7 Haziran’da yaşanacak Türkiye’yi inşa edeceğiz

7 Haziran’da yaşanacak Türkiye’yi inşa edeceğiz

 Miting için Çanakkale’ye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu CHP İl Başkanı Hamza Karagöz, Belediye Başkanı Ülgür Gökhan, milletvekilleri, milletvekili adayları ve parti yöneticileri karşıladı. Kılıçdaroğlu, vatandaşları otobüsten selamlayarak, mitingin yapılacağı Cumhuriyet Meydanı'na geldi.
Çanakkalelilere hitap eden Kılıçdaroğlu, “Nasıl Çanakkale’de huzur içinde yaşıyorsanız, Türkiye'nin bütün illerinde bütün vatandaşlarımıza, yaşlı genç, kadın erkek herkese huzur içinde yaşayacağı bir Türkiye sözü veriyorum. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, huzur, barış içinde kardeşçe yaşanacak bir Türkiye yapacağız. Bunun sözünü veriyorum. 13 yıldır iktidardalar. Seçmenler büyük bir kredi verdi. Ne diye? Biz yoksulluğu bitireceğiz dediler, 17 milyon yoksul var. Biz yasakları bitireceğiz dediler, neredeyse sokağa çıkmak yasak. Biz yolsuzluğu bitireceğiz dediler, bitirdiler mi? Onlara 13 yıllık bir kredi verildi. Ortaya çıkan 6 milyon 200 bin işsizimiz, 17 milyon yoksul var. İzledikleri dış politika sonucu olarak 2 milyon Suriyelimiz var. Yatağa aç giren çocuklarımız var. Kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı bir Türkiye var. Şimdi ben diyorum ki 7 Haziran'da yeni bir başlangıç yapmak istiyoruz. Ülkede herkes kazanmalı, işçi, sanayici, emekli kazanmalı. Herkesin kazandığı bir Türkiye sözü veriyorum. Nasıl kuracağız Türkiye'yi? ‘Emeklilerin durumunu düzelteceğiz’ diye bir söz verdiler. Ama ilk yaptıkları iş, bir kanun çıkardılar, emeklileri ikinci sınıf yurttaş yaptılar. Emeklilere Ramazan bayramında, kurban bayramında ikramiye vereceğiz. Neden? Emeklilerin borcu var, çoluk çocuğu var, torunu var. Emeklilerden sadece şunu istiyorum, hayır duanızı eksik etmeyin. Ben sizin için çalışacağım. Size vefa borcumuzun olduğunu biliyoruz. İlk adımımız, bu önümüzdeki Ramazan ve kurban bayramında birer maaş ikramiye alacaksınız. Hiç kimse endişe etmesin. Parayı da bulacağız, emekliye de vereceğiz. Sen kaçak sarayına para bulurken, biz sana sorduk mu parayı nereden buluyorsun diye? Emekliye gelince para nerede diye soruyorsun. Ülke zengin, paramız var, vereceğiz. Tek sorun şu, bütçedeki bu parayı kimin için kullanacaksın? Ne için kullanacaksın? Sen kaçak saray için kullanıyorsun, ben emekli için kullanacağım. Bu kadar basit. Sen yandaşını için kullanıyorsun, ben emekli için kullanacağım. Sen hortumcular için kullanıyorsun, ben emekli için kullanacağım. Sana gelince para var, emekliye gelecek para yok. Bu ülkenin insanı için harcayacağız parayı” dedi.
“ESNAFI PRİM BORCUNDAN KURTARACAĞIZ”
Esnafların prim borçlarıyla ilgili iyileştirmeler de yapılacağını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Diyelim ki bir esnaf iki ay sigorta prim borcunu ödemedi. Diyelim iki ay sıkıntısı oldu, para bulamadı, yatıramadı. Hastalandı. Hastaneye gittiği zaman diyorlar ki ‘bir dakika, senin prim borcum var, biz seni tedavi etmeyiz.’ Bu insanlıkla bağdaşır mı? Hadi diyelim ki o pirim borcunu yatırmadığı için ona bakmıyorsun, eşi hastalandı, o zaman ona da bakmıyorsun. Yaşlı, hasta annesi babası var. Ona da bakmıyorsun. Ne yapıyor? Mecburen cebinden para verip tedavisini yapıyor. Peki prim borcu bitiyor mu? Hayır, faiziyle beraber o parayı alıyor. Sen hizmet vermedin adama, niye alıyorsun o parayı? Bundan da kurtaracağım esnafı. Hiç kimse endişe etmesin. Çalıştınız, priminizi yatırdınız. Zamanı geldi emekli oldunuz. Alıyorsunuz emekli aylığı 700 TL, geçinemiyorsunuz. İşinize devam ediyorsunuz, dükkanı kapatmıyorsunuz. Vay siz misiniz çalışan. Çalışanın emekli aylığından yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi kesiliyor. Bunu da kaldıracağız. Cumhuriyet Meydanı'ndan, Çanakkale’den sözüm söz., bunu da kaldıracağım. Ne zamandan beri çalışmak cezalandırılıyor? Dünyada yok böyle bir uygulama. Bunu da kaldıracağız. Yani bu ülkede refahı sağlayacağız” diye konuştu.
“ÇİFTÇİYE MAZOTU 1 BUÇUK LİRADAN VERECEĞİZ”
Çiftçiye mazotu uygun fiyata vereceklerini savunan Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“2 Trakya büyüklüğünde alan ekilmiyor. Çiftçi ekemiyor. ‘Ektik mi zarar ediyoruz’ diyor. ‘Nasıl geçineceğiz’ diyor. Girdi fiyatları çok pahalı. Mazot pahalı, elektrik pahalı, gübre pahalı. ‘Sattığım ürünün de karşılığını alamıyorum, en iyisi ekmeyeceğim’ diyor. Peki biz ne yapacağız? Sözüm söz dedim. Mazotu 1 buçuk TL yapacağım. Çiftçi kardeşim üzülmesin. Yine koro halinde bağırıyorlar, ‘nasıl yapacaksın, biz zaten petrolü dışarıdan alıyoruz.' Ben de biliyorum dışarıdan alındığını. Peki fiyatı ne? Petrol nedir? Rafineri işler. Rafineri sahibi kârını koyar, petrol istasyonuna gönderir. Maliyeti nedir? 1,21 TL. Biz çiftçiye kaçtan vereceğiz? 1 buçuk TL. Zarar eden var mı? Zararı yok. Kimler zarar eder? Hortumcular zarar eder. ‘Parayı nereden bulacaksın’ diyorlar. Söyleyeyim, sen kendi çocuklarının gemilerine mazotu kaçtan veriyorsun? 1,21'in bile altında. Biz burada kar bile koyuyoruz, 1 buçuk TL'den satıyoruz. Kardeşim ben adam gibi çalışacağım, çiftçiye de mazotu 1 buçuk TL'den vereceğim. Diyorlar ki ‘o zaman herkes gider mazot alır, ben çiftçiyim der.’ Kimse meraklanmasın. Çiftçi kayıt sistemi var. Hangi çiftçi kaç dönem ekti belli. Sürülmesi biçilmesi için de kaç liralık mazot harcanacağı belli. Hepsinin hesabını yaptım. Sözüm söz. Hiç üzülmeye gerek yok. Onlar üzülecekler. Bu ülkede kim üretirse, kim alın teri dökerse ona her türlü kolaylığı sağlayacağız."
“EN DÜŞÜK HANE GELİRİ 720 TL OLACAK”
Taşeron sistemin kaldırılarak, bütün işçilerin kadroya geçirileceğini de söyleyen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, “Taşeronu kaldıracağız. Hepsine kadro vereceğiz. Hiçbir ayrım yapmayacağız. Bütün vatandaşların iş güvencesi olacak. Sendikalı olacak, toplu sözleşme hakları olacak. Hiç sorunumuz olmayacak. Hemen koro halinde ‘parayı nereden bulacaksın?’ Bu işin devlete yükü sıfır arkadaşlar. Zaten parayı devlet veriyor. Devlet taşerona veriyor, taşeron işçiye veriyor. Aradan taşeronu kaldıracağım, devlet olarak işçiye vereceğim. Bu kadar basit. Çalışan işçilerin iş güvencesi olacak mı? Sonuna kadar olacak. İnsani mi? Sonuna kadar insani. Hiçbir ayrım yapmayacağız. Bugün taşeronda çalışanlar, CHP iktidarında hiçbir ayrım yapmadan, siyasi görüşleri sorulmadan. Çünkü bizim bir özelliğimiz var, biz CHP’yiz. Biz kimsenin ekmeğiyle uğraşmayız, kimseyi aç ve açıkta bırakmak istemeyiz. Ülkemizi de insanımızı da seviyoruz. Onlara kadro vereceğiz. Onlar da bu ülkenin onurlu birer yurttaşı olarak yaşayacaklar. 17 milyon yoksul var. Ne demek bu biliyor musunuz? Aylık geliri 720 TL'nin altında olan aileler var. 21. yüzyılın Türkiye'sinden söz ediyorum. 2015 yılından söz ediyorum. Dünyanın en büyük 19. ekonomisine sahip olan bir Türkiye'den söz ediyorum. 17 milyon yoksul. Yoksulluğu tarihe gömeceğiz. Dört yıl içerisinde, Türkiye'de hiçbir aile çıkıp, ‘ben yoksulum’ demeyecek. Aile sigortasını getireceğiz. 720 TL'nin altında hiç bir ailenin geliri olmayacak. 500 lira mı geliri var, 220 lirasını devlet ödeyecek. 300 liramı geliri var 750 liraya devlet tamamlayacak. Hiç bir geliri yoksa, aylık 750 TL devlet verecek. Evde kadının banka hesabına yatacak, kadın gidip bankadan çekecek, çoluk çocuğunun rızkını sağlayacak. Bu ülkede fakirliği, yoksulluğu bitireceğiz. Ülkede yoksulluk edebiyatı yapmaya da artık son vereceğiz. Benim inancımda, benim kitabımda, benim siyasi görüşümde felsefe şudur, sağ elin verdiğini sol el görmeyecek. Sosyal devletin koruması altında olacak vatandaş” şeklinde konuştu.
“FAİZLER SİLİNECEK”
Vatandaşın banka faizi yükünü de hafifleteceklerini anlatan Kılıçdaroğlu, “Borç batağında 5 milyon vatandaş var. Kredi kartı borcu, tüketici kredisi borcu vatandaşı perişan etti. 1 milyon 220 bin vatandaş, taahhüdü ihlal etti diye mahkemeye verildi. Bunlardan çoğu 89 bini, 3 ay hapis yatacak. 500 bine yakın vatandaş hapse girmek için sıra bekliyor. Biz ne yapacağız? CHP ne yapacak? Cumhuriyet Meydanı'ndan söylüyorum, 500 bin vatandaşı hapisten kurtaracağız. Taahhüdü ihlal cezasını kaldıracağız. Ekonomik suça ekonomik ceza verilecek. O faizlerin en az yüzde 80’i silinecek. Diyorlar ki ‘kaynağı nereden bulacaksın?’ Bunun devlete yükü yok. Örnek veriyorum, bankaların bu şekliyle alacakları miktar 19 milyar TL. 19 milyar liralık alacaklarını, varlık yönetim şirketine 2 milyar 800 bin TL'ye satıyorlar. Varlık yönetim şirketi ne yapıyor? 2 milyara aldığı 19 milyarlık alacak için bir avukat ordusu tutuyor, parayı tahsil ediyor. Biz bankaya diyeceğiz ki sen bunu 2 milyara satıyor musun? O zaman bunu devlete sat. Sil vatandaşın kalan borcunu. 5 yıl içinde gelsin sana ödesin. Hiç kimseye yük yok” dedi.
“TÜRKİYE’NİN SORUNLARINI ÇÖZMEYE TALİBİZ”
7 Haziran’da yeni bir dönemin başlayacağını da kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bizim projelerimiz sokaktaki vatandaşın, esnafın, çiftçinin, emekçilerin, sanayicinin, herkesin sorunlarına değinen çözümler üreten bir projedir. Bizim seçim bildirgemiz, bir hükümet programı gibidir. O yüzden söylüyorum, yeni bir başlangıç yapacağız. Yeni bir sayfa açacağız. Artık şikayetten bıktık. Artık düşünmek ve Türkiye'nin sorunlarını çözmek zamanıdır. Biz buna talibiz. Biz talibiz, yetki verecek olan sizlersiniz. Yetkiyi verin, Türkiye'yi 21. yüzyılın en görkemli ülkesi yapalım. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim, Türkiye sorunlarını eğer bir parti çözecekse, o partinin adı CHP’dir. Eğer halkın sorunlarını bir parti çözecekse, o partinin adı CHP’dir. Eğer Türkiye 21. yüzyılın onurlu bir ülkesi haline getirilecekse, o partinin adı CHP’dir. Eğer Ortadoğu'da akan Müslüman kanını durduracak bir parti varsa, o partinin adı CHP’dir. Hiç kimsenin etnik kimliğini siyasete malzeme etmeyeceğiz. Hiç kimsenin inancını siyasete malzeme etmeyeceğiz. Bu ülkenin bütün değerlerine saygılı olacağız. Hiç kimsenin yaşam tarzını siyasete malzeme etmeyeceğiz. Bizim için insan değerlidir, Allah'ın yarattığı en değerli varlıktır, bizim başımızın üstünde yeri vardır. Çanakkale’de, tarihi bir kentteyiz. Burası bizim için çok önemli bir kent. Kurtuluş Savaşı'mızın ön sözü Çanakkale'de yazılmıştır. Kurtuluş Savaşı'mızın liderleri Çanakkale’den çıkmıştır. Çanakkale bu açıdan çok önemlidir. Çanakkale'de size yaşanacak bir kenti sundular. Çanakkale'nin sokaklarında özgürce gezebilirsiniz. Belediye başkanlarımız size her türlü hizmeti veriyor. Ama gönlümüz sadece Çanakkale değil. Biz bütün Türkiye'de böyle olmasını istiyoruz. Hiçbir ayrım yapılmadan böyle olmasını istiyoruz. Huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. İstiyoruz ki her evde huzur olsun, her evde tencere kaynasın. Çanakkale'de savaşanlar, şehit olanlar, gazi olanlar bize güzel bir Türkiye bıraktılar. Biz de çocuklarımıza, torunlarımıza güzel bir Türkiye bırakmak zorundayız. Eğer bunu yapamazsak, görevimizi yapmamış oluruz. 13 yılda Türkiye'yi bu noktaya getirdiler. 17 milyon yoksul, 13 yılda 6 milyon 200 bin işsiz oluşturdular. 13 yılda hiç komşumuz kalmadı, bütün komşularla kavgalı hale geldi. Eğer Çanakkale'nin gereğini yapacaksak, bize miras bırakılan Türkiye’ye 21. yüzyılın görkemli bir ülkesi yapacaksak, 7 Haziran'da yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. 7 Haziran'da sandığa gideceğiz. Sadece sizin oylarınız değil, ben Çanakkale Cumhuriyet Meydanı'ndan 77 milyon yurttaşıma sesleniyorum, biz güzel şeyler yapmak zorundayız. Biz huzurlu bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek zorundayız. Biz birinci sınıf demokrasiyi bu ülkeye getirmek zorundayız. Biz yatağa aç giren çocukların ülkesi olmak istemiyoruz. Biz 17 milyon yoksul olduğu bir ülke olmak istemiyoruz. Biz herkesin karnı doyduğu, herkesin huzur içerisinde yaşadığı, annelerin çocuklarını okula güler yüzle gönderdikleri bir Türkiye olmak istiyoruz. Bunun için bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, 7 Haziran'da sandığa gidelim, yeni bir başlangıç yapalım. Benim görevim çalışmak. Sizden tek isteğim var, sandığa giderken, geçen seçimlerde CHP'ye oy vermemiş bir vatandaşı beraber götürün ve ona şunu söyleyin, Türkiye'nin yeni bir başlangıca ihtiyacı var. Türkiye’nin huzura ihtiyacı var. Türkiye’nin işsizliğe karşı durmaya ihtiyacı var. Türkiye'de esnafın kazanmaya ihtiyacı var. İkna edin ve onlarla beraber güle oynaya omuz omuza sandığa gidip yeni bir başlangıç yapalım. Güzel Türkiye'yi, yaşanacak Türkiye'yi yeniden inşa edelim. Emin olun 7 Haziran'da altı okun altına basacağınız her ‘evet’ mührü, güzel bir Türkiye'ye, yaşanacak bir Türkiye'ye ‘merhaba’ olacaktır. Bundan emin olmanızı istiyorum” ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mitingin ardından vatandaşları selamlayarak alandan ayrıldı. Kılıçdaroğlu, karayoluyla Edremit’e gitmek için yola çıktı.