Batmayan güneş Müslümanları ikiye böldü

Batmayan güneş Müslümanları ikiye böldü

Avrupa'nın kutuplara en yakın başkenti Reykjavik'te Müslümanlara hizmet veren camiler arasındaki iftar ve sahur saatlerindeki görüş ayrılığı imsakiyelere yansıdı.

Türk toplumunun da gittiği El-Nur Camisi'nin imsakiyesine göre hareket eden Müslümanlar 18, cemaatinin büyük bir bölümünü Arapların oluşturduğu İslam Kültür Merkezi'nin imsakiyesini benimseyenler ise 22 saat oruç tutuyor.

El-Nur Camisi imamlarından İsmail Malik, üç yıldır ramazan aylarını Reykjavik'te imamlık yaparak geçirdiğini ve bu anlaşmazlığı ilk duyduğunda kendisinin de büyük şaşkınlık yaşadığını söyledi.

İzlanda'da 22 saat gün ışığı olduğuna dikkati çeken Malik, "Bu camide biz Avrupa Konseyi'nin fetvasına uyarak 45. kuzey enlemini baz alıyoruz. Bunun dışında Ezher fetvası da var. Bu fetva da oruç süresinin kısaltılabileceği ve 22 saat tutma zorunluluğunun olmadığını bildiriyor. Çünkü 22 saat oruç tutmak pratikte uygulanamayacak bir şey" diye konuştu.

Güneş henüz batmadan yerel saatle 21.00'de oruçlarını açtıklarını belirten Malik, "Belki de kutup dışında güneş henüz batmamışken orucumuzu açan dünyadaki tek camiyiz. Namaz kıldığımızda ve teravihte hala güneş batmamış oluyor" dedi.

İzlandalıların İslamiyete bakışını değiştirmek için de çaba harcadıklarını söyleyen Malik, cumartesi günleri İzlandalılarla iftar yaptıklarını ve misafirlerinin cemaati namaz kılarken ve dua ederken görme fırsatı bulduğunu kaydetti. Malik, ülkenin büyük çoğunluğunun İslamiyete ve Müslümanlara olumlu baktığını ifade etti.

Başkent Reykjavik'e yeni bir cami yapılması için proje çalışmalarının devam ettiği anlatan Malik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu cami, havaalanından Reykjavik'e gelirken, ilk görülecek mimari yapı olacak. Bununla ilgili bir proje yarışmamız var. Şimdiye kadar 60 kişi başvurdu ve bu bir rekor. Türkiye'den, Almanya'dan, İspanya'dan, birçok ülkeden caminin inşaatı için mimari projeler teslim edildi. Projeyi kazanan belirlendikten sonra caminin inşaatına hemen başlanacak."

İzlanda'da ilk tanıştığı kişinin Türk olduğunu söyleyen Malik, "Türkler çok cömert, samimi ve kibar insanlar. Bir Türk kardeşimiz pazar okulunda eğitim veriyor. İzlandalı çocuklara İslamiyeti ve Kur'an-ı Kerim'i öğretiyor. Türk kardeşlerimiz burada ramazana özel bir canlılık getiriyorlar. Ben de birkaç Türkçe kelime öğrendim, "Nasılsın, iyiyim, teşekkür ederim" gibi. Türkiye ve Türkçeyle ilgili daha fazla şey öğrenmek istiyorum" diye konuştu.

ÇOK SAYIDA FARKLI GÖRÜŞ VAR

Londra Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir, iftar ve sahur vakitlerinin belirlenmesiyle ilgili tartışmalara ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, yeryüzünde bazı bölgelerde vakit belirtilerinin tam olarak oluşmadığını, astronomik ve atmosferik belirtilerin gerçekleşmediği durumlarda takdir yapılarak ibadet edilebileceğini belirtti.
İslam alimlerinin bugüne kadar çok sayıda görüş ve öneri ortaya koyduğunu ifade eden Özdemir, şunları kaydetti:
"45. enlem ötesinde, 45. enlemdeki akşam ile yatsı arasındaki süre ve imsak ile güneşin doğuşu arasındaki süre oransal olarak uygulanabilir. 45. enlem ötesinde 45. enlemin namaz vakitleri uygulanabilir. Bu öneri ve uygulamalardan her biri, belli gerekçelere dayalı tercihlerdir. Samimi olarak ibadetini yerine getirmek isteyen Müslümanların, içinde bulundukları şartlarda, oluşan boşluğu doldurmak ihtiyacıyla ortaya koydukları çabalar ve yaklaşımlardır."

ÜLKEDE 770 MÜSLÜMAN YAŞIYOR

İzlanda, dünyada en az Müslüman nüfusun bulunduğu ülkelerden biri olma özelliğini taşıyor. 2013 istatistiklerine göre, ülkede 770 Müslüman yaşıyor. Bu sayı, 323 bin nüfuslu İzlanda'nın yüzde 0,24'ünü oluşturuyor.
İzlanda'dan bahsedilen en eski İslami kaynak 12. yüzyılda yaşayan coğrafyacı ve kartograf Muhammed el-İdrisi'nin "Tabula Rogeriana" adlı eseri. Bu eserde İzlanda'nın Kuzey Denizi'nde bulunduğu bilgisi yer alıyor.

Vikinglerin yıllarca yürüttüğü ticari faaliyetler sonucu, İzlandalılar özellikle Orta Çağ döneminde Müslümanlarla irtibat halinde oldu. İzlanda'nın yaklaşık 1000 yılında Hristiyanlığı kabul etmesi ve Kudüs'e hac yolculuklarının başlamasıyla İzlandalılar daha fazla Müslümanla karşılaşmaya başladı.

Müslümanların İzlanda'ya gelişleri ise 1627 yılına uzanıyor. Hollandalı Müslüman Jan Janszoon, beraberindeki korsanlarla İzlanda'nın güneybatı sahili ile doğusundaki fiyortlarına baskın düzenledi. Bu olay İzlanda tarihine "Türk Kaçırması" olarak geçti. "Genç Murat Reis" olarak da bilinen Hollandalı Janszoon, İslamiyeti kabul ettiği için "Türk korsanı" olarak anıldı.

İzlanda'daki Müslümanların çoğu göçmen ancak Kosovalılar gibi sığınmacılar da bulunuyor. İzlanda'da Kur'an-ı Kerim ilk kez 1993 yılında tercüme edildi, 2003 yılında ise düzeltilmiş yeni baskısı yayımlandı.

2013 yılının verilerine göre, İzlanda Müslüman Birliği'nin 465, İzlanda İslam Kültür Merkezi'nin ise 305 üyesi bulunuyor.