Hanefi Bostan: “4/c’li Çalişanlarimiz Hayal Kırıklığı İçinde”

Hanefi Bostan: “4/c’li Çalişanlarimiz Hayal Kırıklığı İçinde”

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, 4/C’li çalışanların kadroya alınması konusunda ciddi bir adım atılmadığını belirterek, “4’/C’li çalışanlarımız hayal kırıklığı içinde” dedi.
Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan yaptığı yazılı açıklamada, 4/C kadrosuyla çalışanların yaşadığı sorunları ele aldı.
Hanefi Bostan, 4/C kadrosuyla çalışanların maddi sıkıntılar yaşadığını belirterek, “Türkiye Kamu-Sen olarak yıllardır ezilen, hor görülen, en temel insan hakkından dahi mahrum bırakılan, ailelerinden koparılan, güvencesiz bir geleceğe mahkum edilen sözleşmeli personelin sesini yetkililere duyurmaya çalışmaktayız. Yaptığımız eylemlerle, gerçekleştirdiğimiz mitinglerle, başlattığımız kampanyalar ve yürüttüğümüz hukuk mücadelesiyle, güvencesiz, güvensiz, örgütsüz, emek düşmanı, esnek ve sözleşmeli personel çalıştırılması uygulaması olan 4/C istihdamına karşı tek başımıza mücadele vermekteyiz. Ancak hükümet, bütün uyarılarımıza rağmen, insan onuruna yakışmayan, sosyal devlet ilkesine uymayan, “kamu hizmeti” anlayışını zedeleyen, 4/C uygulamasını ısrarla sürdürmektedir. Özelleştirilerek faiz lobisine peşkeş çekilen kurumlarımızın kara bahtlı çalışanları, önce işlerinden olmuşlar, Sonra işsizlikle tehdit edilip, 4/C’li çalışmaya, açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkum edilmişlerdir” diye konuştu.
4/C’li çalışanların henüz kadroya alınmadığını belirten Bostan, “20 Mart 2014 tarihinde yapılan Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısında Türkiye Kamu-Sen’in yoğun gayretleri sonucunda 4/C’li çalışanların kadroya alınması kararlaştırıldı. Bununla ilgili kanuni düzenlemenin 30 Mart 2014 yerel seçimlerinden sonra hazırlanacak ilk torba yasa teklifi içinde yer alacağı açıklandı. Ancak bu konuda henüz olumlu bir gelişme gerçekleşmedi. Bugüne kadar ihmal edilen, sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi aşamasında unutulan ama sabır ve sükunet içinde durumlarının düzeltilmesini bekleyen 4/C’li çalışanlarımız, bugün büyük bir hayal kırıklığı içerisinde, kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesini, tutanak altına alınan kadro haklarının iadesini beklemektedirler. Bu bakımdan insan haklarına ve sosyal devlet ilkesine aykırı şartlar altında kaderine terk edilen 4/C’li çalışanlarımızın kadroya geçirilmeleri asla popülist bir uygulama değil, verilen sözlerin yerine getirilmesi anlamı taşımaktadır. 4/C’li çalışanlarımızın kadroya geçirilmesi hukuki ve ekonomik bir düzenlemenin ötesinde, insani ve ahlaki bir zorunluluktur” dedi.
4/C’lilere ek ödeme yapılmadığını da ifade eden Yrd. Doç. Dr. Hanefi Bostan, şunları söyledi; “4/C’lilerin kadro sorunu yanında diğer önemli bir sorunları da diğer bütün memurlara verilen ek ödemeden yararlandırılmamaları sorunudur. Aynı kurumda aynı görev, yetki ve sorumluluklara sahip olup 657 Sayılı Kanunun 4/A ve 4/B maddesi kapsamında kamu görevlisi olarak görev yapanlar ek ödemeden yararlandırılırken 4/C’lilerin yararlandırılmaması Anayasa’da ifadesini bulan “Genel Eşitlik” ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu konuda bireysel olarak açılan davalarda mahkemeler 4/C’lilerin lehinde karar vermektedir. Nitekim sendika avukatımız tarafından bir üyemiz adına açılan en son davada; İstanbul 7. İdare Mahkemesi 2014/1351 Esas ve 2014/1893 Nolu 28.11.2014 tarihli Kararı’nda Milli Eğitim Bakanlığı Beykoz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü emrinde çalışan 4/C’li personele “kurum çalışanlarına 357 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek-9. Maddesi kapsamında ödenen ek ödemelerden yararlandırılması gerekirken, bu yönde yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı”na karar verdi. Yine aynı mahkeme: “hukuka aykırılığı yargı kararı ile saptanan işlemler nedeniyle ilgililerin yoksun kaldığı parasal hakların tazmini Anayasa’nın 125. Maddesi gereği olduğundan; idareye başvuruda bulunulan 27.06.2014 tarihinden itibaren yoksun kalınan ek ödemelerin aynı tarihten itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece hesaplanarak davacıya ödenmesi gerekmektedir” hükmüne vardı.”