Eylemcilerin Ceza İtirazlarina Farklı Kararlar
Eskişehir’de yapılan çeşitli eylemler sırasında sırasında yolları kapattıkları gerekçesi ile yaklaşık bin kişiye toplamda 1 milyon liraya yakın trafik cezası kesildiği, yapılan itirazlar üzerine aynı suçlardan dolayı bazı cezaların iptal edildiği, bazılarının ise onandığı iddia edildi.
Kesilen cezalar üzerine oluşturulan Gezi Yargılanamaz Platformu kurucularından Avukat Ayşegül Kumaş, sürecin hakimlere göre değişen bir yargılama olduğunu iddia etti. Yapılan yürüyüş ve eylemler sonrasında Eskişehir’de çok fazla kişiye trafik cezası kesildiğini belirten Kumaş, “15 eylemden yaklaşık bin kişiye 1 milyon liraya yakın para ceza kesildiğini biliyoruz. Aslında şöyle bir konu var; mahkemelerde her başvuru dilekçesi ile başvuranların kendi itirazları değerlendiriyor ve her mahkeme hakiminin demokrasiye, yürüyüş hakkına, kendini ifade etme özgürlüğüne olan inancı ile karar oluşuyor. Her mahkemenin kararı farklı farklı oluyor. Bu yüzden de mahkemelerin emsal karar vermesi söz konusu değil. Sulh Ceza Mahkemeleri bireye ilişkin karar verdikleri için bu bütünü kapsamıyor. Mesela evli olan bir çift beraber bütün eylem boyunca sürekli eylemdeler ve eylemin sonuna kadar da birlikteler. Bu kişilerin ikisine de ceza kesiliyor. İkisine de itiraz ettik ama bunlar farklı mahkemeye düştü. Kadının bütün cezaları kaldırıldı ama erkeğin bütün cezaları onaylandı. Baktığınız zaman eşit koşullar, her şey aynı sadece mahkemeler farklı ve hakimlerin ne düşündüğüne göre de kararları değişti. Kesin karar olduğu için de temyiz yolu kapalı, temyiz edemiyoruz. O bakımdan elimiz kolumuz bağlı" ifadelerini kullandı.
Bazı kararlara ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvurular yaptıklarını anlatan avukat Kumaş, henüz oradan da geri dönüş olmadığını söyledi. Ayşegül Kumaş, "Herhangi bir şekilde cevap ya da karara ulaşmış değiliz. O bakımdan da bir emsalden bahsedemiyoruz. Biz bütün itirazlarımızda diyoruz ki, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapmak Anayasa’nın bize verdiği en temel haktır. Bu bu hakkı kullanarak insanlar sokaklara, meydanlara çıkmıştır ve her türlü düşüncesini ifade etmiştir. İfade etmenin kısıtlanması gibi bir şey olamaz. Bu noktada arabaların geçiş üstünlüğü ya da başkalarının bir yerlere gidecek olması gibi bahaneler toplumun özgürlüklerinden daha önemli değildir. Bu noktada toplumun özgürlüğünü kullanmasını savunuyoruz, aynı zamanda bunun bir suç olmadığını aynı şekilde trafik cezası kesmenin de hukuki olmadığını düşünüyoruz” dedi.
“YAZILAN TRAFİK CEZALARINA İTİRAZLARIN ARTMASINI BEKLİYORUZ”
Eylemler sırasında haklarında trafik cezaları uygulananları mahkemelere başvurmaları gerektiğine dikkat çeken Kumaş, sözlerine şöyle devam etti:
“Adliyenin önünde masa açılarak dilekçeler yazıldı ve o dilekçeler toplu olarak verildi. Başvuruların artmasını istiyoruz açıkçası. Sonuçta bazı mahkemeler kabul etmeyip bazıları kabul etmiş olabilir. Bu bizim mücadele etmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Biz, her türlü hukuksuz olduğunu düşündüğümüz her şey için bir şeyler yapmak zorundayız. Bunu yapmak için de bireysel değil toplu olarak yapmak durumundayız. Toplu olarak başvuruların daha önemli olduğunu düşünüyoruz. Mahkemelerin bu konudaki yaralanan menfaati görmesi gerekiyor, baskılanan insanların sesini duyması gerekiyor. En azından bununla ilgili bir şeyler yapmak zorundayız.”