Dünyanın En Büyük Sorunu Ekonomik Eşitsizlik
Harvard Üniversitesi’nde yapılan Küresel Hukuk ve Politika Enstitüsü Seminerleri’nde Türkiye’yi Gediz Üniversitesi’nden Yrd.Doç. Dr. Assel Rüstemova Tutumlu temsil etti. Tutumlu, Harvard akademik forumunda Ekonomik Eşitsizlik ve Küresel Terör konuları üzerinde konuştu.
Küreselleşme, politik ekonomi ve uluslararası ilişkiler alanında yaptığı çalışmalar ile tanınan Tutumlu, dünya barışını tehdit eden terörün asıl çıkış noktasının gelir adaletsizliğinde aranması gerektiğini vurguladı. Ekonomik eşitsizliğin dünyayı tehdit ettiğini ve küresel terörün en önemli nedeni olduğunu söyleyen Tutumlu, dünya nüfusunun yüzde 1’i, dünya ekonomisinin yarısını yönetiyor. Para ve güç dağılımındaki adaletsizlik, dünya barışını bozduğunu ifade etti. Tutumlu, dünyanın en büyük sorununun fakirlik ve eşitsizlik olduğunu belirterek "Şu anki çatışmanın kaynağı burası. Dünya nüfusunun yüzde 1’i, dünya ekonomisinin yarısını yönetiyor. İçinde bulunduğumuz ekonomik sistem, sınırlı bir kesimi yüceltirken, dünya nüfusunun önemli bölümünü görmezden geliyor ya da eziyor. Son dönemde yaşananlar para ve güç dağılımındaki işte bu adaletsizlikten kaynaklanıyor, küresel terör de, göç de, suç da buradan besleniyor. Toplumları demokrasiden uzaklaştırıp radikalleştiren eşitsizlik, dünyayı felakete doğru sürüklüyor” dedi.
“GENELİN MENFAATİ GÖZETİLMELİ”
Dünyanın önemli bir sınavla karşı karşıya olduğunu anlatan Tutumlu, ya para politikaları gözden geçirilip daha adil bir ekonomik sistem oluşturulacak ya da adaletsizliğin devam ettirilerek, terör, göç ve suçların sürdürülmüş olunacağını söyledi.
Siyasi karar mercilerinin bu konudaki düşüncelerini ve eylem planlarını değiştirmeleri gerektiğini belirten Tutumlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Daha çok para kazanma, daha çok güç sahibi olmak yerine, sosyal adaleti sağlama hedefi gözetilmeli. Uluslararası kamuoyu da gelir dağılımındaki dengesizliğin giderilmesinin, hukukla da güvence altına alınmasının takipçisi olmalı. Ekonomi insanlar için olursa ve ekonomi politikaları genelin menfaatini gözetirse dünyamız daha huzurlu bir yer haline gelecektir.”