Hanefi Bostan: “yoksulluk Sınırı 4 Bin 038 Lira, Akademisyen Maaşı Kaç Lira?”
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, “ Yoksulluk sınırının 4 bin 038 olduğu günümüzde üniversite hocalarının 2 bin 900 TL'nin altında bir maaşa mahkum edilmesi ülkemiz için yüzkarasıdır” dedi.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, Türkiye Kamu-Sen'in Araştırma Geliştirme Merkezi'nin yoksulluk sınırına yönelik yapmış olduğu araştırmayı açıkladı. Hanefi Bostan yaptığı yazılı açıklamada, memurlara verilen maaşlara yönelik, “Türkiye Kamu-Sen'in Araştırma Geliştirme Merkezi'nin yapmış olduğu araştırmaya göre, 2014 yılı Temmuz sonu itibarıyla dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi 4 bin 038,18 lira olarak belirlendi. Ancak buna karşılık bugün kıdemli profesör 4 bin 950 lira, en kıdemli doçent 3 bin 500 lira, en kıdemli yardımcı doçent 2 bin 895 lira, en kıdemli öğretim görevlisi ve okutman 2 bin 518 lira ve doktorasını bitirmiş en kıdemli araştırma görevlisi de 2 bin 454 lira maaş almaktadır. Üniversitelerdeki idari personelden şef 2 bin 234 lira, memur bin 917 lira bilgisayar işletmeni 2 bin 186 lira, şoför 2 bin 003 lira, teknisyen 2 bin 392 lira, 10 yıllık uzman 2 bin 293 lira maaşla sürüm sürüm süründürülmektedir” dedi.
Aldıkları maaşlar ile öğretmen ve memurların ölüm kalım mücadelesi verdiğini iddia eden Bostan, “On iki yıldan beri üniversite çalışanları, öğretmenler ve bütün memurlar ölüm kalım mücadelesi vermektedir. Mağduriyet edebiyatı ile iktidar olanlar on iki yıldan beri mağdur etmedikleri ve hakkını yemedikleri nerede ise hiç kimse kalmamıştır. Nitekim hak gaspları, haksız ve kanunsuz olarak görevden almalar, sürgünler ve mobing uygulamaları tavan yapmıştır. Bu büyük kitle içerisinde en fazla mağdur edilen kesimlerin başında, hiç kuşkusuz, maaşı dışında başka bir geliri bulunmayan eğitim çalışanları ve onların içerisinde de Türkiye'nin geleceğinin mimarlarının, düşünen beyinlerinin yetiştirildiği ve Türk biliminin üretildiği üniversite gelmektedir” diye konuştu.
Memurlara kadro verilmemesine de değinen Bostan, “Bu iktidar on iki yıldan beri Üniversite'nin en temel alanları olan ‘ücret Sorunu’, ‘özlük hakları’ ve ‘bilimsel çalışma ortamları ve imkanları’ konusunda hiçbir olumlu icraat ortaya koymamış, aksine özlük haklarını budamış, akademisyenleri sefalete mahkum etmiş, hak edenlerin kadrolarını vermeyerek büyük bir mağdurlar ordusu meydana getirmiştir. Mobingi kaldırma yerine, mobing uygulamalarını müesseseleştirmek için akla hayale gelmeyen her türlü fırıldağı çevirmiştir. Eskiden müsteşar ve profesörlerin maaşı aynı iken bugün üçte bir oranında profesörler aleyhinde gerilemesi, kıdemli profesörlerin bile milletvekili danışmanlarından ve sekreterlerinden daha az maaş almaları, Kamu'da çalışan kıdemli bir işçinin çok altında bir ücrete mahkum edilmeleri ve yüzde 80'inin yeni mezun ettikleri öğrencilerinden daha az bir ücrete layık görülmeleri kabul edilebilir bir uygulama değildir” şeklinde konuştu.