Ertuğrul Sağlam'dan iyi niyet vurgusu

Ertuğrul Sağlam'dan iyi niyet vurgusu

Özlüce Tesisleri'nde düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Sağlam, “Bugün burada yaşadığımız olaylarla ilgili açıklama yapmamız gerekiyor. Daha sonra genel anlamda açıklığa kavuşturmamız gereken olaylarla yüzleştik, takımla, içinde bulunduğumuz durumla ilgili. Açıklamalarda kendimi pek ifade edemedim. Maç sonrası içinde bulunduğumuz durum nedeniyle çok önemli noktayı atladım. Bursa şehri için önemli değer olan Semih Pala abimizi kaybetmenin üzüntüsünü yaşadık. Benim hayatımda da önemli yeri vardı. Kendisine ve eşine rahmet, ailesine sabır diliyorum” diye konuştu.

"KAZANACAĞIMIZA İNANIYORDUK"
Eskişehirspor karşılaşmasına çıkarken 5 maçta alınan 1 galibiyet ve 3 puan nedeniyle baskı altında olduklarını vurgulayan Sağlam, “Taraftarlarımızın büyük beklentisi vardı. Ancak ben maça çıkarken takımıma olan güvenim tamdı ve kazanacağımıza inanıyordum. Maçın içerisinde yaşananlar bizi derinden etkiledi. Bunu açıkça söylemek istiyorum. Kendimi buraya ait hissettiğim bir yerde böyle tepkiyle henüz beşinci maçta karşılaşmak bizi hayal kırıklığına uğrattı, yaraladı. Duygusallık iyiden iyiye yoğunlaştı. Taraftarların beklentilerini biliyorum. İçinde bulundukları durumu da anlıyorum. 5 maçta 1 galibiyet alan takımdan hiçbir taraftar kimse memnun olmaz. Biz de bu durumu değiştirmek için yönetimle birlikte büyük çaba harcıyoruz. Oyun iç açıcı olmayabilir. Söyleyeceklerimi ise kimse mazeret olarak kabul etmesin, ancak hiç kimse futbolun gerçeklerini de unutmasın" ifadesini kullandı.

"BÜYÜK BEKLENTİLERİM VARDI"
Bursaspor’a ikinci kez gelirken büyük beklenti içerisinde olduğuna dikkat çeken Ertuğrul Sağlam, daha sonra şunları söyledi:
"Büyük beklentilerle buraya geldim. Büyük başarıları nasıl ortaya çıkartmayı düşündük. Beklentilerim büyüktü. Biz herkesten fazla başarılı olmak istiyoruz. O eski şampiyonluk defterini son kez açıp, bir daha konuşmamak üzere de kapatacağım. Sonsuza kadar diye besteler yapılan bir yerdeki bu tepki, hele hele 1-0 öndeyken olması beni yaraladı. Bunları kabul etmek mümkün değil. Gerçek Bursasporluların, Bursaspor’u sevenlerin bu duruma itiraz ettiklerine yürekten inanıyorum.”

"KENDİMİ İFADE EDEMEDİM"
"Maç sonu açıklamalarımdan kendimi iyi ifade edemedim. Burası bizim kendi camiamız. İçinde bulunduğumuz yeri zor durumda bırakacak, üzecek bir şey yapmak ister mi? Gönülbirliği yapıp büyük başarı yaşadığımız taraftarlarla karşı karşıya gelmeyi kim ister? Çok büyük başarıları ve başarısız geçen dönemleri karşılaştırdım. Bu camia, bu taraftar, birlik beraberlik içinde olduğu, yardımlaştığı, bir hedefe kolkola yürüdüğünde nasıl başarılar yakaladığını, diğer tarafta parçalanmış farklı hesapların olduğu, bu dönemde neler olmuş ben bunları belirtmek için bu benzetmeyi yaptım. İnanın bu benzetme ile kimseyi rencide etmek istemedim."

"BAZI GELİŞMELERİ BİLMİYORLAR"
"Daha önce ben yoktum. Farklı gelişen olaylarla neler yaşandığı ortada. 5 maçta 4 yenilgi almıştık. Şunu da açıkça ortaya koymak lazım. Birçok insanın takımda gelişen bazı şeylerden haberi yok. Biz buraya geldiğimizde Fernandao ve Şener ayrılmıştı. Başkan ve yönetimle konuştuk. Ortada ekonomik sıkıntı vardı. Ya Ozan ya da Bakambu’yu vermemiz lazım denildi. Takımı belli yerlere götürmek için... Sonrasında gelişen olaylar da var. Kamp sonu Volkan, Ozan, Bakambu, öncesinde Belluchi ile gelişen olayları kimse bilmiyor. Olmasını istemeyip de engel olamadığınız birçok olay oldu.”

"GİTMEK İSTEYENİ BARCELONA BİLE TUTAMAZ"
“Sebebi ne olursa olsun bir oyuncu gitmekte kararlıysa takımda tutamıyorsunuz. Galatasaray Melo’yu tutamadı. Trabzonspor tutamadı. İnanın futbolun devleri Real Madrid’de Barcelona da tutamaz. Tuttuğunuzda ise faydası olmaz. Gönülden yürükten takımda durmayacaksa gitmesi en doğru olanı. Bunları biz zamansız yaşadık. Bunların yerini doldurmak önemliydi. Doldurduktan sonra bu futbolcuları bir araya getirip takım olgusu yaratmak için zamana ihtiyaç vardı. Kamp dönüşü Bizimde hatalarımız oldu. Tom de Sutter, Dzsudzsak, Stoch, Faty, Hosogai bizimle birlikte değildi. Necid sakatlık nedeniyle ağustosta bizimle olamadı. Kaybedilen maçlar Gaziantep, Medipol Başakşehir. Bariz hakem hataları var. Adeta hakemler maçı bizden alıp diğer tarafa verdi. Trabzon’da galibiyeti hak etmedik. Ama puanı hak ettik. Bakambu bir gün önce gelmiyorum demiş. Yeni aldığınız Sercan forvet oynamış. Perulu Luis Advincula forvette ileride oynamış. Genç Mert’i oyuna sürdük. İşte bu ortamda Trabzon’da maça çıktık.”

DZSUDZSAK, STOCH GELDİ MAÇA ÇIKTI
“Gençlerbirliği maçı Dzsudzsak, Stoch bir gün önce geldi. Bir antrenman bile yapamadan maça çıktı. Tom de Sutter belçika’dan geldi. uçaktan indi Medipol Başakşehir maçına çıktı. Bir takım için, hoca için koskoca bir sezon içerisinde yaşanacak talihsizliklerin hepsini aynı dönemde yaşadık. Değerlendirme yaparken futbolun gerçekleri de ortaya koymak gerekir. Birde atladım, şampiyonluk yaşadığımız dönemi kendime hiçbir zaman mal etmedim. Hep biz dedim. Hatta ayrıldıktan sonra Bursa’da bir yerel gazetede talihsiz bir şey çıktı. ‘Şampiyon yaptım başımız belaya girdi’ diye haberi yazan gazeteciyi aradım ve “Ben böylemi söyledim” dedim. Onun cevabı ise ilginçti, “Hocam bırak öyle anlasın” dedi. Hiçbir zaman böyle bir başarıyı tek başımıza sahiplenmeye gitmedim. Ben değil, hep biz dedim. Girmek isteyenlere de pay verdim. İnsanlar bu konuyu bilsin. İnsanlar yanlış bildikleriyle ilgili yorumlar yapıyorlar.”

KORKAK FUTBOL BENZETMESİ
“Bir antrenör takımına korkak oynayın der mi Allah aşkına. Ben ve arkadaşlarım böyle bir anlayış içerisinde olmadık. İstanbul BB’ye 6 gol atarken. Feneri, Beşiktaş’ı yenerken, deplasmanlarda 4 gol, 5 gol atarken elimizdeki kadroyu en verimli şekilde kullanmaya çalıştık. Son maça bakarsak 5 ofansif oyuncuyla çıktık. Defansta oynayan Faty 1 gol 1 asistle oynadı. Aziz kaleciyle karşı karşıya geldi. Sol bekimiz. Yanlış algı oluşmuş. Organize olamadık. Ofansifte üretken olamadık. Bu takım birbiriyle bir araya geldiğinde beraber olmaya alışıp, anlaştığında Eskişehir maçında gördük daha çok pozisyona girdik. Fiziksel açıdan iyi olduğumuzu gördük. Son ondada golleri attık. Takımını seven taraftarlarımıza inanıyoruz. Bu takım sezon başında yapamadığımız dönemi şimdi yapıyoruz. Bu takım her geçen hafta üzerine koyup üst sıradaki yerlere gelecektir.”

DZSUDZSAK EN DEĞERLİ OYUNCU
“Takımın en pahalı, değerli oyuncularından bir tanesi. Performans olarak ta beklentimiz kendisinden yüksek. Bu takımla yatıp kalkıyorum. Bu takımın başarısı için mücadele ediyorum. Antrenör zorda kalmadığı süre içerisinde verim alacağı bir oyuncuyu verimsiz olacağı yerde oynatır mı? Bu durumu Dzsudzsak bile paylaştım. Devre arasında Dzsudzsak’a istiyorsan solda başla dedim. O ise iyiyim devam etmek istiyorum diye cevapladı. Bir oyuncu böyle dedikten sonra yerini değiştirmek doğru olmazdı. İşin buraya kadar gelip açıklama yapmak hissetmem bile benim için acı bir durum. Dzsudzsak daha iyi performans vereceğini biliyor. O da geçiş dönemi yaşıyor.”

CUENCA’YI BİZ ALDIK
“Cuenca’yı bu takıma biz aldık. Sezonu erken kapattığı için, dayanıklılık anlamında takım arkadaşlarından çok gerideydi. Şimdi çok iyi çalışıyor. Fiziksel açığını kapatıyor. Yavaş yavaş onu kullanmaya başladık. Çabalıyor. O da durumunun farkında ekstra antrenman yapıyor. Hak ettiğinde formayı giyecek. Bizim 23 kişilik kadromuz var. 12 oyuncu 11 dışında kalıyor, 7’si ise takımın dışında kalıyor. Mert ve Furkan’ı alsan kadroya alırsın. O durumdalar. Onlarda üzülüyor. Dışardaki insanlarda niye oynamadı diye soru sorabilir. Biz buna göre karar veriyoruz ama üzülüyoruz.”

İYİ NİYETLE ÇALIŞIYORUZ
“Çok çalışıyoruz. İyi niyetle çalışıyoruz. Onurumuzla haysiyetimizle işimizi yapmaya çalışıyoruz. Her şeyimizle camiaya, Bursaspor’a faydalı olmak için çalışıyoruz. Bilgimiz tecrübemizi sonuna kadar kullanmaya çalışıyoruz. Herkesten daha fazla başarılı olmak istiyoruz. O yüzden bu kadroya, başkana, yönetime taraftara camiaya sonuna kadar güveniyorum. Kolay kolay vazgeçmeyeceğimizi söylemek istiyorum. Ne kadar çok emek harcarsanız vazgeçmeniz o denli zor oluyor. Güzel günlerde çok yakında gelecek. Geçen yılla ilgili değerlendirme yaparsak 6 maç sonunda 7 puan vardı, şimdi ise 6 puanımız var. Bu da yeterli mi? Tabii ki değil. Rize’yi, Antalya’yı yen en kötü yedinci oluruz. Fazla karamsarlığa kapılmanın zamanı ve yeri değil.”

RİZESPOR LİGE İYİ BAŞLADI
“Rize kolay bir deplasman değil. Ligin tek kaybetmeyen takımı. Bizim çocuklar sorumluluk alırlar, istekli olarak birbirlerine yardım edip olayı sahiplenir, futbolun doğrularını yaparlarsa milli takım arasına güzel bir şekilde girip, arkasını da getireceğiz. Buna yürekten inanıyorum. Çaykur Rizespor Hikmet hoca ile iyi başlangıç yaptılar. İyi oynuyorlar. Bize gelecek için çok şey katacak iyi oyun ve 3 puanı istiyoruz. Ciddi sakatımız yok. Luis Advincula dün yoktu. Faty’nin kasığında zorlanma var. Ancak bugün takımla birlikte antrenmana çıkacaklar.

İSTİFAYI DÜŞÜNMEDİM
Bir gazetecinin sezon başında yaşanan olaylar ve takımdan gidenler sonrasında istifa etmeyi hiç düşündünüz mü? sorusuna ise, “Bırakmayı hiç düşünmedim. Bu gelişmelerin yönetimden kaynaklanan durum olsaydı istifa edebilirdim. Ama hepsinin bende içindeydim. Kamptan döndüğümüzde Volkan ve Ozan’la sözleşmeleri iyileştirecekti. Yönetimin yeni teklifleri hazırdı. Ama onlar gitmekte direttiler. Yani olaylar gerçekten farklı gelişti. Başkan, yönetim ve herkesin iyi niyetinden ve tavırlarından hiç şüphem yoktu" diye cevapladı.