İhracatçilar Son Çeyreğe Pozitif Beklentiyle Giriyor

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), 3. çeyrek gerçekleşme ve 4. çeyrek beklenti anketini açıkladı. TİM İhracatçı Eğilim Anketi’nde ihracatçı firmaların yüzde 45’i Ekim-Aralık döneminde ihracatın artacağını öngörüyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, 2014 yılı 3. çeyreğe ilişkin gerçekleşmeleri ve 4. çeyreğe yönelik beklentileri kapsayan "İhracatçı Eğilim Anketi"nin sonuçlarını açıkladı. Anket sonuçlarına göre ihracatçıların ilk üç büyük sorunu; enerji maliyetleri, döviz kurlarındaki hareketlilik ve hammadde fiyatlarındaki yükseklikten oluşuyor. İhracatçı firmalar, bu yılın 4. çeyreğinde yaklaşık 260 bin yeni istihdam oluşturmayı planlıyor.TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, " İhracatçılarımız sorunlara ve engellere değil, yeni fırsatlara ve pazarlara odaklanıyorlar.” dedi.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından geleneksel hale getirilen ve yılın çeyreklerine göre gerçekleşme ve beklentileri değerlendiren Eğilim Anketi çalışmasının 2014 yılı 3. çeyrek gerçekleşme ve 4. çeyrek beklenti sonuçları açıklandı. Anket sonuçlarına göre ihracatçı firmaların yüzde 45’i Ekim - Aralık döneminde ihracatın artacağını öngörüyor.Toplantıda konuşan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ihracatçıların 4. çeyrek Dolar öngörüsünün 2.24, Euro’nun ise 2.90 olduğunu açıkladı. Büyükekşi, ihracatçıların yılın 3. çeyreğinde ortalama 190 bin yeni istihdam ürettiğini açıklarken, 4. çeyrekte bekledikleri yeni istihdamın ise yaklaşık 260 bin olarak öngörüldüğünü ifade etti.
Büyükekşi, ihracatçıların yılın son çeyreğine de pozitif bir bakış açısıyla girdiklerine dikkat çekerek, "İhracatçılarımız sorunlara ve engellere değil, yeni fırsatlara ve pazarlara odaklanıyorlar” dedi. Anket sonuçlarına göre ihracatçıların karlılıklarında azalmanın sürdüğünü ifade eden Büyükekşi, bu konuda alınabilecek tüm önlemlerin alınması gerektiğini vurguladı.
Büyükekşi, komşu ülkeler ve ihracat pazarlarında yaşanan siyasi gelişmelerin etkilerini de değerlendirdi. "Gelişmiş ülkelerde ticaret ve siyaset ayrı gidiyor. Türkiye’de de bu böyle olmalı” diye konuşan Büyükekşi, Mısır’ın Türkiye ile ticaretle ilgili aldığı olumsuz kararların, Türkiye’den çok Mısır’a zarar vereceğini belirtti. Her dönem yapılan ankete gündeme ilişkin soruların eklendiğini belirten Mehmet Büyükekşi, açıklanan ankette Türkiye ekonomisi ve ihracatının gelişimi için öncelik verilmesi gereken konular, 2023 Türkiye İhracat Stratejisi kapsamında ihracat artışına yönelik şirketlerin önceliği, değer zincirinin hangi katmanlarına yatırım planlandığı, önümüzdeki dönemde ihracata olumsuz etki yapacağı düşünülen unsurlara ve üretim kalemlerinin üretim maliyetleri içerisindeki payına yönelik sorular sorulduğunu açıkladı.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, şu değerlendirmelerde bulundu: "Türkiye ekonomisinin seçimsiz geçecek 2015-2019 döneminde bir sıçrama yakalaması adına; Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini geliştirme, tasarım ve markalaşma ile yeni pazar araştırmaları, firmaların öncelik vermesi gereken unsurlar olarak değerlendiriliyor. 2023 Türkiye İhracat Stratejisi Atılım döneminde, verimli, üretken ve etkin olmaya odaklanmak, pazar ve müşteri ihtiyaçlarının analizi ile yüksek katma değerli ürün üretimi, ihracat artışına yönelik firmaların öncelikleri arasında öne çıkıyor. Yüksek katma değerli ürünler üretebilmek amacıyla yatırım yapılması planlanan öncelikli katmanlar ise pazarlama ve satış, Ar-Ge ve tasarım ile ticarileştirme-markalaşma olarak belirtiliyor.
İhracatçıların üretim maliyetleri içerisinde yüzde 45 ile hammadde ve yarı mamullerin stok maliyeti, yüzde 13 ile mamulün stok maliyeti, yüzde 10 ile toplam stokların finans maliyeti ve yüzde 7 ilej toplam dağıtımın stok maliyeti dikkat çekiyor.
Orta Doğu’da artan istikrarsızlık ihracatçı firmalar tarafından önümüzdeki dönemde ihracatı olumsuz etkileyebilecek en önemli faktör olarak değerlendirilirken, Suriye iç savaşı ile Rusya-Ukrayna gerilimi de ihracatı olumsuz etkileyebilecek öncelikli faktörler olarak görülüyor.”
TİM’in ’İhracatçı Eğilim Araştırması’ 2014 yılı 3.çeyrek sonuçlarına göre öne çıkan bazı başlıklar ise şöyle: Yılın 3. çeyreğinde ihracatçı firmalar; üretim ve ihracatlarının arttığını söylerken, aynı şekilde enerji maliyetleri, girdi maliyetlerinin de arttığını belirtti.
İhracatçıların yüzde 45’i, yılın 4. çeyreğinde ihracat artışı, yüzde 42’si ise yılın son çeyreğinde üretim artışı bekliyor. Pozitif beklentide bulunan ihracatçı yüzdesi artış gösterdi.
İhracatçıların önümüzdeki dönemde ilk kez girmeyi planladıkları pazarlar; Rusya, ABD, Almanya, Brezilya ve Çin oldu.
İhracatçıların yurtiçinde en büyük ilk üç problemi; enerji maliyetleri, dövizdeki hareketlilik ile hammadde ve ara mal fiyatlarındaki yükseklik. Dış pazarlarda karşılaşılan en büyük ilk üç sorun ise; rekabetçi fiyat sunamama, hedef ülkelerdeki ekonomik koşullar ve hedef ülkelerdeki siyasi sorunlar ve bürokratik engeller.
İhracatçı firmalar, yılın 3’üncü çeyreğinde ortalama 190 bin yeni istihdam üretirken, 4.çeyrekte beklenen yeni istihdam ise yaklaşık 260 bin olarak öngörüldü.
Firmaların 4.çeyrek ortalama Dolar öngörüsü 2,24, Euro 2,90 olarak oluşurken; rekabetçi ideal kur seviyesi beklentisi Dolarda 2,13, Euro’da 2,79; yılsonu itibariyle Dolar kuru öngörüsü 2,26, Euro öngörüsü 2,93; parite ise 1,24 olarak şekillendi.
Enflasyon yılsonunda 8,9, büyüme beklentisi ise son çeyrekte 2,9 ve yılsonunda 3,8 olarak gerçekleşti,
Türkiye ekonomisinin seçimsiz geçecek 2015-2019 döneminde bir sıçrama yakalaması adına; Ar-Ge ve inovasyon kapasitesini geliştirme, tasarım ve markalaşma ile yeni Pazar araştırmaları firmaların öncelik vermesi gereken unsurlar olarak değerlendiriliyor.
2023 Türkiye İhracat Stratejisi Atılım Dönemi’nde, verimli, üretken ve etkin olmaya odaklanmak, pazar ve müşteri ihtiyaçlarının analizi ile yüksek katma değerli ürün üretimi ihracat artışına yönelik firmaların öncelikleri arasında öne çıkıyor.
Yüksek katma değerli ürünler üretebilmek amacıyla yatırım yapılması planlanan katmanlar ise pazarlama ve satış, Ar-Ge ve tasarım ile ticarileştirme-markalaşma olarak belirtiliyor.
İhracatçılar 2014 yılında, Türkiye, Avrupa ve dünya ekonomilerinde önemli bir değişiklik beklemediklerini belirtti.