Kahramanmaraşlı Sanayici, Yata, Kata Değil Yatırıma Yöneliyor
Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içinde yer alan Şirikçioğlu Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Atıf Şirikçi, tekstilin Kahramanmaraş sanayicisinin en büyük itici gücü olduğunu söyledi.
Kent sanayisinin son yıllarda büyük gelişim göstermesinde Kahramanmaraşlı sanayicinin memleket sevdasının ve yaşam karakterinin etkili olduğunu vurgulayan Şirikçi, “Kahramanmaraşlı sanayiciye Bodrum’da yat, yazlık değil; Maraş’ta bir bağ evi olsa yeter. Kahramanmaraşlı sanayici kazandığını yine işine yatırır. Sanayicimizin ‘Kahramanmaraşlılık ruhuyla’ yaptığı fedakarca çalışma kenti bu noktaya getirdi” dedi.
TEKSTİL İTİCİ GÜÇ
Bugün Türkiye’nin dev şirketleri arasına girebilme serüvenine 1997 yılında 6 adet dokuma tezgahıyla başlayan Şirikcioğlu Grup’un hedefinde ilk 100 firma içine girmek var. Ülkemizin büyük markalarına kumaş veren, Kayseri’de satın aldığı tesislere üretim kapasitesini iki kat arttırırken, çalışan sayısını da 3 bine yükselten firma, Türkiye’de denim üretiminde ilk 3 firma arasında bulunuyor.
Hükümetin 2005 yılındaki teşvik kararının Kahramanmaraş sanayisine can verdiğini belirten Atıf Şirikçi, kentte çelik tencere sektörünün de yoğunlukta olmasına rağmen, tekstilin Kahramanmaraş’ın motor sektörü ve itici gücü olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş’ın can damarı tekstilde yaşanacak bir krizin çok büyük sıkıntıya neden olacağını ifade eden Şirikçi, "Gaziantep’e bakıyorsunuz halı var, tekstil var, gıda var. Adana’ya bakıyorsunuz yine aynı şekilde. Ancak Kahramanmaraş tamamen tekstile bağımlı bir şehir haline geldi" dedi.
BAĞ EVİ YETİYOR
Şirikçi, Kahramanmaraşlı sanayicinin özelliklerine de dikkati çekerek, "Biz sadece işimize yatırım yaparız. Onun haricinde ‘gidelim İstanbul’da, Bodrum’da yat alalım, yazlık alalım, kat alalım’ değil. Biz burada ‘bir işçi daha nasıl çalıştırırız’ onun hesabını yapıyoruz. Bizim sanayiciye Kahramanmaraş’ta bağ evi yeter" diye konuştu.
Kahramanmaraş ve Kayseri’deki fabrikalarında 3 bin işçi çalıştırdığını belirten Şirikçi, üç vardiya halinde 24 saat çalıştıklarını, diğer firmalardan öne çıkan özelliklerinden birisinin de yüzde 100 kapasite ile çalışabilmeleri olduğunu söyledi.
Kahramanmaraş’ta babadan ya da dededen sanayiciye çok rastlanmadığını anlatan Şirikçi, şöyle devam etti:
"Bizler Kahramanmaraşlı sanayici olarak 2-3 kişi haricinde ilk göbek sanayiciyiz. Adana’da da insanların birçoğunun babası sanayicidir, dedesi sanayicidir. Bizim babamız, dedemiz sanayici değildi esnaftı. Biz ilk kuşak sanayicileriz. Herkes babadan sanayici doğmadı. Buradaki insanlar tırnaklarıyla sanayici olmaya çalıştılar. Kahramanmaraş bu ivmeyle devam ederse 2. kuşakta bu işi severse Adana ya da Gaziantep gibi oluruz"
SOSYAL SORUMLULUK
Kurumların sosyal sorumluluk projelerinin önemine de dikkati çeken Şirikçi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Kayseri’de bakıyorsunuz sosyal sorumluluk projelerinde çok güzel şeyler yapılmış. Kahramanmaraşlı da, Başbakan’a 2005 ve 2006 yıllarında geldiğinde, 11 tane okul sözü verdi ve bu okulları yapıp teslim etti. Gelecek yıllarda çok daha fazlasını yapacaktır. Bizler de bu arada 2 yılda bir sağlık ocağı ile 24 derslikli bir okul yaptırdık. Sosyal sorumluluk alanındaki hizmetlerimiz bundan sonra da devam edecektir."
Kahramanmaraş’ta üç yıldan beri en büyük vergiyi veren 3 firma arasında olduklarını kaydeden Atıf Şirikçi, "Kazandığımız parayı paylaşıyoruz. Yanımızda 3 bin kişi çalışıyor. 3 bin aile. Bunu da 3’le çarpsanız 9 bin kişi eder. Ay başlarında dağıtımız maaşlar Kahramanmaraş’ta ekonomiyi canlandırıyor. Tekstil bu nedenle Kahramanmaraş’ta çok hassas bir nokta. Ürettiğimiz kumaşlarımızla İstanbul’daki konfeksiyonlarda çalışan binlerce insan, ülkemiz dışına yaptığımız ihracatın memleketimize dönüşünü de hesaplarsanız, ortaya çıkan katma değerin büyüklüğü daha iyi anlaşılır" dedi.
KURTULUŞ ÜRETİMDE
Türkiye’de inşaat sektöründeki hareketlilik yaşandığını ancak insanların daha iyi şekilde yaşamasının yolunun üretimden geçtiğini hatırlatan Atıf Şirikçi şunları kaydetti:
“İnşaatlara verdiğimizin daha fazlasını fabrikalara yatırım için sağlamak zorundayız. Çünkü kurtuluş üretimdedir. Lüks bina yapabilirsiniz. Daha lüksünü yapabilirsiniz. Bunun sınırı yoktur. Ancak üretim olmadan, insanlara kazanç kapıları sağlamadan inşaat yapmanın anlamı olmaz.”