Erdoğan’dan Kılıçdaroğlu’na: "böyle Bir Genel Başkanlık Ancak Kasetle Mümkün Olur"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, katıldığı bir programda kendisi için ’akılsız’ ifadesini kullanan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na yanıt vererek, böyle bir genel başkanlığın ancak kasetle mümkün olabileceğini söyledi. Erdoğan, "Ana Muhalefet Genel Başkanı hafta içinde çıktı şahsıma yönelik gerçekten edebe, adaba uygun düşmeyecek ifadeler kulandı. Ancak ve ancak kaset ve şantaj böyle birini öyle bir partinin başında tutabilir. Başka türlü normal şartlarda engellilerle yapılan toplantıda zihinsel engelli ifadesini hakaret olarak kullanan biri asla o koltukta oturamaz. ‘Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün’ derler. Böyle bir genel başkanlık da ancak kasetle, şantajla mümkün olur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Kurul’una katıldı. Toplantıda konuşan Erdoğan, ASKON üyelerine, “Hakikatin kor ateşe döndüğü günlerden geçiyoruz. Hamdolsun bu kor ateşini elinde tutanlar var. Çağın her türlü taarruzuna karşı asil, vakur duruşunu bozmayanlar var. O kor ateşi her şeye rağmen elinizde tuttuğunuz için, haksızlık karşısında eğilmeyip bükülmeyip hakkı savunduğunuz için, asaletli duruşunuzdan taviz vermediğiniz için her birinizi kutluyorum” diyerek teşekkür etti.
Türkiye’nin yoluna inançla devam ettiğini söyleyen Erdoğan, asla rehavete kapılmamak gerektiğine dikkat çekti.
“MİLLİ İRADE DÜŞMANLARININ VAZGEÇTİĞİNE İNANIRSAK, BÜTÜN KAZANIMLARI RİSKE ETMİŞ OLURUZ”
Darbe zihniyetinin henüz Türkiye’den tam anlamıyla silinmediğini savunan Erdoğan, “Millet iradesine düşman olanların umutlarını kaybettiğine, vazgeçtiklerine inanırsak Türkiye’nin bütün kazanımlarını riske etmiş oluruz. Sadece son 1.5 yılda o bahsettiğim zihniyetin, darbeci zihniyetin farklı maskeler ve kılıklar içinde nasıl millete ve ülkeye saldırdıklarını birlikte gördük. Zaman zaman birilerin çıkıyor. Son 1.5 yıl içinde yaşanan bazı hadiseleri önemsiz göstermeye, ya da başka mahiyette takdim etmeye çalışıyor. Kimi yazarlara, düşünürlere bakın. Aynı kaynaktan beslendiklerini gizlemeden yaşanan hadiseleri meşrulaştırmak için tek dik kullandıklarını göreceksiniz. Birkaç soru soracağım. Eğer gezi olayları kontrol edilmemiş olsaydı, sokaklar şiddete teslim edilmiş olsaydı acaba Türkiye bugün nerede olurdu. Bu soruyu sormazlar ama bu sorunun Mısır’da, Ukrayna’da cevabı verildi. Mısır’da sokak olayları bahane edildi kanlı bir darbe yapıldı. Seçilmiş devlet başkanı hapse atıldı. Binlerce masum insan katledildi. 18 yaşındaki Esma kurşunlanarak şehit edildi. Rabia denilen olay kökeni itibariyle bu. Onun için de çok önemli. Bu hareket aslında bir kenara konulamaz. Şu anda binlerce insan Mısır zindanlarında siyasi tutuklu olarak hapis yatıyor. Bunların demokrasi ile alakası yok” diye konuştu.
“POLİS KENDİNİ SAVUNMAYACAK MI”
Son dönemde ABD’de yaşanan olayları hatırlatan Erdoğan, “Elinde silah yok . Adamı yatırıyorlar yere kafasını yere vuruyorlar nefessiz bırakıyorlar öldürüyorlar. Silah milah hiçbir şey yok. Molotof kokteyli, silah yok. Bizim burada polisimiz kalkıp vatandaşı mı öldürdü. Polisi neredeyse bitirecekleri anda polis kendini savunmayacak mı. Savunurken orada bir olay oluyor işte bakıyorsunuz paralel yargı 8 seneye mahkum ediyor. Çok değişik, çok art niyetli ve ön yargılarla farklı bakışın yaşandığı bir dünya” şeklinde konuştu.
“NEREDESİNİZ TENCERE TAVACILAR”
Yalova’da yaşanan ağaç katliamına da değinen Erdoğan, “Yalova’dakiler ağaç değildi. Kadıköy’de başlayıp Taksim meydanına gelen zat, oradaki 12 ağacın yeri değiştirildi. Ama Yalova’dakiler kesildi. 250’yi aşkın ağaç kesildi ağaç değil mi onlar. Neredesin sen nerede o çevreciler, taksimde yürüyenler. Asırlık çınarlar ağaçtan sayılmıyor. Neredesiniz tencere tavacılar konuşun bakalım. ODTÜ’de restoran yapmak için kestikleri ağaç değil mi. Bakırköy belediyesinin kestiği ağaç değil mi. Mesel gerçekten ağaç olsaydı o gün yakanlar yıkanlar, Yalova ve Bakırköy için de sokağa çıkanlardı. Gezi olayları sırasında bir tanesi gerçek niyeti samimiyetle dile getirmişti. Ne demişti ‘Mesele ağaç değil siz hala anlamadınız mı’. Herkes anladı aslında” ifadelerini kullandı.
17 ve 25 Aralık operasyonlarının darbe girişim olduğunu yineleyen Erdoğan, “Operasyonlar amacına ulaşsaydı Türkiye nerede olurdu. Aslında bu sorunun da cevabı fezlekelerinde ortaya çıktı. ‘Dönemin başbakanı’ ifadesini kullanıyorlar şahsım için. Dönemin başbakanını ve bakan arkadaşlarımı görevlerinden uzaklaştırmak için her türlü hazırlık yapılmıştı. Muhalefet partileri ikna edilmiş, darbe sonrasında hangi vazifeyi yapacakları da dikte ettirilmişti. İnanın bazı medya kuruluşlarının ne yazacakları, neyi nasıl savunacakları dahi belirlenmişti. Türkiye’de muhalefet partilerinin üzerinde ciddi bir şantaj baskısı var, medya üzerinde de . Kiminin üzerinde terörün şantaj ve tehdidi var, kimilerinin üzerinde de kasetlerin ve telefon kayıtlarını” açıklamalarında bulundu.
"BÖYLE BİR GENEL BAŞKANLIK ANCAK KASETLE, ŞANTAJLA MÜMKÜN OLUR"
Kılıçdaroğlu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı “akılsız” eleştirisine de sert yanıt verene Erdoğan şunları söyledi:
“Ana Muhalefet Genel Başkanı hafta içinde çıktı şahsıma yönelik gerçekten edebe, adaba uygun düşmeyecek ifadeler kulandı. Bir engelli evladımız şahsımla alakalı ‘zihinsel özürlü değil mi’ diye soru soruyor. Onun da verdiği cevap ‘Cumhurbaşkanını zihinsel engelli olduğunu söylemek ona bir lütuftur, o akılsızdır’. Bunu söyleyen Ana Muhalefet Partisi Lideri Böyle bir siyasetçi olabilir mi. Hem o engelli kardeşlerimize hakaret ediyor, hem bize. Engelli kardeşlerimizle yapılan bir toplantıda bu hakaret. Ancak ve ancak kaset ve şantaj böyle birini öyle bir partinin başında tutabilir. Başka türlü normal şartlarda engellilerle yapılan toplantıda zihinsel engelli ifadesini hakaret olarak kullanan biri asla o koltukta oturamaz. ‘Bu kadar cehalet ancak tahsille mümkün’ derler. Böyle bir genel başkanlık da ancak kasetle, şantajla mümkün olur. Zaten o kaset olmasaydı bundan genel başkan falan olmazdı. Onları şantajla esir aldılar. Halef, selef oldukları genel başkanların hepsini esir aldılar ama milletin partisine diz çöktüremediler. Millet bu oyunu gördü ve bu kirli oyunu bozdu”