İlkadim’da Ermeni Meselesi Konuşuldu
Samsun’da Acem Tekkesi’nde gerçekleştirilen “Geçmişten Günümüze Ermeni Meselesi” paneli, tarih meraklılarını aynı ortamda buluşturdu.
İlkadım Kent Konseyi ve İlkadım Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü ortaklığında gerçekleştirilen panelde, Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Köse, İlkadım Kent Konseyi Başkanı Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu, Karabük Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Marziye Memedli, 9 Eylül Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Türkmen Töreli, “Geçmişten Günümüze Ermeni Meselesi” hakkında bilgi ve birikimlerini paylaştı.
Panelin moderatörlüğünü yapan Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Köse, tarihte devletin Ermenilerle ilgili bir soykırımı olmadığını söyledi. Köse, “ Osmanlı devleti zayıflamaya başlayıp misyoner okulları kurulup hemen her konuda Avrupa’nın müdahalesine maruz kalınca, Türk-Ermeni ilişkilerinde de bir bozulma devri başlamıştır. Bazı devletler, Osmanlı devletini bölerek bölgesel çıkarlarına ulaşabilmek için, Ermenileri Türk toplumundan koparmayı hedeflemişlerdir” dedi.
“ERMENİLER DÜNYAYI YANILTIYOR”
Ermeni iddialarının ve yalanlarının aksine, 1915 yılında Doğu Anadolu bölgesindeki Ermenilerin daha güvenli topraklara göç ettirilmesi uygulamasının soykırımla hiçbir ilgisinin olmadığını söyleyen Osman Köse, “Başta Van olmak üzere yurdun pek çok yerinde başlayan Ermeni isyan ve katliamlarına önlem almak amacıyla Talat Paşa’nın başlattığı, Hükümet ve Meclis’in de uygun gördüğü yer değiştirme, doğrudan doğruya cephelerin güvenini sarsacak bölgelerde uygulanmıştır. Ermeniler, düşmanla işbirliği yapmış ve onların çıkarma yapmalarını kolaylaştıracak faaliyetlerde bulunmuşlardır. Yer değiştirme uygulaması Ermeni çevreleri ve hasım devletlerce ‘Ermeni katliamı ve soykırımı’ olarak adlandırılmış ve Osmanlılara karşı büyük bir propaganda kampanyası başlatılmıştır” diye konuştu.
“BATILI DEVLETLERİN OYUNUNA GELDİLER”
Ermenilerin batılı egemen güçlerin oyunlarına alet olduğunu ifade eden İlkadım Kent Konseyi Başkanı OMÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bünyamin Kocaoğlu, Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli devlet kademelerinde görev alan Ermenilerin batılı devletlerin oyunlarına alet olup çeteler kurarak Rus askerleriyle birlikte Türk askerini arkadan vurduğunu söyledi. Ermenilerde Türk Düşmanlığı olduğunu ileri süren Karabük Üniversitesi Uluslar arası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Marziye Memedli, Hristiyan dinine mensup Ermenilerin çocuklarını yaptıkları soykırım anıtıyla küçük yaşta Türklere karşı kin ve nefret duygularıyla büyütüldüğüne dikkat çekti.
"TERÖR EGEMEN GÜÇLERİN TAŞERONU"
Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik olarak çok önemli bir konumda olduğunu söyleyen 9 Eylül Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Türkmen Töreli, “Geçmişte olduğu gibi bugünde Anadolu’da asırlar boyunca terör eylemleri yapılmıştır. Terör değişmez. Aktörleri ve argümanları değişir. Yöntem ve amaçları aynıdır. Amaçları ses ülke ve dünya çapında ses getirmektedir. Güçlü devletler, hakimiyet kurmak istediği ülkelerde terörü araç olarak kullanır. Hasan Sabbah, Asala, Tikko, El Kaide, aynı yöntemler kullanılmıştır. Ermenilerde egemen güçler tarafından Türklere karşı kullanılmıştır. Senaryo hep aynıdır. Tarihi iyi okursanız, gelişmeleri yakından takip ederseniz, gerçekleri görürsünüz. El Kaide mücahit bir grup olarak çıktı. Yerel güçlerdi. CIA tarafından eğitildi. Finansörleri egemen güçlerdi. Kontrolden çıkınca düzmece 11 Eylül misyonu ile El Kaide bitirildi. Geçmişten günümüze bakın terör guruplarına Asala, PKK, El Kaide vs. hepsi zayıf güçlü devletleri karıştırmak ve kontrol altında tutmak için sübvanse edilmişlerdir" şeklinde konuştu.
“PARALEL, MİLGEM GEMİ PROJESİNİ YAZAN EKİBİ İÇERİYE ATTI”
Suriye’de düşürülen Türk uçağına dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Türkmen Töreli, “Çok enteresan biz arkadaşlar kendi uçağımızla haberleşebilmemiz için Belçika NATO karargahı ile görüşüyorsunuz o orayla görüşüyor. Angajman kurallarına göre NATO üyesi olduğumuz için oradan kontak kuruyoruz. Biz o uçağımızla kontak kuramadık. Çünkü o uçağın orada düşürülmesi bizi bir şeylere çekmek için yapılan bir terör hareketidir. Devlet terörüdür. Gemilerimiz denizde yüzüyor gemiler uçakla bağlantı kuramıyorlar niye kuramıyorlar çünkü yazılımımız ona müsait değil eğer o gemi o savaş uçağıyla kontak kuracaksa yine o karargahta geçecek gelecek ve bununla ilgili MİLGEM (Milli Gemi Projesi) yazılımı yapıldı. Ne hikmetse yazdığı gün, başladığı gün o paralelci denilen ekip o MİLGEM gemi projesini yazan ekibi hepsini bir vesilelerle içeriye attı. Bunlar bizim çocuklarımız yani her şeyin görünen kısmı bir de görünmeyen kısmı var vatandaş esas kısmı göremiyor gösterilmiyor. Dolayısıyla Tuzla’da denize indirilen bizim dershanelerimizde yapılan gemilerin yazılımlarını da biz yapıyoruz ama NATO diyor ki kullanmazsınız” ifadelerini kullandı.