Zor şartlara rağmen mücadele ediyor!
Başakşehir Güvercintepe Mahallesi Göztepe Sokağı'ndaki bir binanın giriş katında eşi ve biri 11, diğeri 6 yaşındaki iki çocuğuyla birlikte yaşayan 35 yaşındaki Çetin İmer, beynindeki tümör nedeniyle 5 yıl önce felç geçirdi.
Sağ tarafında oluşan felç nedeniyle yatağa bağlı yaşamını sürdürmek zorunda kalan İmer, eşine ödenen 900 lira bakıcı maaşıyla 600 liralık kira, ev ihtiyacı ve çocuklarının eğitim masraflarını karşılamaya çalışarak güç koşullarda hayata tutunmaya çalışıyor.
Beynindeki tümör nedeniyle 2000 yılında 2 kez ameliyat olduğunu belirterek, rahatsızlığının artması üzerine 5 yıldan bu yana da sağ tarafının felç olduğunu anlattı.
Yatağa bağımlı bir şekilde yaşamını sürdürdüğünü dile getiren İmer, "2 çocuğum, ailem var ve kiracıyım. Bakıcılık maaşıyla zor geçiniyorum. Uzun süredir yaşadığım hastalığa karşı çocuklarım için savaşıyorum. Allah'a şükürler olsun inancım hiç sarsılmadı. Sadece hayırseverlerden yardım bekliyorum." dedi.
Tedavi ve kontrol için bu ay sonunda Ankara'ya gideceğini belirten İmer, herhangi bir geliri olmaması nedeniyle de yol parası bulmakta güçlük çektiklerini ifade etti.
İmer, aylık 900 lira bakıcı maaşı dışında herhangi bir gelirlerinin bulunmadığını ifade ederek, maddi yönden çok zor durumda olduklarını ve yetkililerden yardım beklediklerini kaydetti.
İlaçlarını bile alabilecek imkanı olmadığını vurgulayan İmer, okula giden iki çocuğunun eğitim masraflarını da karşılayamadığını aktardı.
"Büyüyünce polis olmak istiyorum"
Aynur İmer de eşinin uzun süredir yatağa bağımlı yaşadığını belirterek, "Yardıma muhtacız, yardımsever vatandaşlara sesleniyoruz; Allah rızası için desteklerine ihtiyacımız var." dedi.
Eşinin beynindeki tümör nedeniyle kısmi felç geçirerek yatalak hale geldiğini anlatan İmer, "5 yıldır bu halde, bu ayın 23'ünde tekrar Ankara'ya gitmesi gerekiyor fakat yol paramız bile yok. Hiçbir imkanımız yok. Gelirim sadece 900 liralık bakıcı maaşı. 600 lira kira ödüyorum, kalan da fatura ve diğer zorunlu ihtiyaçlara gidiyor. Çoğu zaman okula giden çocuklarıma beslenme alamıyorum." ifadelerini kullandı.
Maddi durumları kötü olduğu için ortaokula giden oğlunu servise yazdıramadıklarını ifade eden İmer, bu nedenle 11 yaşındaki oğlunun her sabah karanlıkta yarım saatlik yolu yürüyerek okuluna ulaştığını dile getirdi.
Aynur İmer, yürüyerek gitmesi nedeniyle oğlu için endişelendiğini dile getirerek, "Zaman kötü. Oğlum okula gidip gelene kadar içim ürperiyor." diye konuştu.
Eşinin durumu nedeniyle çalışma imkanının olmadığını anımsatan İmer, başvurdukları yerlerden herhangi yanıt alamadıklarını, bu nedenle çok zor durumda kaldıklarını söyledi.
Ortaokul 5. sınıf öğrencisi Caner İmer de her sabah saat 06.00'da okula gittiğini belirterek, "Okula yarım saatte varıyorum, yolda kimse olmadığı için çok korkuyorum. Babam hasta olduğu için çalışamıyor bu yüzden servisle de gidemiyorum. Okula çoğu zaman beslenme götüremiyorum." dedi.
Büyüyünce polis olmak istediğini dile getiren İmer, vatanını korumak için bu mesleği yapmak istediğini ifade etti.