İl Genel Meclisinde Çevre Polemiği
Çanakkale İl Genel Meclisi 2015 yılı ilk toplantısında Kazdağları gündeme oturdu. Cumhuriyet Halk Partisi Grup başkanvekili Hicri Nalbant’ın Kazdağları ile ilgili sözlerine, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Çiçek rakamlarla cevap verdi. Çiçek, muhalefetin Kazdağları ile ilgili söylemlerini samimi bulmadıklarını belirterek, “Yıllardır kanalizasyonları denize akıtan, şehrin içinde plansız programsız bir şekilde çöp depolayan, kanalizasyon sorununu çözemeyen insanların samimi olduklarına inanmıyoruz” dedi.
Çanakkale İl Genel Meclisi Ocak ayı birinci birleşim toplantısı meclis toplantı salonunda gerçekleşti. Toplantıda gündem dışı söz alan Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan vekili ve aynı zamanda Çevre Platformu sözcüsü Hicri Nalbant Ak Parti hükümetinin Kazdağlarına ve zeytin ağaçlarına zarar verdiğini belirtti. Nalbant Sözlerine “Sergilenen değerler ilimizde kurulmaya başlanan termik santraller, işletilmeye çalışılan metalik madencilik yüzünden yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Çanakkale’den Bandırma’ya kadar sayıları 11’e varan termik santral kurma çalışmaları sürdürülüyor. Kaz Dağlarının tamamı ruhsatlandırılarak vahşi madenciliğe açık hale getiriliyor. Siyasi iktidarda bu olumsuzlukların arkasında duruyor, destekliyor. Buradan kesin ifadelerle söylüyorum. Termik santraller ve metalik madencilik (vahşi madencilik) doğaya ve turizme zararlıdır. Sayın Valinin hukuka uygun davranacağından şüphemiz yoktur. Yine Sayın Valinin daha önce belirttiği gibi olayın vicdani ve ahlaki boyutu da vardır. Hukuk ve demokrasi adına iyi dileklerin, beklentilerin yeterli olmayacağına, mücadele etmek gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden daha güzel bir ülke, daha yaşanır bir dünya için, insanlık için, doğa için, kuşlar, böcekler, kurtlar, kuzular, dereler, denizler, foklar, ormanlar ve tüm canlılar için yeni yılda umutla mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Çiçek, Nalbant’a cevap vererek, “Çevre konusunu yaşamımızın her anında duyarlı olmamız, hatta yaşamımızı şekillendirirken referans almamız gereken en önemli kavram olduğunu düşünüyoruz. Bundan dolayı AK parti hükümetleri sürekli insan odaklı politikalar üretmiş, ekonomide büyüme hızlı bir şekilde gerçekleştirilmiş ancak çevre hiçbir zaman göz ardı edilmemiştir. Katı atık yönetiminde büyük adımlar atılmış 2003 yılında sadece 15 katı atık depolama tesisi varken, iktidarımız döneminde 44 yeni tesis inşa edilerek bu sayı 59’a çıkarılmıştır. 2002 yılında Çanakkale’de tüm belediyeler çöp depolama işlemlerini düzensiz yürütürken 2010 yılında Çanakkale Katı Atık Depolama Birliği ve Gelibolu Yarımadası Katı Atık Birliği Düzenli Depolama Tesisi kurulmuştur. Çanakkale Belediyesi tarafından 50 yıl boyunca çöp depolama alanı olarak kullanılan 18 Mart Çanakkale Zaferinin tarihi Ana Komuta Merkezi bugün bu projemiz sayesinde içinde bulunduğu çirkin görüntüden ve kokudan kurtulmuş olup, önümüzdeki yıllarda Çanakkaleli hemşerilerimize tarihi önemine yakışacak bir tesis ile seyir terası olarak hizmet edecek potansiyele sahiptir. AK Parti iktidarı ile denizlerimiz artık daha temiz, 2002 yılında deniz kirliliği ölçüm istasyonu sayısı sadece 26 iken iktidarımız döneminde 231 ölçüm istasyonu kurulmuş, mavi bayraklı plajlarımızın sayısı 140’tan 314’e çıkarılmıştır. Yine hükümetimiz tarafından Çanakkale Belediyesi’ne atık su arıtma tesisi ve kolektör hattı yapımı için 1.500.000,00 TL’si hibe olmak üzere İller Bankasından toplam 25.000.000,00 TL kredi sağlanmıştır. Kordon Boyuna akan kanalizasyon ayıbından bizim sayemizde kurtulunmuştur. Çanakkale’mizi ilgilendiren özellikle son zamanlarda yoğun spekülasyon yaratılan altın konusu bizimde üzerinde hassasiyetle durduğumuz bir meseledir. Şu anda Çanakkale Belediyesi ve muhalefetin Kaz dağlarındaki altın aramalarına gösterdikleri hassasiyeti samimi bulmuyoruz. Çünkü yıllardır kanalizasyonları denize akıtan, şehrin içinde plansız programsız bir şekilde çöp depolayan, kanalizasyon sorununu çözemeyen insanların samimi olduklarına inanmıyoruz. AK Parti olarak biz Kaz Dağlarının doğal yapısının bozulmasına asla izin vermeyiz. Bu konunun spekülasyon malzemesi yapılmasına kesinlikle karşıyız. Bu konuda gerekli hassasiyeti gösteriyor ve gerekli denetimleri yapıyoruz. Çevreye bu denli değer veren, koruyup kollayan bir hükümetin elbette bu tabiat harikası yöreyi haritadan sileceğini söylemek sanırız ki insaftan, izandan uzak bir yaklaşımdır. Herkes bilmelidir ki biz de çocuklarımız da burada yaşıyoruz. Aynı havayı soluyup aynı suyu içiyoruz. Ancak biliyoruz ki Çanakkale’ye ayrı bir değer veren, Çanakkale’yi marka yapmaya çalışan hükümetimizin ilimiz menfaatine olmayan hiçbir kararın altında imzası olmayacaktır. Biz AK Parti olarak çevre ve çevreciliğin partisi olmadığına inanıyoruz. Çevre ve çevrecilik siyasetin de siyasetçinin de üzerinde bir üst kavramdır. Çevre insanlık için istismarı ve demagojisi yapılamayacak kadar önemli bir olgudur” dedi.