Hdp Eş Genel Başkanı Demirtaş Konya’da
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Bu kadar öfkenin olduğu bir toplumda biz insanların birbirinden korkmadığı, kaygı duymadığı, mezhep, inanç, kimliği farklılığından dolayı nefret etmediği bir toplumu inşa edemezsek bizi Suriye’de olduğu gibi cehenneme çevirirler” dedi.
Rixos Otel’de düzenlenen HDP Konya İl Kongresi’ne HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ve partililer katıldı. Kongrede konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Konya’da ilk olağan kongre gerçekleştirdiklerini belirterek, “İnşallah kongremiz bütün halklar ve ezilenler açısından hayırlı bir kongre olacak. Buradan çıkan sonuçla görev alacak yönetim başarılı işler yapacak. HDP’nin büyümesi için hizmet edecekler. Şimdiden kongremiz hayırlı olsun. Her kongre bir yenilenme ve taze bir kan. Şüphesiz ki eksikleri ve yetersizlikleri olmayan bir parti değiliz. Biz eksiklerinin ve yetmezliklerinin farkında olan bir partiyiz. Bunun bilincinde özgüveni olan bir partiyiz” dedi.
"TÜRKİYE’DE ADİL BİR BARIŞ, EŞİTLİKÇİ BİR KARDEŞLİK SAĞLAMAK ZORUNDAYIZ"
Türkiye’de adil bir barış, eşitlikçi bir kardeşlik sağlamak zorunda olduklarını ifade eden Demirtaş, “Türkiye’yi halkların cehennemine çevirmek isteyenler, Türkiye’yi birbirinden nefret eden, korkan, kaygılanan kimlikler mezarlığına dönüştürmek isteyenlere karşı mutlaka adil bir barışı eşitlikçi bir kardeşliği sağlamak zorundayız. Belki de en büyük misyonumuz bu olacak. Toplumda her zamankinden fazla ve giderek artan bir nefret duygusu var. İnsanlar birbirlerini giderek daha fazla ötekileştiriyorlar. Daha fazla birbirinden korkar hale geliyorlar. Bu kadar öfkenin olduğu bir toplumda biz insanların birbirinden korkmadığı, kaygı duymadığı, mezhep, inanç, kimliği farklılığından dolayı nefret etmediği bir toplumu inşa edemezsek bizi Suriye’de olduğu gibi cehenneme çevirirler” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, ülke kurulurken canını verenlerin hiçbir ayrım yapmadığını söyleyerek, “Ülkeyi kuranlar canını verirken, Kürt, Türk, Müslüman, alevi, kadın, erkek ayırt edilmemiş. Hep birlikte canını vermiş. Ülke kurulduktan sonra ülke inşa edilirken yine Kürt, Türk, alevi bakılmamış. Beraber çalışarak alnımızın terimizi beraber kanımızı döktüğümüz toprağa karıştırmışız. Bu ülkeye ayrılığı ayrımcılığı dayatan biz mi olmuşuz? Hayır. Bu ülkeyi kuran bütün güçler bu ülkenin evlatlarını tarafından inkar edilmiş. Yok sayılmış. Memleketin bütün sorunlarının kaynağı budur. Ya kimliğimiz, ya inancımız, ya yaşam tarzımız yok sayılmış. Bizlere kendi topraklarımızda köle muamelesi yapılmış. Şimdi geldiğimiz noktada bütün bunları çözelim, hep beraber eşitçe, kardeşçe yaşayalım diye bir politika üretiyoruz ama birileri ısrarla ya tek olacaksınız diyor ya da ben sizi bu topraklarda yaşatmam diyerek o hatalı politikalarla bizi karşı karşıya bırakmak istiyor. Ben tekçiliğe karşı olduğumuzu söylediğimde ‘bölücüsün’ diyorlar. Bunu söyleyen herkes elini vicdanına koysun. Birlik içinde kardeşçe yaşamak mı bölücülüktür, tekçiliği dayatarak faşizmi bu halka zorlayarak ırkçılık yapmak mı bölücülüktür? Asıl bizi birbirimize karşı kışkırtan şey faşizmdir, tekçiliktir. Biz evvela bu tekçiliğe karşı çıktığımız için bu parti altında buluştuk. Mesele bunları kardeşçe, eşitçe nasıl bir arada yaşatacağız meselesidir. Bizim derdimiz budur” ifadelerini kullandı.
HDP’nin Türkiye’nin kurtuluş umudu haline geldiğini savunan Demirtaş, “Artık herkes bu mevcut siyasetteki çürümüşlükten usandı. Ben de usandım bunlardan. O yüzden siyasetteyim. Yeni bir heyecan lazım bu ülkeye. Halkına bağıran çağıran siyasetçiden bıktık artık. Politikada koltuğu sadece kendisi, ailesi ve çıkarı için kullananlardan bıktık artık. Devleti babasının malı gibi kullananlardan bıktık artık. Devletten korkmaktan bıktık artık. Devlet bizden korksun istiyoruz. Önce bizi birbirimizden korkuttular. Şimdi hepimiz devletten korkar hale geldik. Bunların değiştirmenin yolu birbirimizi sevmekten geçer” şeklinde konuştu.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz el-Suud’un vefatı sebebiyle bir günlük milli yas ilan edilmesine tepki gösteren Selahattin Demirtaş, “Elbette ki Suudi topraklarında kutsallarımız var. Fakat o kutsallar o toprakta diye altından saraylarda oturan Suudi kralı da kutsal mıdır? İsmi Suudi kralı diye biz de onu kutsal mı sayacağız? Kusura bakmayın 30 tane karısı, 60 tane çocuğu var, 20 milyar dolar serveti var. Afedersiniz tuvaleti altından olmazsa yapamıyor beyefendi. Biz de onu kutsal kabul edeceğiz. Allah günahlarını affetsin biz de ölmüş diye burada ulusal yas tutacakmışız. Bizim yasımız değil biz yas tutmuyoruz. Kral senin kralın olabilir ama biz kralını tanımayız. Ölünün arkasından konuşulmaz ama ulusal yas tutmak zorunda değiliz. Neye dayanarak Türkiye’de Suudi kralı öldü diye bir günlük ulusal yas ilan edildi merak ediyorum” açıklamasında bulundu.