Hanefi Bostan’dan Yeni Paralel Yapı İddiasi

Hanefi Bostan’dan Yeni Paralel Yapı İddiasi

Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, müdür atamalarında hükümetin yeni bir ‘paralel yapı’ oluşturduğunu ileri sürdü. Bostan, “Bakanlığın bilgisi dâhilinde başta İstanbul olmak üzere bütün illerde kurdukları paralel yapı ile istediklerini okul müdürü ve müdür yardımcısı yapma yetkisini ele geçirdiler” dedi.
Hanefi Bostan, MEB’in müdür atamalarına ilişkin uygulamalarını deşifre etmek amacıyla sendika başkanlarıyla birlikte ortak basın toplantısı düzenledi. Topkapı Eresin Otel’de basın mensuplarına açıkamalarda bulunan Bostan, “Bilindiği üzere 6528 Sayılı Kanun ile Millî Eğitim Temel Kanunu ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişikliklere gidildi. Yeni MEB Kanunu adıyla anılan değişikliklerle, Milli Eğitim işgal edilerek dalan edildi. 76 bin idarecinin görevine son verildi. Bu büyük operasyondan sonra çıkarılan İdareci Atama Yönetmeliği ile eğitim, yandaş sendikanın emrine verildi. Onlar da gereğini yaparak bütün yöneticilerini ve temsilcilerini okul müdürü yapacak sözlü sınav kumpasını kurdular. Bakanlığın bilgisi dâhilinde başta İstanbul olmak üzere bütün illerde kurdukları paralel yapı ile istediklerini okul müdürü ve müdür yardımcısı yapma yetkisini ele geçirdiler” dedi.
‘Artık Milli Eğitim’de hak ve hukuktan, liyakatten, bilgi ve beceriden söz etmek mümkün değildir’ diyen Bostan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Nitekim başta İstanbul olmak üzere bütün illerde okul müdürlüğü için yapılan sözde sözlü (mülakat) sınavı komisyonunda görevlendirilen bütün komisyon üyeleri yandaş sendikanın üyesidir. Bu komisyon üyelerinin, en yüksek puan verdikleri kişilerin tamamı da yandaş sendikanın ileri gelen yöneticileridir. Bütün İllerde olduğu gibi İstanbul’da da mülakattan 100 puan verilen 82 kişinin tamamı yandaş sendikanın yönetici ve temsilcileri, 80 ve üzeri puan verilenlerin %98’i de yine yandaş sendikanın üyeleridir. Bütün uyarılarımıza rağmen Milli Eğitim Bakanı bu kumpasa göz yumdu ve eğitimi paralel yapının eline resmen teslim etti. Milli Eğitim Bakanının varlığından söz etmek mümkün değildir. Artık Bakan da, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri de yandaş sendikadır.”
Benzeri bir uygulamanın daha önce bir benzerinin yaşanmadığına dikkat çeken Bostan, “Eğitimcilerin hak ve hukukları gasp edilirken Anayasa Mahkemesi hala derin uykusundan uyanamadı. Öğretmenler ne yapacağını şaşırmış durumdadır. Gasp edilen haklarını iade edecek bir kurum ya da bir makam arıyor. Böyle bir kurum ve makam kaldı mı? Başkasının hakkını gasp etmenin ve hukukunu çiğnemenin meşru olduğuna dair fetva aldıklarını iddia eden densizler, Milli Eğitimi işgal etmiş bulunmaktadır. Bu densizler akla hayale gelmeyecek her türlü ahlaksızlığı pervasızca sergilemektedirler. Bunlar için kul hakkının ve adaletin bir anlamı ve önemi bulunmamaktadır. Yine bunlar için her yol meşru ve mubahtır. Hasan Sabbah ve Fedailerini aratmayan bu gafiller, binlerce eğitimcinin kanına girdiler. Bir taraftan da 28 Şubatı aratmayacak fişlemelerle meşguller” diye konuştu.
Bostan, “Şimdiki hedefleri ise öğretmenleri sürgüne göndererek yandaşlarını merkezi okullara yerleştirmektir. Bunu utanmadan ve sıkılmadan ifade ederek bütün öğretmenleri abluka altına almak istemektedirler. Bunların ar damarı çatlamış ve Cehennem zebanilerinden farkı kalmamıştır. Şantajla, tehditle öğretmeni sindireceklerini zannetmektedirler. Peygamber mesleğini ifa etme şuurunda olan hiçbir öğretmen bu Hasan Sabbah fedailerinin şantajına boyun eğmez ve eğmeyecektir” diyerek sözlerini noktaladı.
BAŞKAN COŞKUN: “KENDİ PARALEL YAPILARINI ŞUANDA KURMAYA DEVAM EDİYORLAR”
Ardından söz alan Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Halil İbrahim Çoşkun, yapılan uygulamanın haksız ve hukuksuz bir uygulama olduğunu ve eğitim alanında yeni bir paralel yapı inşaa edildiğini ileri sürdü. Coşkun, “Kesinlikle liyakat, başarı, beceri dikkate alınmadan tamamen yandaş kayırması ve kadrolaşma endişesi ile uygulama yapılmaktadır. Paralel yapı diye bir sistem uydurdular ama gerçekten kendi paralel yapılarını şuanda kurmaya devam ediyorlar” dedi.
“SINAVA GİRMEDİKLERİ HALDE 100 TAM PUAN ALDIKLARI GÖRÜLMEKTEDİR”
Bazı müdürlerin mülakata girmeden sınavdan tam puan aldıklarını iddia eden Coşkun, “Bu komisyonda görev alan üç tane müdür arkadaşımız, mülakatlara girmiyorlar. Girmediklerini nereden biliyoruz; il milli eğitim müdürlüğü’nün ilan ettiiği listelerde isimleri yok. Mülakat komisyonunun ilan ettiği puan listesinde isimleri yok ancak nihai olarak son gün ilan edilen müdürlüğe atanacak kişilerin listesinde bu arkadaşların isimleri bulunmaktadır. Ve baktığımız zaman ek 2 puanı ve mülakat puan ortalaması alındığı için bu arkadaşların sınava girmedikleri halde 100 tam puan aldıkları görülmektedir. Yani şöyle düşünün üniversite sınavına girmeden Boğaziçi Üniversitesinde Mühendislik Bölümüne öğrenci yerleştiriliyor. Bu yaşanan olay budur. İstanbul’da şuanda çok sayıda okulda puan değişikliği tespiti yapılmıştır ancak bu puan veren öğretmenler gidip benim puanım değişti rildi diyemiyorlar çünkü korkuyorlar ve üzerlerinde bir baskı hissediyorlar” diye konuştu.
BAŞKAN ÖZTAŞ: “BİZ 12 KİŞİYİ DEŞİFRE ETTİK FAKAT ONLARCA İNSANIN OLDUĞUNU DUYDUK”
Türk Eğitim Sen 4 Nolu Şube Başkanı Erdinç Öztaş ise yapılan haksız uygulamaları elindeki belgelerle açıkladı. Öztaş, “Burada biz 12 kişiyi deşifre ettik fakat yine bunun yanısıra bu 12 kişinin çok daha üzerinde onlarca insanın olduğunu duyduk. Ancak duyumlarla değil, belgelerle hareket etmek istediğimiz için bu 12 kişi üzerinden örnekler vermek istiyorum. Mehmet Nezir Eryarsoy Türk Dili Edebiyatında Güngören ilçesinde sınava katılan bir aday. 16 Ekim 2014’te mülakata giriyor. Burada verilen puan 95 puan ancak sonradan ilan ettiklerinde 100 puan olarak değiştirildiği görülüyor. Mesela Hakan Can sınıf öğretmenliği Silivri de 80 puan iken 85’e çkarılmış. Daha puan aralığı yüksek bir örnek vereyim. Tarık Salihoğlu 55 puandan 89’a, Hüseyin Öndüç 52 puandan 82’ye çıkarılmış ve bu şekilde devam ediyor” dedi.