Koronavirüs vakaları patladı
İlk olarak Çin’in Wuhan kentinde görülen ve iki buçuk yılı aşkın süredir tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs (Covid-19) salgınında tedbirlerin kaldırılmasıyla “normalleşme” sürecine girildi.
Dünya genelinde resmi verilere göre bugün itibariyle 6 milyon 631 bin 495 kişi koronavirüsten hayatını kaybetti. Toplam vaka sayısı ise 644 milyon 577 bin760’a ulaştı. Dünya genelinde 2022 yılının ilk aylarında koronavirüs etkisini zayıflatırken ülkeler art arda tedbirleri kaldı. Ancak Çin’den endişelendiren bir haber geldi.
ÇİN’DE VAKA SAYISI EN YÜKSEK SEVİYEYE ULAŞTI
Çin, bir mevsim dönümüne daha artan Kovid-19 vakaları ve salgın kontrol tedbirleriyle giriyor. Kovid-19 salgınında ilk vakaların görüldüğü ülkede, günlük vaka sayısı “salgının başından bu yana en yüksek seviyeye” çıktı.
Ulusal Sağlık Komisyonundan yapılan açıklamaya göre, Çin ana karasında son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 4 bin 10, göstermeyen 27 bin 646 vaka tespit edildi, bir kişi hayatını kaybetti.
Günlük vaka sayısı, ilk vakaların 2019 sonunda Vuhan’da görülmesinden bu yana en yüksek seviyeye çıktı.
Doğrulanan, yani hastalık belirtisi gösteren vaka sayısı, en son 2020’de salgının ilk aylarında ve bu yıl bahar aylarındaki salgın dalgasında 4 bine yaklaşmış ancak bu eşiği aşmamıştı. Toplam vaka sayısı ise ilk kez 30 bini geçti.
Çinli sağlık yetkilileri, Kovid-19 testi pozitif olduğu halde hastalık belirtisi göstermeyen vakaları genel toplama dahil etmiyor.
Sonbahar aylarında ülke genelinde vakaların arttığı son salgın dalgasında, Omicron’un bulaşıcılığı yüksek “BA.5.2” alt varyantının yayılmasının etkili olduğu tahmin ediliyor.
CINGCOU’DA 8 İLÇEDE KISMİ KARANTİNA
Hınan eyaletinin merkezi Cıngcou’da vakaların yayılmasının kontrol edilememesi nedeniyle 8 ilçede vatandaşlara 5 gün boyunca erzak alışverişi ve tıbbi bakım ihtiyacı dışında evlerinden çıkmamaları bildirildi.
Şehirde, dün, iPhone üreten taşeron şirket Foxconn’a ait fabrikadaki karantina koşulları ve ertelenen pirim ödemeleri nedeniyle işçiler ile sağlık görevlileri ve polis arasında arbede yaşanmıştı.
GÖÇMEN İŞÇİLER SOKAKTA KALDI
Ülkenin güneyindeki Guangdong eyaletinin merkezi olan ve Çin’in en büyük üçüncü şehri Guangcou’da ise Hubey eyaletinden çalışmak için gelen işçilerin karantinanın ardından geçici barındıkları mahallelere dönemediği ve fiili olarak evsiz kaldığı bildirildi.
South China Morning Post gazetesinin haberinde, kapanma tedbirlerinin uygulandığı Haycu ilçesine bağlı mahallerde yaşayan işçilerden Kovid-19 testi pozitif çıkanların, geçici karantina merkezlerine gönderildiği fakat tecrit süresi dolduktan sonra yeniden mahallelerine girmelerine izin verilmediği aktarıldı.
Gidecek yeri olmayan işçilerin evsiz kaldığı, yağmurdan korunmak için çevredeki restoranların bulunduğu ara sokaklara ve köprü altlarına sığındığı kaydedildi.
Tekstil sektöründe çalışan göçmen işçilerin yaşadığı bölgede, geçen hafta Kovid-19 karantinası nedeniyle protestolar düzenlenmişti. Söz konusu protestoların, sağlık görevlilerinin testi pozitif çıkan bazı işçileri memleketlerine geri göndermek istemesinden kaynaklandığı bildirilmişti.
BAŞKENTTE VAKALAR ARTIYOR
Başkent Pekin’de de vaka sayısı, “salgının başından bu yana en yüksek seviyeye” çıkarken, tedbirler giderek sıkılaştırılıyor.
Yaklaşık 22 milyon nüfuslu kentte son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 500, göstermeyen 1139 vaka tespit edildi. Günlük vaka sayısı son 2 günde 1000’i aştı.
Merkez ilçelerde çok sayıda bina ve iş merkezinin kısmi karantinaya alınması nedeniyle kent merkezi “hayalet şehir” görünümüne büründü.
Vakaların nüfusa oranla az olmasına ve büyük bölümünün hastalık belirtisi göstermemesine rağmen Çin, “sıfır vaka” olarak adlandırılan katı salgın kontrol tedbirlerini uygulamaya devam ediyor.
Kovid-19 vakalarını ortaya çıktığı yerde bastırmayı ve bulaşma zincirini kesmeyi hedefleyen strateji, karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması veya kapalı devre sürdürülmesi gibi katı ve geniş ölçekli tedbirleri gerektiriyor.
Tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.