İsrail BM Daimi Temsilcisi'nden tehdit gibi açıklama!
ABD Başkanı Donald Trump'ın, " Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdığı ve ABD Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıyacağı" açıklamaları tüm dünyada tepki ile karşılanırken, İsrail'in Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Danny Danon'dan tehdit gibi açıklama geldi. Danon, Trump'ın açıklamalarının ardından gündem dışı olarak toplanan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde yaptığı konuşmada, "Kudüs'ün İsrail devletinin başkenti olmadığı yerde asla barış olmaz" dedi.
İSRAİL: KUDÜS'ÜN BAŞKENT OLMADIĞI YERDE ASLA BARIŞ OLMAZ
New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) Genel Merkezi'nde düzenlenen Güvenlik Konseyi'de konuşan İsrail Büyükelçisi Danny Danon, Kudüs'ün başkent ilan edilmesi konusunda Filistinlilerin, "Her zaman yaptıkları gibi şiddeti seçebileceğini ya da müzakere masasında kendilerine katılabileceklerini" söyledi. Danon, "ABD'nin açıklaması Filistinliler ve dünyanın bütün ulusları için bir gerçeklik kontrolü yapmalarını sağlamaktır" dedi. Danon, "Kudüs'ün İsrail'in başkenti olmadığı yerde asla barış olmayacağını bu ülkeler öğrenmeli" diye konuştu.
ABD'DEN İSRAİL'E DESTEK
Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak tanınmasında, Trump'ı destekleyen ABD'nin BM Daimi Telcisi Nikki Haley ise, İsrail'in bütün uluslar gibi başkentini belirleme hakkına sahip olduğunu savundu. İsrail'in tüm yönetim birimlerinin Kudüs'te olduğunu söyleyen Haley, "Kudüs İsrail Parlamentosu'na, Anayasa Mahkemesi'ne, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, bakanlıkların birçoğunun ev sahibi. Yabancı elçiliklerin orada bulunması basit bir sağduyu sorunu" diye konuştu.
FİLİSTİN: BU SUÇ ORTAKLIĞI GÖRÜNMELİDİR
Filistin'in BM Daimi Temsilcisi Riyad Mansour ise ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'e ilişkin açıklamalarının "son derece üzücü" olduğunu ve "Güvenlik Konseyi kararlarına ve Kudüs'e yönelik uzun zamandır süregelmekte olan uluslararası fikir birliğine doğrudan aykırı olduğunu" söyledi. ABD'nin kararının bölgede gerginliği artırdığının altını çizen Mansour, bu kararın bölgenin tamamen istikrarsızlaştıracağını, geniş kapsamlı sonuçlar doğuracağını söyledi. Mansour, ABD'nin kararına yönelik "Bu suç ortaklığı görünmelidir. İsrail'in dokunulmazlığını ödüllendirme kararı, bölgede barışa yön vermek için liderlik eden ABD'nin gücünü baltalamakta ve devre dışı bırakmaktadır" dedi.
İNGİLTERE: BARIŞ UMUTLARI AÇISINDAN YARARSIZ
İngiltere Daimi Temsilcisi Matthew Rycroft, ABD'nin kararının Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olmadığını ve bölgedeki barış umutları açısından yararsız olduğunu söyledi. Rycroft, Kudüs'ün statüsünün İsrail ile Filistin arasındaki görüşmeler yoluyla belirlenmesi ve nihai statü anlaşması yapılmasının sağlanması gerektiğini vurguladı. Rycroft, "Kudüs nihayetinde İsrail ve Filistin devletlerinin başkenti olmalı" dedi.
BM: BARIŞ ÇABALARINI CİDDİ ŞEKİLDE ZAYIFLATABİLİR
Kudüs'ten video konferans yolu ile katlan BM Ortadoğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Nickolay Mladenov, "Tek taraflı herhangi bir kararla Kudüs'ün karakterini ve statüsünü değiştirmeye çalışmak, mevcut barış çabalarını ciddi şekilde zayıflatabilir ve bölge çapında yankı uyandırabilir" diye konuştu. BM'nin Kudüskonusundaki tutumunun açık olduğunu vurgulayan Mladenov, "Kudüs konusu, BM Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu kararları çerçevesinde, iki taraf arasındaki doğrudan görüşmeler yoluyla çözülmesi gereken nihai statü sorunudur" dedi. Mladenov, gelişmeleri yakından izlediğini, şiddetin tırmanma riskinden de büyük endişe duyduğunu vurguladı.
Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin temsilcileri de, Güvenlik Konseyi çıkışında, ABD'nin Kudüs kararıyla uyuşmayan ortak bir bildiri yayınladı.
Fransa, Almanya, İtalya, İsveç ve İngiltere büyükelçilerinin toplantı sonrasında yaptığı ortak açıklamada, "ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması ve ülkenin Tel Aviv'deki büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması kararına katılmıyoruz. Bu karar, Güvenlik Konseyi kararlarıyla uyumlu olmamakla birlikte bölgedeki barış umutları açısından yararsız" ifadesine yer verildiği belirtildi.
BM'nin uluslararası barış ve güvenliği sağlamadan sorumlu birimi BM Güvenlik Konseyi'nde 15 üye bulunuyor. Bu üyelerden ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa veto yetkisi olan beş daimi üye. Geçici 10 üye ise ikişer yıllık dönemler halinde Konsey'de yer alıyor. Bu 10 geçici üyenin de her yıl beşi yenileniyor.