Bana Anneler Günü demeyin

Bana Anneler Günü demeyin

 İzmir’in Karaburun ilçesinde askere gitmeden önce arkadaşlarıyla balık tutmaya giden ve yaklaşık 7 aydır kendisinden haber alınamayan Orhan Bingöl’ün acılı annesi Ayla Gül, “Çiçek alırdı, boynuma sarılırdı. Bana anneler günü demeyin ne olur. Başka bir şey söyleyin anneler günü demeyin bana, başka bir şey söyleyin. Başbakanımızdan yardım istiyorum, çünkü çok çaresizim” diyerek ağladı.
“OLAYIN İÇİNDE CİNAYET DE OLABİLİR”
Oğluna dair hiçbir ize rastlanmaması ve yanındaki arkadaşlarının farklı ifadeler vermesinden dolayı şüphelendiğini anlatan Ayla Bingöl, şöyle konuştu: “Eşimle ayrı olduğumuz için hafta sonları eşimin yanına gidiyordu. Babamın yanında kalacağım dedi. 10 gün sonra da askere teslim olacaktı. Hadi dedik gitsin arkadaşları ile vakit geçirsin. Üç arkadaş gidiyor, gecenin bir saatinde balık avlamak için denize açılıyorlar. Fırtına ve rüzgar onları balık çiftliklerine kadar sürüklüyor. Ama nedense o iki kişiye bir şey olmuyor. Benim oğluma oluyor. Onların üstü başı ıslanmıyor nedense benimkinin kendisi ortada yok. İkisi de çok farklı ifade veriyor. Biri ‘ben görmedim düştüğünü’ diyor, öteki ‘soyundu atladı’ diyor. Birisi ‘kürek vardı, olta vardı’ diyor ama ortada onlar da yok, hiç bir şey yok. Çok enteresan tuhaf. Ben artık çok farklı düşünmeye başladım. Çünkü işin içinde cinayet de olabilir. Tüm aramalarda hiçbir belirti, iz çıkmadı. Olay çok farklı olabilir. Çünkü o çevrede o kadar çok arama yapıldı ki bir şeyin çıkmaması çok enteresan, işin içinde bir gariplik var.”
“ANNE BEN GELDİM DESİN”
Orhan’ın acılı annesi Ayla Gül, bu günün normal bir gün olduğunu belirterek “Bana anneler günü demeyin ne olur. Başka bir şey söyleyin anneler günü demeyin bana, başka bir şey söyleyin. Çıksın gelsin artık, ‘Anne ben buradayım’ desin, ‘Ben geldim’ desin. Ben anneler günü olarak saymıyorum bu günü, normal sıradan bir gün. Benim için de öyle” diye konuştu.
“ÇİÇEK ALIRDI, BOYNUMA SARILIRDI”
Oğlunun her Anneler Günü mutlaka hediyeler alarak kutladığını hatırlatan Gül, “Çiçek alırdı, boynuma sarılırdı. Şakalaşırdı benimle” diyerek gözyaşı döktü.
Oğlundan haber alamadığı günden bu yana her gün rüyasında gördüğünü aktaran Ayla Gül, şunları söyledi: “Rüyalarımda çok sık görüyorum. Oğlumu görüyorum görmediğim tek gün yok. Ama her gördüğümde ‘Anne geleceğim ben’ diyor. Sadece ‘Geleceğim’ diyor. Başbakanımızdan yardım istiyorum, bu konuya el atsın istiyorum. Çünkü çok çaresizim” diye konuştu.
“EN BÜYÜK HEDİYE OĞLUM”
Kendisi de annesiz büyüyen ve oğlunu da kaybetmesi ile yaşadığı acıyı kabullenemeyen Ayla Gül, sözlerine şöyle devam etti: “Çok zor bir şey, ben kabullenemiyorum hâla kabullenemiyorum. Acının tam ortasındayım anlatamıyorum da kendimi. Böyle bir acı yok. Ben her gün kendime yeni bir maske takıyorum. İnsanlara farklı görünebileyim, ezik durmayayım, dimdik durayım diye. Ama gerçekten benim de gücüm yok. Zor dayanıyorum. Bana verilebilecek en büyük hediye oğlum, o gelsin ben başka bir şey istemiyorum. Allah bana oğlumu geri versin başka hiçbir şey istemiyorum. Benim için en büyük hediye oğlum.”
“ARKADAŞLARINI KURTARMAK İÇİN DENİZE ATLADI”
Orhan Bingöl, İzmir’in Karaburun ilçesindeki Gerence Körfezi’nde kıyıdan yaklaşık 100 metre uzaklıkta balık tutmak için 3 arkadaşı ile botla açıldı. İddiaya göre, açıldıktan 15 dakika sonra şiddetli fırtına sebebiyle bot alabora oldu. Telaşla yardım çağırmak için denize atlayan Orhan Bingöl bir daha geri dönmedi. Botla bir müddet sürüklendikten sonra balıkçı çiftliklerine tutunan Soner Ü ve Murat Ö, sahil güvenlik ekiplerinin kendilerini fark etmeleriyle kurtarıldı. Ancak AKUT, AFAD, Sahil güvenlik ekiplerinin tüm arama çalışmalarına rağmen Orhan Bingöl’ün bir izine rastlanmadı.