’fondan Önce Ve Sonra Türk Markaları’ Panelinde Önemli Açıklamalar

’fondan Önce Ve Sonra Türk Markaları’ Panelinde Önemli Açıklamalar

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Perakende Sektör Kurulu tarafından MÜSİAD Genel Merkezi’nde ’Fondan Önce ve Sonra Türk Markaları’ başlıklı bir panel düzenlendi.
MÜSİAD tarafından düzenlenen perakende sektör zirvesinde konuşan Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz, yeni çıkartılması düşünülen perakende yasasını eleştirdi ve bakkal ekonomisine dönmek olarak yorumladı.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Perakende Sektör Kurulu tarafından MÜSİAD Genel Merkezi’nde ’Fondan Önce ve Sonra Türk Markaları’ başlıklı bir panel düzenlendi. MÜSİAD Genel Merkezi’nde düzenlenen panele MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, MÜSİAD Genel Başkan Yardımcısı Nazım Özdemir, MÜSİAD Sektör Kurulları ve İş Geliştirme Komisyonu Başkanı Ali Pınar Topdaş, MÜSİAD YK Üyeleri, MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu Başkanı Ali Gökhan Er, Sektör Kurulu Başkanları ve üyeleri katıldı.
Açılış konuşmasını MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu Başkanı Ali Gökhan Er’in yaptığı panele Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz ve Mavi Jeans CEO’su Cüneyt Yavuz konuşmacı olarak katıldılar.
MÜSİAD Perakende Sektör Kurulu Başkanı Ali Gökhan Er yaptı. Er açılış konuşmasında şunları ifade etti; "2013 yılı 10 Aralığında kurulmuş MÜSİAD’ın yeni bir Sektör Kurulu’yuz. O tarihten bu yana yol alıyoruz. Önceliğimiz perakende de eğitim olarak belirledik. Meslek Liseleri ile bir çalışmamız var. İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölümü’nde perakende yüksek lisans sınıfını inşallah ikinci yarı yıl başlarken MÜSİAD İşbirliği ile açacağız. Şu anda müfredat üzerindeki çalışmaları bitirdik son noktayı Sayın Dekanımız Halis Bey ile vereceğiz. Aralık ayında yapmayı planladığımız basın toplantımızda inşallah “Ortak Giderlerin Şeffaf Açılımı AVM” başlığı altında ve yeni perakende yasası ile ilgili bir takım düşüncelerimiz oluşuyor. Bütün Federasyonları ve Dernekleri de gezdik. Onların da fikirlerini aldık. Ortak bir basın toplantısıyla fikirlerimizi açıklayacağız.
RAKAMLARLA PERAKENDE SEKTÖRÜ
Panelde programın moderatörlüğünü yapan Ali Gökhan Er’de perakende sektörüne ilişkin rakamsal değerler verdi. Er bu konuda şunları söyledi; "2013 yılında perakende sektörü 303 milyar dolar ciro ile yılı kapatmıştı. Bu yıl muhtemelen 340 milyar dolar ciro ile kapatacak. Bunun yüzde 45’i gıda, Yüzde 55’i gıda dışı perakende. Kadın istihdamında ilk üçte. Önümüzdeki iki yılda açılacak şu anda 57 AVM görülüyor. Bu sayı artabilir de. 57 AVM demek 70 bin yeni istihdam demek. Perakende Türkiye için önemli bir sektör. Şu anda Türkiye’nin 10 yıldır geldiği büyümede her yıl büyümesinde yüzde 5 büyüdüğünde perakende yüzde 10 büyümüş. Yüzde 7 büyüğünde perakende yüzde 14 büyümüş. Türkiye’nin genel ortalamasının üstünde büyüyor, önümüzdeki 5 yılda minimum her sene yüzde 7 büyüyeceği araştırmalarla ortaya çıkıyor.
KOTON YÖNETİM KURU BAŞKANI: BİR TARAFTAN ÇOK ÇALIŞTIK BİR TARAFTAN ALLAH YARDIM ETTİ
Panelde ilk konuşmayı Koton Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Yılmaz yaptı. Yılmaz burada yaptığı konuşmasında 1988 yılında 25 metrekare bir mağazada başladıklarını bugün Türkiye’de 250, Yurtdışında 172 olmak üzere toplamda 372 mağazaya ulaştıklarını ve 5.500 çalışana istihdam sağladıklarını söyleyerek bu seneyi 1,5 milyar lira bir ciro ile kapatacaklarını bayi satışlarını da bu rakamlara dahil ettiklerinde rakam 1.7, 1.8 lira arasında olduğunu belirterek, "Bizim işletmemizin 2000 yılında sadece 10 tane mağazası vardı. 1988 yılında kurulmuş bir işletme ama 1988 yılında işte bir öğretmenle bir deniz subayının kurduğu bir işletme Koton dolayısıyla ikimizde bu sektöre yabancıyız her şeyi dişlerimizle tırnaklarımızla mücadele ederek, öğrenerek yaptık. 1988’le 2000 yılları arasındaki dönem aslında bizim öğrenme dönemimiz. Neyi öğrendik Kuzguncuk’ta 25 metrekare mağazada müşteriyi öğrendik, sonra imalat yapmayı öğrendik, sonra ihracat yapmayı öğrendik. Sonra daha büyük perakendecilik yapmayı öğrendik. Ondan sonra da hedefimizi perakendecilik olarak koyup bu işi daha ciddiye aldık ve 2 binde 10 tane olan mağaza sayısı az önce saydığım rakamlara ulaştı. Tabi bu nasıl oluyor sektörde bir çok arkadaşım var zaman zaman konuşuyoruz. Aslında çok önemli bir farklılıkta yok. Allah çok yardım etti bize. Geçmişe bakarsanız benim bile hala inanamadığım mucizevi şeyler oldu iş hayatımız boyunca. Kaliteli insan kaynağı bu işte çok önemli. Çünkü tek başınıza hiçbir şey yapamıyorsunuz. Yani sizden daha fazla bilen insanlara her zaman ihtiyacınız var. Sizden daha fazla bilen inşaları çalıştırabilecek akılda olmak bence çok önemli bir meziyet. Genel olarak bir taraftan çok çalıştık, bir taraftan Allah yardım etti, kaliteli insan kaynağına yatırım yaptık. Deneme kültürünü ve hesaplı riski öğrendik. Sonunda da bugün itibarı ile artık 2 bin metrekarelerde, 3 bin metrekarelerde mağaza açan, Dünya’nın 25 ülkesinde mağazacılık yapan bir organizasyon yarattık. Hedefimiz inşallah ülkemizi yurtdışında daha da iyi temsil edebilmek" dedi.
PERAKENDE YASASI ELEŞTİRİSİ: "NE OLDU DA BAKKAL EKONOMİSİNE DÖNMEK İSTİYORUZ?"
Yılmaz, yeni çıkartılması düşünülen perakende yasasını eleştirdi. Yılmaz yasaya ilişkin şu şekilde konuştu; "Liberal ekonomiye devletin müdahalesi genellikle olumsuz sonuçlar doğuruyor. Halbuki dünyaya bakıyorsunuz Yunanistan’da kriz olunca hemen bunun önündeki engelleri kaldırıyorlar. İsteyen malını satsın da çekini ödesin diye. Veya Avrupa’da durgunluk olunca mağazaların açılma kapanma saatlerini uzatıyorlar. Yani şu anda bizde yapılmaya çalışılan şeyin tersini yapıyorlar işler zorlaştığında. Türkiye’de perakende sektörü canlı ve bu canlılık sayesinde bir çok iş imkânı yaratıldı. Türkiye’de üreticilerin malını satabileceği pazarlar oluşturuldu. Kayıtlı ekonomi büyüde ve Türkiye ‘de kayıtlı ekonomi büyüdü ve Türkiye Cumhuriyeti vergi gelirini arttırdı. Şimdi ne oldu da biz yeniden, kusura bakmayın bu tabiri kullanacağım bakkal ekonomisine dönmek istiyoruz. Burada bir popülizm görüyorum. Bunun yanlış olduğunu düşünüyorum" dedi.
MAVİ JEANS CEO’SU YAVUZ: "ÖNEMLİ OLAN ’ÇOK OLMAYI’ SÜRDÜREBİLMEKTE"
Mavi Jeans CEO’su Cüneyt yaptığı konuşmasında Mavi Jeans’ın en büyük başarısı olarak üretim tesislerini gösterdi. Yavuz şunları söyledi; "Bence Mavi’nin en büyük başarısı üretim yani bizim süper bir üretim tesisimiz var. Çok iyi bir fabrika çok iyi bir bluejean. Hepimizin bildiği bir kült reklam haline de gelmiş Çok Oluyoruz reklamıyla beraber de bir kafa tutma bir diklenme söylemine de girmiş. Onu şöyle tanımlıyorum ben iki numara olduğunuz zaman diklenme şansına sahipsiniz. Ben senden iyiyim diye. Fakat 96 yılında Mavi kurulduktan 5 yıl kadar sonra biz pazar lideri olduk ve o tarihten itibaren de Türkiye’nin 1 numaralı bluejean markasıyız. Tabi o tarihten sonra da biz ona buna ‘Çok Oluyoruz’ durumunda değiliz. Artık biz çok olmuş durumdayız. Aslında zorluk bundan sonraki süreçte yani 96’dan sonraki süreçte ’Çok Olmayı’ sürdürebilmekte. Lider olduğunuz zaman size pek çok bakan ve sizin yaptığınızı sizden almaya çalışan pek çok kişi olacak o da işin iyi bir tarafı" dedi.
"DÜNYA MARKASI ÇIKARTACAKSA AVM’LERDEKİ BU YAPILANMAYA MÜTEŞEKKİRİM"
Panelde Türkiye’de ve Dünya’da yeralan çeşitli AVM’lerin sayıları noktasında bilgilendirmelerde bulunan Mavi Jeans CEO’su Cüneyt Yavuz, Türkiye eğer önümüzdeki dönemde on tane Dünya markası çıkartacaksa bu anlamda AVM’lerdeki bu yapılanmaya müteşekkirim dedi. Yavuz şunları söyledi; "Rekabete inanan biriyim. Ticaretin de bir ahlakının olması gerektiğini etik değerlerin belirli düzeyde kalması gerektiğine inanıyorum. Ama müdahaleciliğin çıktılarının bir yerlere güç verme ’hayır’ deme yetkisi ile beraber suistimallerin de olacağından korkarım. Ben kendi adıma oluşturduğum istihdam ve işe bakıyorum. Güçlü bir AVM neye yol açtı? Tartışacak olursak, açık yüreklilikle bu artan ve yüksek kiralarla beraber bayilik sistemi kalktı. Benim Mavi’de başladığım yolculukta 50 bayim varsa bugün 15 bayim var. Niye çünkü aradaki marjı isteyen bir AVM var. Ama bu benden bağımsız bir şey. Bu AVM’ler olmasaydı, bu gelişme olmasaydı bugün 300 mağaza açabilecek fiziki yer bulunabilir miydi? Bulunamazdı. Peki bu bulunamasaydı biz Dünya’ya açılabilir miydik? Ben burada Türkiye eğer önümüzdeki dönemde on tane Dünya markası çıkartacaksa bu anlamda AVM’lerdeki bu yapılanmaya müteşekkirim, burada bir düzenleme gerekli olabilir ama bu önleyici değil önünü açıcı olması lazım" dedi.