BM'den Yemen için müzakere çağrısı
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-mun, "Yemen'deki iç çatışmanın müzmin bir bölgesel savaşa dönüşmesine izin veremeyiz. Acil olarak gerilimin düşürülmesine ve barışçıl müzakerelere ihtiyacımız var" dedi.
Ban, Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleştirilen BM 13. Suçun Önlenmesi ve Ceza Adaleti Kurultayı'nın ilk günün ardından, kurultaya başkanlık eden Katar Başbakanı Abdullah Nasır bin Halife Al Sani ile ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında, bugün karşılaşılan en büyük tehditlerden birinin IŞİD’in yükselmesi olduğunu dile getiren Ban, uluslararası toplumun IŞİD gibi grupların oluşmasına izin veren şartlarla ilgilenmesi gerektiğini bildirdi.
Irak'ta çoğunluğunu Şii milislerin oluşturduğu Haşdu Şa'bi (Halk Toplulukları) adı verilen birliklerin desteklediği hükümet güçlerinin, geçen hafta Salahaddin ilinin merkezi Tikrit'te kontrolü sağlamasını "özgürleştirilme" diye nitelendirerek memnuniyetle karşıladığını belirten Ban Ki-mun, ancak milislerin "işlediği iddia edilen vahim insan hakları ihlalleri ve yol açtıkları yıkımdan duyduğu rahatsızlığını" dile getirdi.
Irak hükümetinin iddiaları ciddiyetle incelemesi gerektiğini kaydeden Ban, yetkililere, suçluların adalete teslim edilmesi, sivillerin güvenliğinin sağlanması ve IŞİD’den kurtarılan bölgelerde hukukun üstünlüğünü sağlanması çağrısında bulundu.
Yemen konusunda, Husilerin ülkeyi güçle kontrol etme çabalarına şiddetle karşı çıktığını bildiren Ban, şunları söyledi:
"Bu kabul edilemez. Ancak sivil kayıpların artması ve hayati altyapının yıkımının yaşandığı askeri tırmanıştan da endişe duyuyorum. Yemen'deki iç çatışmanın müzmin bir bölgesel savaşa dönüşmesine izin veremeyiz. Acil olarak gerilimin düşürülmesi ve barışçıl müzakerelere ihtiyacımız var. Yürekten inanıyorum ki BM aracılığıyla yürütülen müzakereler uzun sürecek bir çatışmayı engellemenin en iyi yolu olma özelliğini koruyor."
Genel Sekreter Ban, özel temsilcisinin Yemen'deki insani yardım girişimlerini desteklediğini aktararak, Katar hükümetinin de diplomatik girişimlerini takdir ettiğini ancak detay veremeyeceğini ifade etti.
Gazze'deki gerilimden de endişe duyduğunu söyleyen Ban, Gazze'nin yeniden inşası için Kahire'de düzenlenen toplantıda vadettiği yardımlarından dolayı Katar'a cömertliği için teşekkür etti. Filistinlileri aralarındaki ayrılıkları aşmaya davet eden Ban, ambargonun İsrail'in "geçerli" güvenlik endişeleri göz önüne alınarak kaldırılması gerektiğini kaydetti. Ban, iki devletli çözümün önünü tıkayan siyasi manzara karşısında endişe duyduğunu anlattı.
İran ve P5+1 ülkeleri arasında yakın zamanda varılan "siyasi çerçeve anlaşması"na da değinen Ban, "tarihi, uluslararası değerde bir anlaşma. Bu anlaşma, İran'ın nükleer kapasitesini kısıtlayacak ve yaptırımların kalkmasını sağlayacak. İran'ın haklarına saygı duyarken, uluslararası toplumu İran'ın nükleer faaliyetlerinin tamamıyla barışçıl kalacağı konusunda temin edeceğiz" diye konuştu.
Ban Ki-mun, Kenya'nın, ülkesindeki Dadaab Mülteci Kampı'nı Somali içinde bir yere taşıması için BM'ye başvurmasıyla ilgili bir soruyu, "Dadaab, Somalili ve Kuzey Sudanlı 350 bin kadar mültecinin barındığı dünyanın en büyük mülteci kampı. Dünya çapında 15 milyon kadar mülteci bulunuyor. Bu kadar çok insanın acı çekmesi gerçekten üzücü ve trajik. Kampın yerinin değiştirilmesiyle ilgili haberleri okudum ancak Kenya hükümetinden henüz resmi bir talep almadık. Dadaab kampının sonsuza kadar açık kalmasını tabii ki beklemiyoruz. Bizler tüm mültecilerin kendi evlerine dönmesini amaçlıyoruz. Ancak gerçekler böyle değil" diye cevaplandırdı.