Genel Başkan Memiş: "oynanan Oyunlara Dikkat Etmeliyiz"
Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, bir hafta içerisinde Türkiye üzerinde kurgulanan oyunların yeniden sahneye konulduğunu belirterek, "Mesele Kobani, oradaki mazlumların sesi olmak değil. Mesele sonuca ulaşabilecek çözüm sürecini sabote etmek, Türk ile Kürdü birbirine düşman eylemek, bu ülkenin birlik ve beraberliğinin sağlanmasının önüne geçmektir" dedi.
Metin Memiş, Sağlık-Sen Mersin Şubesi’nin 4. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Suphi Öner Öğretmen Evinde düzenlenen genel kurula, AK Parti Mersin İl Başkanı İsmail Taşpınar’da katıldı. Sağlık-Sen Mersin Şube Başkanı Şemşettin Karadoğan’ın tek aday olarak yapıldığı genel kurul, açılış konuşmalarıyla başladı. Şemşettin Karadoğan ve Memur-Sen Mersin İl Temsilcisi Abdullah Çelik’in konuşmaların ardından kürsüye çıkan Genel Başkanı Metin Memiş, bugün demokrasinin gereğini yerine getirdiklerini söyledi. Türkiye’de demokrasinin tesisi için çok önemli mücadelelerin verildiğini ifade eden Memiş, "Bu süreçte ülkemizin yaşamış olduğu süreçleri ortaya koyacak olursak, Türkiye gerçekten milletine değer veren bir ülke konumuna gelmek için milletin iradesinin sandığa yansıtılacağı bir ülke olması noktasında çok önemli mesafe kat etti. Demokrasi kültürü yeni yerleşen ülkelerde bunun hazımsızlığı da maalesef boy gösteriyor, ülkemizde de olduğu gibi. Eğer bugün ülkemizde güçlü, ileri demokrasiden bahsediyorsak, bugün ülkemizin millet iradesinin sandığa yansıtılmasından bahsediyorsak ve 11 Ağustos sabahında yeni bir Türkiye’ye uyandıysak bu sizlerin sayesinde, sizlerin emeği ile olmuştur" diye konuştu.
"HER DARBEDE BU MİLLETİN DEĞERLERİ YOK EDİLDİ"
Türkiye’nin 11 Ağustos sabahına ’Yeni Türkiye’ söylemi ile uyandığını vurgulayan Memiş, "Artık milletin iradesinin sandığa yansıdığı, kendini yönetecek Cumhurbaşkanını iradesiyle seçtiği, vesayet dönemlerinin ortadan tamamen kaldırıldığı, artık darbelerin yapılamayacağı bir ülke konumuna gelen yeni bir Türkiye. Elbette bugün güçlü bir Türkiye’yi istemeyen zihniyet tekrardan düğmeye bastı. Türkiye güllük gülistanlık bir haldeyken son 3-5 gündür kan gölüne döndürülmeye çalışılıyor. Birileri Türkiye üzerinden oyunlarını devam ettirmek istiyor. Bunu yapmak istediler mi evet yapmak istediler. Türkiye’de çok partili döneme geçtikten sonra 1960’lı yıllardan sonra her 10 yılda bir bu milletin üzerine oyunlar oynandı. Darbeler yapıldı. Bu ülke her darbe döneminde 20 yıl geriye götürüldü. Milletin değerleri yok edildi. Bu ülkenin kaynakları yok edildi. İşte bugünde bu birliğin, beraberliğin, kardeşliğin tesis edilmiş olduğu bu günlerde aynı şer güçler, aynı küresel güçler ve onun iş birlikçileri her beraber hareket etmek kaydıyla ülkemizi bölmeye, kardeş kavgasını yeniden başlatmaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu.
"MESELE KOBANİ DEĞİL. MESELE ÇÖZÜM SÜRECİNİ SABOTE ETMEK"
Son günlerde çıkan olayların Kobani ile ilgisi olmadığını savunan Memiş, "Mesele oradaki mazlumların sesi olmak asla değil. Mesele sonuca ulaşabilecek bir çözüm sürecini sabote etmek, Türk ile Kürdü birbirine düşman eylemek, bu ülkenin birlik ve beraberliğinin sağlanmasının önüne geçmek, Irak nasıl bölündüyse Türkiye’yi aynı konuma sokma meselesidir. Onun için elbetteki son günlerde yaşanan olaylara bakacak olursak bir bölge halkını hain gösterme çabasıdır. Böyle bir şey asla yoktur. Burada milleti sokağa dökmek isteyenlerin artık kredileri tükenmiştir. Artık çözüm süreci olduktan sonra kendilerinin siyaset yapma ihtimalleri neredeyse kalmayacak bir durum ortaya çıkacak. O zaman küresel güçlerle işbirliği yaparak Türkiye’yi karıştırma meselesidir ki millet olarak uyanık olmamız lazım. Nasıl ki Gezi eylemlerinde bir ve beraber olduysak, bu oyuna gelmeyerek ülkemizin birliğinin, beraberliğinin sağlanmasına hep beraber katkı sunmamız ve bu ülkeyi Çanakkale ruhunu yeniden canlandıracak lider bir ülke konumuna hep beraber getirmek zorundayız. O yüzden oynanan oyunlara dikkat etmeliyiz" dedi.
"DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE İNSANLIK ÖLÜYOR"
Dünya üzerinde bir mazlum varsa onun sesi olmak zorunda olduklarına vurgu yapan Memiş, "Allah’a şükürler olsun oluyoruz. Hemen yanı başımızda Suriye’de kardeş kanı akıtılıyor, yıllardan beri orada insanlar öldürülüyor, artık neredeyse televizyonda izlediğimiz bu dramlar bize normal gelmeye başladı. İsrail her zaman olduğu gibi sudan bahanelerle Filistin’de insanlığı katlediyor. Doğu Türkistan’da kardeşlerimiz dünyanın gözleri önünde öldürülüyor. Irak paramparça yapılıyor. Mısır’da demokrasi katlediliyor. Peki dünyaya demokrasi getirmeyi vaat eden batı ne yapıyor, sessiz kalıyor. Aslında dünyanın gözleri önünde insanlık ölüyor. Allah’a şükürler olsun biz bu süreçlerin hiçbirine sessiz kalmadık, kalmayacağız, kalmamamız gerekiyor. Eğer biz bunlara bugün sessiz kalırsak, bugün onları görmesek, oradakilerin sesi olmasak, aynı şeyler bizim başımıza da gelebilir, bunun da hesabı diğer tarafta sorulur" diye konuştu.