu idare yok. Bir geçiş süreci olacak ama kesinlikle bu olacak” diye konuştu.
"YABANCI OYUNCU SAYISINDA DEĞİŞİKLİK OLMAYACAK"
Yabancı oyuncu sayısı hakkında açıklamalarda bulunan Yıldırım Demirören, "En son Kulüpler Birliği toplantısında, önümüzdeki uygulanacak sistemi Ocak ayında açıklama kararı alacağız. Yabancı oyuncu sayısında değişiklik olmayacak. Ocak ayında yabancı kuralı ile ilgili aldığımız kararı açıklayacağız ama 2015-2016 sezonunda uygulanacak. Yabancı kuralına milli takım kriteri koyunca Melo gibi önemli bir oyuncu bile Türkiye’ye gelemiyor" dedi.
Altyapıya önem verilmesinin altını çizen TFF Başkanı, "Altyapıdan belli bir rakamı muhakkak koymak istiyoruz. İlerisini konuşmamız lazım. Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu işe odaklanması şart. Almanya 2012-13’te bu işe 500 milyon Euro koydu. Oyuncu antrenmana gidiyor, sınıfın en çalışkanı akşam gelip derslerle ilgili bilgi veriyor. Bizim de böyle yerlere girmemiz lazım. Biz de pilot olarak çalışmalara başladık. Bunu yaymamız lazım. Altyapı için de Milli Eğitim Bakanlığı’yla ortak çalışarak bu yatırımları yapmamız lazım. Alt yapıdaki hocalarımızdan, hatır için gelenler çok. En önemlimiz alt yapı. Ancak hocalarımız kariyerli olması lazım. Federasyon olarak alt yapı hocalarını biz yetiştirelim dedik. Fatih Hoca’mız sadece Milli Takım hocası olarak getirmedik, direktör olarak getirdik. Bu çalışmaları yapsınlar diye getirdik. 6 turnuvaya katılmadık. Her türlü turnuvaya katılan milli takım oluşturmamız lazım. Milli takım sadece alt yapı değil. Milli takımda taraftar kalmadı. Milli takımımız yuhalanıyor. Hangi statta oynuyorsak, o takımın oyuncusu alkışlanıyor diğer oyuncular yuhalanıyor. Tuttukları takımların formalarıyla maça geliyorlar. Tribünlerimiz dağıldı. Milli başarı tribünde başlar diyoruz, tribünlerdekiler Milli Takımı yuhalıyor" şeklinde konuştu.
"VOLKAN GİTTİ DİYE TAKIMI ÇEKERİZ DEDİM"
Demirören, Volkan’ın milli maça çıkmaması ile ilgili olarak "Volkan’ın hareketi yanlış, maçı bırakıp çıkması yanlış. Konu kapandı bizim için. Seyircinin milli takım formasını giymiş bir oyuncuya o hakareti yapması doğru değil. Koşulsuz destek lazım. Federasyon olarak e-bilet ve Passolig’i getirdik. Arjantin’de statlara parmak iziyle giriliyor. Bizde de ölümler oldu. Bugün çoğu insan ailesiyle maça gidemiyor. Volkan çıktı gidiyor dediler, ’Aşağı inersek takımı çekeriz’ dedim. Volkan haklı dedim. Volkan gitti diye takımı çekerim dedim. Volkan’a hak verdim. Ama Volkan’ın takımı için oradan gitmemesi lazımdı. Milli Takım forması giymiş kişiye kimse küfür edemez. Hayatta küfür edilmeyecek, yuh çekilmeyecekler, milli oyuncularıdır" ifadelerini kullandı.
"GÜNDÜZ MAÇLARI YAYINCI KURULUŞA GELİNCE TIKANIYOR"
Maçların neden gündüz oynanmadığı ile ilgili bir soruya ise Yıldırım Demirören, “Beşiktaş başkanıyken gündüz maçı oynansın dedim. İnsanlar ailesiyle gelsinler, içkili gelmesinler dedim. Ama yayıncı kuruluşa gelince tıkanıyor. Türkiye’de futbola en çok kaynak aktaranlar yayıncı kuruluş. Süper Lig ve PTT 1. Lig’i yayınlayan kuruluşların da önceliklerine kulak vermeliyiz. Barcelona - Real Madrid maçı 12’de olabilir. Ama onlar maçı Çin’e de satabiliyor" cevabını verdi.
TÜRK TOPLUMUNUN YÜZDE 99’U FUTBOLLA YATIP KALKIYOR"
Seyirci sayısının azalması konusunda ise Yıldırım Demirören, “Passolig’in bugün itibaren satışı 650 bin civarında. Hafta sonları geçen sene ortalama 120 bin. Demek ki insanlar alıyor. Konya’da bunun örneklerini yaşadık. Konya’da 38 farklı kulüp taraftarı geldik. Buraya gelmeyenler istemediğimiz kişiler. Futbolu futbol olduğu için izleyen kişiler mutlaka gelecek. Yavaş yavaş herkes gelecek. Gelmek istemeyenler daha önce o kadar futbola zarar verdi ki. Futbolumuzun marka değeri gidiyor. Haftasonunda lig maçından çok İngiltere izleniyor. Küfür edenler gelmesinler. Galatasaray Başkanı Fenerbahçe kulübüyle ilgili demeç veriyor. Çok hassas bir konuda beyanat veriyor. Bu mesaj çok önemlidir. Bunu Türk toplumunun değerlendirmesi lazım. Sayın Yarsuvat’a destek verilmesi lazım. Futbolu güzelleştirirken statlar dolar. Türk toplumu yüzde 99’u futbolla yatıp kalkıyor, gelmeyecek diye bir şey yok” diye konuştu.
"AVRUPA ŞAMPİYONASI İÇİN ELBETTE ŞANSIMIZ VAR"
A Milli Takım’ın istediği sonuçları alamamasına da değinen Yıldırım Demirören, “Maalesef istediğimiz yerde değiliz. Bunun için başarılıyız deme şansımız yok. Seyircimiz gole göre tezahürat yaptığı için ileriyi düşünemedik. Fatih hocayla uzun vadeli bir sözleşme yaptık. Kalıcı başarılar kazanmak isteyen bir takım istiyoruz. Şimdi futbolumuzun gerçeklerini konuşmamız lazım. Takımlarımızın performansları çok iyiydi de Milli Takım mı kötüydü. Tam aksine Milli Takım’da çok daha iyiler. Milli Takım, Hollanda’ya tabii ki yenilebilir. Avrupa Şampiyonası için şansımız elbette var. Maalesef grupta istediğimiz yerde değiliz. Oyuncuyu biz mi seçiyoruz. Milli Takım teknik kadrosu ligde en iyi kimse onu seçiyor. Semih kalesine gol attığında ben mi suçluyum. Bu görüşleri değiştirmemiz lazım. Hiçbir kulüp veya federasyon başkanı başarısız olmak için hoca getirmez. Bizler alt yapıya önem verip uzun vadeli düşünürsek, iyi niyetli olursak bütün problemler çözülür. Artık bunlardan Türk futbolunu kurtarmamız lazım” ifadelerini kulandı.
"HAMZA HOCAYA ’GALATASARAY’A GİT’ DEDİM"
Fatih Terim’in kalması için 5+2 yıllık sözleşme yaptıklarını söyleyen Demirören, şunları söyledi:
“Ben de o hataları yaptım. Bizde hocanın ömrü 1.5, yönetimin ise 2 sene. Burası bir atlama yeri. Abdullah hoca başarılıydı buraya geldi. Ancak kalıcı olmalılar. Hamza hocaya, ’Galatasaray’a git’ dedim. Keşke kalsaydı. Tolunay hoca da kalsaydı. Federasyonda ücret şeyi yok. Futbol için bir şeyler yapalım istiyoruz. Riva, 27 sene korkulduğu için yapılmadı. Şimdi yaşlı futbolcular için burada lokal yapıyoruz. Bunları bizim yapmamız lazım" dedi.
Beşiktaş - Tottenham maçında tribünlerde ’Yeter Yıldırım Demirören’ deniliyor. Anadolu’daki maçlarda bile bu yönde tezahüratlar oluyor. Bu sizi rahatsız ediyor mu? sorusunu ise Demirören şöyle yanıtladı: “Semih, Brezilya maçında kalesinde atılan golden sonra da beni eleştirdiler. O maçın devre arasında yanımdaki arkadaşlara, milli takım formasını giyip sahaya inelim dedim bakın bizi eleştiriyorlar. Bu hiç beni rahatsız etmiyor. Çalışan insan hata yapar. Çalışmayan insan eleştiri yapar. Hata yaptığımız şeyler oluyor. Her türlü eleştiriye açığıım. Yeter ki hakaret olmasın.”
"YENİDEN ADAY OLACAĞIM"
Haziran’daki seçimlerde aday olup olmayacağı sorusu üzerine ise Demirören, “Hiç bir işi yarım bırakmadım. Yapacak o kadar çok iş var ki. Onları yarım bırakmayacağım. O yüzden yeniden aday olacağım” ifadelerini kullandı.
"FUTBOLA SİYASİ MÜDAHALE YOK"
Siyasetin futbola müdahale edip etmediği konusunda ise Demirören, şunları söyledi:
“Hayır. Dünyanın en demokratik ülkesinde bile federasyon hükümetle ve bakanlıklarla yakın olmasını ister. Çünkü işimiz var onlarla. Onlarla diyaloğumuz olacaktır. Şu anda Türkiye’de 42’ye yakın stat yapılıyor. Bunların hepsini devlet yapıyor. Vergi oluyor, hükümete gidiyoruz. Bunların düzene girmesi için spor kanunun çıkması şart. Futbolu seven hükümet başkanımız ve Cumhurbaşkanımız var. Art niyet olmazsa onlar her türlü desteği veriyorlar.”
"KULÜPLER MALİ OLARAK ÇOK TEHLİKELİ DURUMDALAR"
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Demirören, Riva Tesisleri hakkında ise, “Burası 200 dönüm üzerine kurulmuş. Buradaki otelimiz yüzde 98 doluluk kapasitesiyle çalışıyor. Bundan önce yaptığımız seminerlerden yüzde 60 tasarruf sağladık. En iyi mali dönemi yaşıyoruz. Buradan yaptığımız tasarruflar kulüplerimize gidiyor. Ancak kulüplerin mali yapısına çeki düzen vermezsek, maç yapacak takım bulamayacağız. Kulüplerin mali yapısını biz denetleyeceğiz. Kulüplere yaptırımlar gelecek. Kulüpler mali olarak çok tehlikeli durumdalar. Gidişat olarak çok tehlikeli gidiliyor."
ZEKERİYA HOCA GİBİ KİŞİLERİ TÜRK FUTBOLUNDA ARTIRMAMIZ LAZIM"
“18 kulübün temsilcisinden seçilen bir lig birliği söz konusu olabilir mi?” şeklindeki soruya ise Demirören, “Bu işin rüyası. Bunun Türkiye’de olabileceğine inanıyor musunuz? Keşke olsa, ama buyrun yapsınlar. Gelsinler desinler ki bunu yapıyoruz, Dükkan sizin. Futbol hepimizin, bununla yatıp kalkıyoruz. Onun için kulüp başkanları çok önemi. Futbolcu bir başkana yanlış laf söylüyor, futbolcunun başkanı onu tebrik ediyor. Bunu yapmasa futbolumuz kazanacak. Onun için geçen hafta oynanan Trabzon - Rize maçı harikaydı. Bunu artırdığımız sürece bir yere gelebiliriz. Hakem hatası tabi ki olacak. Hatayı tartışalım ama hakemi tartışmayalım. Hakemler hakkında ’duyum aldım’ ifadelerini kaldıralım. Varsa bir şey ispatlayın. Zekeriya Hoca gibi kişileri Türk futbolunda artırmamız lazım” cevabını vererek sözlerini bitirdi.