ENFLASYON RAKAMININ FAİZ İNDİRİMİNE ETKİSİ
Doların son günlerde hızla yükselmesini değerlendiren Ekonomi Profesörü Kerem Alkin Merkez Bankası’nın toplantı için yarın açıklanacak enflasyon rakamını beklediğine dikkat çekti. Alkin, “Merkez Bankası’nın toplantı yapıp yapmayacağı yönündeki gidiş gelişler döviz kurlarını etkiliyor. Merkez Bankası konumunu iyi tutarsa 2,45’e kadara yükselen kurlar tekrar normalleşebilir” dedi.
Amerikan Doları tarihinde ilk defa dünyanın önde gelen para birimleri karşısında en yüksek değerden işlem gördü. Doların dünyanın 6 önemli para birimi karşısındaki durumunu gösteren endeks ise son 10 yıldan beri ilk kez 94,95 puanı zorluyor. Doların 2,45 TL’ye kadar yükseldiği ve şu anda 2,42 TL olduğu bu ortamda beklenen faiz indirimine karşı geçtiğimiz Cuma günü konuşan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ise merkez bankası piyasa koşullarının ‘faiz indirimine elverişli olmadığı’ açıklamasında bulundu. Doların 2,42’ye kadar çekildiği bu ortamda gözler yarın açıklanacak enflasyon verisine çevrildi.
Macaristan’ın başkenti Budapeşte’den açıklamalar yapan Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın enflasyonun düşük çıkması halinde faiz indireceklerinin sinyalini vermesini değerlendiren Nişantaşı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerem Alkin, “Enflasyonda yüzde 8,2’den 6,9’a kadar yani bir puanın üzerinde bir düşüş olursa Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası bir toplantı yapacaktır. Bu durumda piyasa yine toplantı oldu olmayacaktı diye tartışırken kuru 2,45 TL’ye kadar zorlar. Merkez Bankası konumunu iyi tutarsa 2,45’e kadar yükselen kurlar tekrar normalleşebilir. Bu düşüş biraz da dış ortama bağlı. O sırada dış ülkeler ile bir şey olup olmayacağı bilinmiyor” dedi. Piyasalara bu noktada panik olmamaları tavsiyesinde bulunan Alkin, “Piyasalar panik olup dövize talep gösterdikçe de bu kur yükseliyor. Biraz sakin davranırsak o zaman çok talep göstermediğimizden yükselişi engellemiş olabiliriz” diye konuştu.
MERKEZ BANKASI TERS KÖŞEYE YATIRABİLİR
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin dolar kurunun yükselmesinin Türkiye’de faiz indirimi beklentileri üzerinde olumsuz bir etkisinin olmayacağını yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Prof. Dr. Kerem Alkin, “Nihat Zeybekçi’nin cezalandırılmasını istediği gerekirse cezalandırırız dediği birtakım döviz kurlarında taraflar var. Bu kişiler merkez bankasının faiz indirmesi nedeniyle kurum 2,46’ya çıkacağı beklentisi ile kalkarlar 2,42’den 2,43’ten döviz toplarlar amaçları da reel sektörün paniğe girmesine sebep olarak gidip onlara 2,46 2,47’den aldıkları dövizi çakmaktır. Ama Merkez Bankası onların beklediğini yapmayıp faiz indirmediğinde kurlar aşağı doğru düzelir. Beklenen faiz indirimi olmadığında kurların tekrar kendisini fiyatlandırması gerekiyor. O zaman o kurun spekülasyonunu yapanları bu şekilde de cezalandırabilirsin. Bu şartlarda döviz kurunun yükselmesine sebep olanları kolayca bulmak da mümkün olmadığından merkez bankasının faizlerini indirmeyerek de bir önlem alınabilir. Sayın bakanımız bu işin manipülasyonlarını yapanları faizi değiştirmeyerek de cezalandırmak istemiş olabilir bu mümkündür. Piyasa ile ekonomi yönetimi arasında bu hususlarla ilgili anlaşmaya varmanın yolunu bulmak gerekiyor. Merkez Bankası bazen böyle ters köşeye yatırmak adına önlemler alabilir” ifadelerini kullandı.
ÜLKELER PARALARININ DEĞER KAYBETMESİNE İZİN VERİYOR
Her ülkenin doların yükselişinden etkilendiğinin altını çizen Prof. Dr. Alkin, bu ülkelerin alacakları önlemlerin değiştiğini vurguladı. Türkiye’nin de içinde yer aldığı G20 üyesi ülkelerin büyük bir kısmının kendi paralarındaki değer kaybını, dış ticaretteki rekabetçiliklerinin artmasından daha kötü olarak görmediğini açıklayan Alkin, “Bu nedenle ülkeler paralarının bir miktar değer kaybetmesine izin veriyorlar. Çünkü herkes aynı anda değer kaybediyor. Ama bunların arasında Brezilya Devlet Başkanı Roussef’in bir kez daha seçilmesi Brezilya’yı büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Çünkü bir önceki Brezilya Devlet Başkanı Lula da Silva döneminde Brezilya çok iyi bir performans göstermişti fakat aynı partiden bir sonraki devlet başkanı çok iyi bir performans gösteremedi. Bunun sonucunda Brezilya ekonomisi ile ilgili sıkıntılı bir tablo çıktı. Bu nedenle Brezilya’dan dışarıya çok fazla sermaye çıkışı başladı. Brezilya parasındaki değer kaybını önlemek adına faizleri yükseltmek zorunda kaldı. Buna karşılık Türkiye’nin de içinde yer aldığı pek çok ülke parasının bir miktar değer kaybetmesini istiyor. Çünkü şu dönemde aynı anda Dünya’da herkesin parası değer kaybediyor. Japonya parasını bilhassa değer kaybettiriyor. Almanya Euro Dolar karşısında değer kaybetsin diye çok ciddi çaba sarf etti. Bu nedenle şu anda bizim gibi ekonomiler paralarının bir miktar değer kaybetmesinden dolayı telaş içerisinde değiller” diye konuştu.
Ülkelerin parasının değer kazanmaması adına bir miktar faizleri indirmeye devam ettiğini belirten Alkin “Ülkeler parasının gereksiz yere değer kazanmasını istemediği için birbirlerini kollayarak faizleri aşağı doğru indiriyorlar. Faizler nasıl iniyor? diye sorarsak bunun açıklaması olarak dünyada şu an bir enflasyon tehdidi olmadığını söyleyebiliriz. Petrol fiyatları yüzde 50’nin üzerinde geriledi, metal ve hammadde fiyatları da aşağılarda. Bu nedenle bir enflasyon tehdidi olmadığı için de merkez bankaları faizi düşürmek konusunda rahatlar” dedi.
PİYASALARI DÖVİZE KARŞI KORUYACAK ÖNLEMLER ALMALIYIZ
Piyasalardaki dalgalanmaların TL’ye ve Türkiye’ye karşı yapıldığını değerlendirmenin yanlış olduğuna dikkat çeken Alkin, “Bir aylık dönem içerisinde euro -dolar paritesi de 1,20’lerin altına geldi. Şu anda ülkelerin tümünün para birimlerinde dünyada böyle belirsizlik ve kargaşa olduğundan dolayı büyük dalgalanmalar var. Bütün ülkelerin paraları çok dalgalanıyor. Maalesef biz de ekonomik durumumuz iyi olmasına rağmen bundan nasibimizi alıyoruz. Dünya’daki birçok ülke ülkelerindeki firmaları bu dalgalanmalara karşı koruma yöntemleri oluşturmuşlar. Biz de ülkemizdeki firmaları dövize karşı koruyacak işlemler yapmaya yönlendirmeliyiz” ifadelerine yer verdi.