Eğitim-bir-sen 8. Türkiye Buluşması
Eğitim Bir-Sen tarafından 8.’si düzenlenen Büyük Türkiye Buluşması’nda konuşan Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, ’Taksim onurumuz’ diyenlerin onurunu Yalova’daki ağaç kesiminde göremediklerini söyledi.
Gündoğdu, “Mesele dershane meselesi değilmiş. Dershane eğitim kalitesizliğinden çıkmış yan üründür, kayıt dışıdır. Dershaneyi palazlandıran devletin eğitimdeki kalite eksikliğidir. Mesele, Türkçe olimpiyatları ile alkışladığımız insanların, camileri ahıra dönüştüren CHP’nin dershane bahanesiyle ’kanka’ olduğu gündür. Mesele, Dışişleri Bakanlığı’nı dinleyerek terörist İsrail’in yapamadığını bu millete yapma meselesidir” dedi.
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim Bir-Sen) tarafından 8’incisi düzenlenen Büyük Türkiye Buluşması, Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve çok sayıda sendika üyesinin katılımıyla Antalya’nın Kundu bölgesinde bir otelde başladı. İki gün sürecek buluşmada birçok konferans ve teşkilat toplantılarının gerçekleştirileceği bildirildi.
“TOPLU SÖZLEŞME MÜHRÜNÜ BİZ VURDUK”
Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Gündoğdu, sendikacılığın birinci amacının örgütlenme olduğunu söyledi. Örgütlenerek sendika üyelerinin hakkını korumayı amaçladıklarını kaydeden Gündoğdu, Türkiye’de toplu sözleşmenin kapısını kendilerinin açtığını belirterek şöyle konuştu:
“Ücret de, sendika da memurlukta araçtır. Amaç medeniyet davamıza hizmet etmektir. Sendikacılığın birinci aşaması örgütlenmedir. Eğitim Bir-Sen’e göre örgütlenme sendikal örgüt olarak Türkiye’nin her iş yerinde olmak ve medeniyetimizin her iş yerinde temsilcisini belirleme işidir. Toplu pazarlık sendikal faaliyetlerin en önemli ikincisidir. Toplu sözleşme hakkı başka bir ülkede yok. Sadece Türkiye’de var, onun da mührünü bizler vurduk. Toplu sözleşme konusunda herkes bize bir söz söyleyebilir. Ancak istediğimizi alamadığımızda ’Neden o zaman imza attın?’ diyemez" dedi.
“CAMİLERİ AHIRA ÇEVİREREK BU MİLLETİN İNANCIYLA KAVGA ETTİLER”
Gündoğdu, referandumların asıl amacının özgürlük ve milletin gücünün görülmesi olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:
“Ergenekon’a ev sahipliği yapanlar, çözüm sürecini baltalayanlar 2007’de sağımızdakileri zinde güçlere davet ettiği, ortak akıl mitinginde darbeyi gelenekselleştiren darbe zihniyeti yerine bütün şeytanları taşlayarak kaldıran yeni Türkiye’nin özlemidir. 18 yıl Arapça okunan ezanı Arapça zanneden zavallılar, dinin dilini Türkçe’ye döndürerek camileri ahıra çevirerek parti diktatörlüğüyle bu milletin inancıyla kavga etmişlerdir. Referandum, göbeğini kaşıyan adamlar diye ilan edilen bu milletin darbecilerin göbeğini kaşıdığını gündür. Bu milleti aşağılayanlara haddinin bildirildiği gündür. Bu milletin anasını ağlatarak gülme şansı tanımayanlara, milletin iradesinin önünden sökülüp atıldığı gündür”.
“ANA MUHALEFET PARTİSİ KIRMIZI GÖRMÜŞ BOĞA GİBİ BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLIĞI YAPIYOR”
Başörtüsünün her şeyden önce Allah’ın emri olduğunu belirten Gündoğdu, başörtülü kadınların ve dindarların öcü gibi görüldüğünü ifade etti. Gündoğdu, ana muhalefet partisinin başörtüsü konusunda geçmişteki tutumunu da eleştirerek şöyle konuştu:
“Başörtü özgürlüğü demokrasi açısından bakılacak olursa, eğitim, çalışma hakkı düşünülürse cinsiyet eşitliği gibi binlerce belge bulmak mümkün. Ama bütün bunların ötesinde başörtüsü Allah’ın farz kıldığı bir şeydir. Başörtülü kadınları ve dindarları öcü gibi görenlerin 12 milyon 300 bin imza ile devre dışı bırakılmasıdır. 12 milyon imza demek, 11 milyon oyuna rağmen ana muhalefet partisinin başörtülüleri görünce kırmızı görmüş boğa gibi başörtü düşmanlığı yaptığı o günlerde başörtüsü sorununu biz çözdük dediği gündür."
"TAKSİM ONURUMUZ DİYENLERİN ONURUNU, ŞEREFİNİ YALOVA’DAKİ AĞAÇ KESİMİNDE GÖREMEDİK”
Konuşmasına Gezi olaylarına da değinen Gündoğdu, Yalova’da CHP’li belediye başkanının ağaç kesimini de işaret ederek şöyle konuştu:
“Gezi olayları hep beraber ağaç sevgisi mi dedik. 11 ağacın ikisini kesildi diye bir sanatçı müsvettesi “Mesele ağaç meselesi değildir” dedi. Dün “Taksim, onurumuz” diyenlerin Yalova’da şerefini, onurunu göremedik. Nerede bu onur soruyorum. Bu ülkede konunun ne olduğuna değil kimin açtığına bakılarak gard alma hastalığı var. Mesele ağaçsa nerede kesiliyorsa karşı koymamız lazımdır” dedi.
“DERSHANEYİ PALAZLANDIRAN DEVLETİN EĞİTİMDEKİ KALİTE EKSİKLİĞİDİR”
17 Aralık operasyonunu da değerlendiren Gündoğmuş, meselenin dershane meselesi olmadığını söyledi. Dershanelerin doğmasındaki temel sorunun devletin eğitimdeki kalite eksikliğinden kaynaklandığını belirten Gündoğmuş, “Mesele dershane meselesi değilmiş. Dershane eğitim kalitesizliğinden çıkmış yan üründür, kayıt dışıdır. Dershaneyi palazlandıran devletin eğitimdeki kalite eksikliğidir. Doğu ve Güneydoğu’daki öğretmenleri çalıştırmak için kesenin ağzını açamamaktır. Türkçe olimpiyatları ile alkışladığımız insanları camileri ahıra dönüştüren CHP’nin dersane bahanesiyle “Kanka” olduğu gündür. Mesele, Mavi Marmara gemisini Memur-Sen gemisi ilan edildiği gün, Dışişleri Bakanlığı’nı dinleyerek terörist İsrail’in yapamadığını bu millete yapma meselesidir” diye konuştu.